Tahran bildirisi olumlu sonuçlandı, Sonraki zirve Rusya’da yapılacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Liderler Konferans Salonu'nda Ruhani'nin ev sahipliğindeki Suriye meselesi için yapılacak Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirve sona erdi. Zirvede hazırlanan bildiri onaylandı. Tahran bildirisi olumlu sonuçlandı. Sonraki zirve Rusya’da yapılacak.

Tahran'daki tarihi zirvede Erdoğan'dan çağrı
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tahran'daki üçlü zirve öncesi İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüştü. Başkan Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüştükten sonra üç lider tarihi zirveye geçtiler. Basına açık üçlü görüşmede başkan Erdoğan ateşkes çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Liderler Konferans Salonu'nda Ruhani'nin ev sahipliğindeki Suriye meselesi için yapılacak Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirve sona erdi.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani üçlü zirvede konuştu:
Öncelikle iki ülkenin değerli liderleri İran'a hoşgeldiniz. ortak çabalarımızın Suriye'deki ateşin sona yaklaşmasına, Suriye'deki terör faaliyetlerinin son bulması için elimizden geleni yapacağız. İşgalci siyonist rejim de Suriye topraklarını derhal terk etmeli. Suriye'deki kararlar Suriye halkına aittir. Demokrasi tüfek borusundan geçmez. Kanunsuzca Suriye'de bulunan ABD'den herhangi bir şey beklenemez. ABD'yi Fırat'ın doğusundan çıkmaya zorlayalım. Tahran bildirisi başkanlar tarafından onaylandı.
Rusya devlet başkanı Putin zirvede konuştu:
Suriye'de terör grupları temizlendi. Suriye'nin yüzde 90'ı kontrol altına alındı. BM'de anayasa komitesi oluşturulacak. 15 bin kişi evlerine geri döndü. Rusya Suriye'ye düzenli yardım sağlıyor. İnsani yardım konusunda da çabalarımızı birleştirmemiz lazım. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a katılıyorum. İdlib'de çok fazla sivil var. Suriye hükümeti tüm toprakları denetlemeli.
Başkan Erdoğan zirvede konuştu:
Zirveden gelecek sonuçları bütün dünya sabırsızlıkla bekliyor. Astana zirvesinde asgari müşterekler için bir araya geldik. Şiddetin durmasını, terörist unsurları bölgeden temizledik. Mültecilerin evlerine dönüş yolunu açtık. Bugün gerginliği azaltma bölgelerinden sadece İdlib kaldı. Muhalifler kendilerini aldatıldığını düşünüyorlar. Şu an için çok riskli bir yere geldi. İdlib sadece Suriye'nin değil bizim için hayati öneme sahiptir. 12 gözlem noktasının bir sebebi de İdlib'e sığınanlara güvence vermektir. Her ne gerekçe ile olursa olsun İdlib'e yapılacak saldırı bir katliama sebep olacaktır. Kendi halkını öldüren birine İdlib'in güvenliği teslim edilemez. Gidecek başka yerleri olmadığı için bizim sınırımıza geleceklerdir. Türkiye mülteci ağırlama kapasitesini doldurmuştur. Astana sürecindeki son toplantı olacak. Fırat'ın doğusunda bizim istemediğimiz işler oluyor. Türkiye bölgedeki varlığını korumakta kararlıdır. Kimyasal silahlarla ilgili tepki gösteriyoruz ama konveksiyonel silahlara karşı tavır almıyoruz. BM'de bunu güncellemenin zamanı gelmiştir. Rusya Federasyonu'na burada büyük görev düşüyor. Bu zirveden çıkacak kararın Suriye yararı olmasını istiyorum. Benim üzerimde durduğum nokta İdlib'teki ateşkestir. İdlib'te tekrardan göç başladı. Bizim sınırlarımıza geliyorlar. Bir ateşkes ve terör gruplarına karşı gereken müdahaleyi yapalım. İdlib'de ateşkes sağlanması büyük önem arz ediyor. Ateşekes ilanı yapabilirsek önemli bir adım olacak. Bunu başarabilirsek tarihi bir başarı olur.
ÖNCE RUHANİ, PEŞİNDEN PUTİN...
Zirve öncesi Başkan Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin'in "Suriye" meselesi için yapılacak "Üçlü Zirve" öncesi Tahran'daki baş başa görüşmesi sona erdi.
ERDOĞAN'DAN İLK SÖZLER
Başkan Erdoğan zirve öncesi, "Çok çok önemli birgün ve Cuma. Soçi, İstanbul ve şimdi de Tahran'da önemli görüşmeyi gerçekleştireceğiz inşallah. " ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan'a İran seyahatinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, MİT Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın da bulunduğu heyet eşlik etti.
