banner2
Öne Çıkanlar ABD Urfa Haliliye Cenk Antalyaspor

Fanatizm canavarı Şampiyonlukla ortaya çıktı
Şehrin göbeğinde, arabalar ters çevriliyor, yaptıklarından orgazm olan vahşiler önüne geçip fotoğraf çektiriyor, akaryakıt istasyonuna molotoflar atılıyor, stadın koltukları sökülüp sahaya yağdırılıyor...

İETT'ye verilen hasar ise çok daha büyük. Metrobüs hattında hizmet veren 68 otobüsün camları kırılıyor, 139 İETT durağı tahrip ediliyor.

Daha neler neler...

Vandalizmi ve çirkinliği daha tafsilatlı anlatmanın gereği yok.

Lafı hiç eğip bükmeyelim. Yaşananlara kimse taraftarlığın kara gözlüğüyle ya da bürokrasinin dürbüne tersten bakan tavrıyla bakıp küçümsemeye kalkmasın.

Bunun adı vahşiliktir, bunun adı hazımsızlıktır, bunun adı eşkıyalıktır, bunun adı teröristliktir.

Bu yapılanları Fenerbahçe olduğu için sayıp dökmüyorum. Kupanın elinden gittiğine inanan öteki takımların azgınları da yarın bunun aynısını, belki daha fazlasını yapabilir.

Beyler unutmayın.

Yıllardır bu topluma futbol fanatizmi rüzgarları ekiliyor. Fırtınadan başka bir şey mi biçeceğinizi sanıyordunuz?

Klüp yöneticileriyle, siyasetçisiyle en başta da medyasıyla bunlar yapıldı. Daha vahimi ise hala da bütün çirkinliğiyle yapılmaya devam ediyor.

***

Toplumun pek çok kesiminin futbol fanatiği olmasını anlayabiliyorum. Ama dindarların fanatizmini anlayabilmiş değilim.

Bir zamanlar dini cemaatler, bırakın futbol oynamayı, takım tutmayı bile ayıp sayarlardı. O cemaatlere mensup gençler de içlerinde taraftarlık varsa bile ya dışa vurmazdı ya da vuramazdı.

Çünkü dindar adamın "malayani" şeylerle meşgul olacak zamanı olmamalı idi. Gençler de büyüklerin bu tavrını bildiği için derunlarındakini dışa vurmazlardı.

Bizler üniversiteyi 1980'li yıllar öncesinde okuduk.

O yıllarda aynı dışlayıcı tavır sol fraksiyonlar arasında da söz konusu idi. Futbola meraklı olanlara "dava adamı olmaz" gözüyle bakılır ve pek itibar edilmezdi.

Sonra cemaatlerin tavırları değişmeye başladı. "Daha kötü şeylerle uğraşmaktansa hiç değilse futbolla ilgileniyor" denir oldu. Müsamaha ile karşılanır hale geldi.

Güçlerine güç katmak için her değeri kullanmaktan geri kalmayan kulüp başkanları ve onlara göbekten bağlı payanda gazeteciler, bu kaynağı kullandıkça kullandı. Sömürdükçe sömürdü.

Futbol denilen illet, bu açılan aralıktan içeri girdi. Şimdi içerdeki bütün değerleri kapı dışarı etti geçip baş köşeye oturdu.

Bir dönem yüceltilen değerler vardı, din gibi, ideoloji gibi, aile gibi...

Kulüp yöneticileri ve medyanın oluşturduğu bu pespaye konsorsiyum, iki renkten oluşan çaputun taşıdığı değerleri en yükseğe koydu.

"İnsan, eşini değiştirebilir hatta dinini bile değiştirebilir. Ama takımını değiştiremez" demeye başladılar.

Allah kahretsin bu yücelttiğiniz değerleri. Allah sizin yücelttiklerinizi zir ü zeber etsin.

Üç yaşında iken bir çikolata ile kandırılıp, sonunda en büyük çikolatayı verende karar kıldığınız bir sahiplenme duygusu, ne menem şeymiş böyle en yüce değer yaptınız.

Ey Başbakan Erdoğan! Futbolla olan ilginizi gözden geçirmeniz gerekir. Cumhurbaşkanı Gül'ün Beşiktaşlılığı, Kılıçdaroğlu'nun Fenerbahçeliliği bu ülkeye zarar vermedi, vermeyeceğini de sanıyorum.

Ama sizin Fenerbahçe ile olan -adı her ne ise- bağınız bu ülkede fanatizmi körükleye geldi. Geçmişte bunun zararlarını lokal olarak şehir komşunuzda yaşadınız.

Ülke genelinde insanlar, niyetinizin düzgün olduğuna inandı ve yaptığınız hizmetlere de bakarak bugüne kadar çok sorun etmedi. Ne var ki bu noktada size tanınan kredinin sonuna gelindiğine emin olun.

Tez elden hormonla haksız ve çoğu kez gayr-i meşru bir şekilde büyütülen bu sektör hızla küçültülüp dünyada hak ettiği yere oturtulmalı. Ekonomi olarak 6. sırada olduğu ile övünenlere, "marş marş" denilip başarı sıralamasındaki 50'lere gönderilmeli.

Dünyada liginde başarı elde edemeyenler, kirli imparatorluklarını yürütmek için iç fanatizmi besliyor.

Eğer bunlar Türkiye'de kısa sürede yapılmazsa Türkiye'de bölücü diye nitelediğimiz PKK terörünü gölgede bırakacak gelişmeler yaşanır.

Türkiye'de PKK sorununun çözümü makul bir süre ertelenebilir (ertelensin anlamında demiyorum) ama futbol bölücülüğü tehlikesi ertelenemez.

Tehlike o raddeye geldi. Uyanın!

Ünal TANIK / Rotahaber


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.