Adı tarafsız bölge olan ama aslında çok taraf olan bir tartışma programı. “CNN” Türk’te yayımlanan bir program. Programın sunuculuğunu sakallarıyla ün yapmış Doğan medyasının Hürriyetinde köşe yazarlığı yapan geçmişte dindar geçinen patronun vereceği para kadar bu gün dindarlara saldıran, kalem oynatan, Bu hakan adam icraatından ziyade sakallarından dolayı ün yapmıştır.
Daha önceleri Kanal 7 de çalışırken muhafazakâr görünmeye çalışan bu şahıs zamanla kanal değiştirince sakladığı rengi belli olmaya başladı. Bu takkiyeci zat geçen gece Hanefi AVCI ile ilgili yapılan programa dört tane ünlü gazeteci ”taraflı” bölgeye davet etmişti. Bunlardan biri de Posta Gazetesinden Nedim ŞENER’ İDİ.
Tartışmanın konusu Hanefi AVCI yazdığı kitaptan dolayı mı yoksa terör örgütüne üye olmaktan mı tutuklandı? Bunun cevabını bulmaya çalışan taraflı bölge konuklara sözde sırayla söz hakkı veriyordu. Ama ne yazık ki sıra Nedim ŞENER’E geldimi süresiz konuşmaya başlayan bu Hanefi AVCI' nin ve Ergenekonun gönüllü avukatı gibi konuşan yine yazılarında bunlara kalemşorluk yapan bu sözde yazara bu takiyeci adam çok ama çok taraflı davranmaya başlamıştı. Şener konuştukça adeta dört köşe olmaya başlayan Taraflı Bölge programı sunucusu sakallı hakan adamın konuşmalarını dinlerken bile gülümsemeyi yüzünden eksiltmeyen sakallı hakan sıra diğer gazetecilere gelince adamlar iki kelime konuşmadan hemen araya girip kendisi bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Ve diğer gazetecilerin konuşmasını çaktırmadan önleyerek doğruların anlatılmasını engelliyordu. Yine bugün gazetesinden sanırım Ankara sorumlusu olan beyefendi bir kardeşimize sataşmada ve hakarette bulunan AVCI’nın gönüllü avukatı ŞENER’E müdahale etmeyen sakallı hakan taraflı davranmaya devam ediyor. Program bitene kadar bu taraflı davranış hep böyle devam etmişti.
Şimdi gelelim posta yazarı Ergenekon’un ve Hanefi AVCI’nın gönüllü avukatı aynı zamanda kalemşoru olan bu adama. İnternette bu adamla ilgili biraz bilgi edinmek istedim. Bakın neler buldum. Meğer Hanefi AVCI ile aralarında su sızmayan bir dostluk varmış. Bu dostluğa dayanarak Hanefi AVCI’nın Edirne’de yaptığı gümrük operasyonu ile ilgili haberler aynen şöyle: Edirne’de Hanefi’nin ısıtıcı içersine yerleştirdiği gizli kameralarla elde ettiği bilgilerden oluşturulmuş en baba haberleri ŞENER’E iletmiştir. ŞENER’DE bu haberleri gazetesinde yayımlayarak ün yapmıştır. Yani AVCI daha önce Nedim’e kıyak haberler vererek bugüne gelmesinde büyük rol oynamıştır. Başka bir deyimle ŞENER, AVCI’nın bugünkü sermayesidir. Elbette adam gönüllü avukat da olur. Kalemşorda en azından vefa borcunu ödemiş olur. Bu arada Hanefi AVCI terör örgütüne üye olmaktan tutuklanmıştır. Çünkü tatbikat (izlenme dinleme) kitap yazılmadan yedi ay önce başlanmış ve deliller yedi ayda toplanmıştır. Tutuklama toplanan bilgiler ışığında yapılmış oluyor. Basından aldığımız bilgiler böyle yoksa GÜLEN cemaatiyle ilgili yazdığı iftira dolu kitaptan dolayı değildir. Basından anladığımız objektif, tarafsız, bağımsız, bağlantısız, yandaşsız, toplumun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı, olmalıdır. Yapılan tartışmalar da toplumun gözünden kaçmamaktadır. Doğruyu yanlışı toplum ayırt edebiliyor. Yolsuzlukların ayyuka çıktığı bu günlerde basının basın elemanın haber yaparken vicdan cüzdan arasında kalmaması gerekir. Toplumun doğrulara ihtiyacı var cumhuriyet döneminden günümüze kadar eğitim alanında resmi eğitim gülen eğitimi kadar etkili olmamıştır ve olamazda. Tek gayesi topluma namuslu edepli eğitimli insan yetiştirmek olan bir kitleyi kötülemek namert ve satılık kalemlerin işi olsa gerek