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Eylül 2018 tarihinde Tahran’da üçlü bir Zirve'de biraraya gelmişlerdir.
Devlet Başkanları;
1. Astana formatının Ocak 2017’den bu yana sağladığı başarılardan, özellikle de Suriye Arap Cumhuriyeti genelindeki şiddetin azaltılmasında katedilen ilerlemeden ve ülkede barış, güvenlik ile istikrara yapılan katkıdan duydukları memnuniyeti ifade etmişlerdir.
2. Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile BM Şartı’nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli ve devam eden taahhütlerini vurgulamış ve bunlara herkes tarafından saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizmişlerdir. Kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, hiçbir eylemin bu ilkelere halel getirmemesi gerektiğini yinelemişlerdir. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.
3. Sahadaki güncel durumu ele almışlar, 4 Nisan 2018 tarihinde Ankara’da yapılan son toplantılarının ardından Suriye Arap Cumhuriyeti’yle ilgili meydana gelen gelişmeleri değerlendirmişler ve aralarındaki mutabakat uyarınca üçlü eşgüdümü sürdürmek hususunda hemfikir kalmışlardır. Bu çerçevede, İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki durumu görüşmüşler ve bu konuyu yukarıda belirtilen ilkelere ve Astana formatını tanımlayan işbirliği ruhuna uygun olarak ele almayı kararlaştırmışlardır.
4. BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ’la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Terörle mücadelede, yukarıda belirtilen terörist grupların ateşkes rejimine katılmış veya katılacak olan silahlı muhalif gruplardan ayrıştırılmasının sivil zayiatın önlenmesi bakımından da dahil olmak üzere büyük önem arzettiğinin altını çizmişlerdir.
5. Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceğine ve ihtilafın yalnızca müzakere edilmiş bir siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair inançlarını yinelemişlerdir. Siyasi sürecin Soçi’de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin kararları ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu olarak ilerletilmesi amacıyla aralarındaki aktif işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir.
6. Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde bir siyasi çözüme ulaşma sürecini ilerletme amaçlı ortak çabaları sürdürme konusundaki kararlılıklarını yinelemişler ve Anayasa Komitesi’nin kurulması ile çalışmalarının başlatılmasına yardımcı olmaya yönelik taahhütlerini vurgulamışlardır. Kıdemli memurları ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi arasındaki yararlı istişarelerden duydukları memnuniyeti vurgulamışlardır.
7. Bütün Suriyelilerin normal ve huzurlu bir hayata yeniden kavuşmalarına ve acılarının hafifletilmesine yönelik tüm çabalara destek olma ihtiyacını vurgulamışlardır. Bu bağlamda, ilave insani yardım göndermek, insani mayın temizliği faaliyetlerini kolaylaştırmak, sosyal ve ekonomik tesisler de dahil olmak üzere temel altyapı unsurlarını eski haline getirmek ve tarihi mirası korumak suretiyle Suriye'ye yapılan yardımı artırmaları için başta Birleşmiş Milletler ve insani ajansları olmak üzere uluslararası topluma çağrıda bulunmuşlardır.
8. İhtiyaç duyan tüm Suriyelilere hızlı, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlanmasını kolaylaştırma yoluyla, sivillerin korunması ve insani durumun iyileştirilmesini hedefleyen ortak çabaları sürdürmedeki kararlılıklarını yinelemişlerdir.
9. Sığınmacıların ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların oluşturulması ihtiyacının altını çizmişlerdir. Bu amaçla, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve diğer uluslararası uzmanlık kuruluşları da dahil olmak üzere, ilgili tüm taraflar arasındaki eşgüdüm ihtiyacını vurgulamışlardır. [Suriyeli mülteciler ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler hakkında uluslararası bir konferansın toplanması fikrini değerlendirmek hususunda mutabık kalmışlardır.]
10. BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) uzmanlarının katılımıyla yürütülen, alıkonulanlar/kaçırılanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların tespiti Çalışma Grubu’nun faaliyetlerindeki ilerlemeyi memnuniyetle karşılamışlardır.
11. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin’in daveti üzerine, bir sonraki toplantılarını Rusya Federasyonu’nda yapmayı kararlaştırmışlardır.
12. Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanları, Tahran’daki Üçlü Zirve’ye evsahipliği yapmalarından ötürü İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Hasan Ruhani’ye içten teşekkürlerini sunmuşlardır.
(Haber7)