banner2

İslam düşmanlarının yeni bir yöntemi olan müslümanları müslümanlarla yoketme çalışmaları ve bu çerçevede yerli ve yabancı tüm İslami motifli fitne-fesat  ekipleriyle İslam alemini birbirine değişik hilelerle ki özellikle mezhepsel farklılıkları sanki dinden çıkmış sapık mürted hükmüne getirip düşmanlaştırma bir kaşık suda boğabilme ve bunu da İslami bir hassasiyet ve iman-itikat meselesi haline getirme gayretleri görülmektedir…Kimi gariban- cahil grup ve kişilerde bu tarz söylemlere-rüzgarlara kapılıp bir hakikatmış gibi savunmaktadırlar… Özellikle şu çoraklaştırılmaya çalışılmış Anadolu topraklarında fışkıran bir abı hayat kevseri olan nur kandili büyük üstadımızın tüm müslümanlara yönelik nasihatine canı gönülden kulak verip uymalıyız…

“İhfa (gizlenmek), havf (korkmak); riyadandır. Farzda riyâ yoktur. BU ZAMANIN EN BÜYÜK FARZ VAZÎFESİ (GÖREVİ), İTTİHAD-I İSLÂMDIR. İttihadın hedef ve maksadı; o kadar uzun, münşaib (kollara ayrılmış), muhit (her şeyi kuşatan), merâkiz (karar yerlerini) ve maâbid-i islâmiyeyi (islamın ibadet yerlerini) birbirine rabtettiren (bağlayan) bir silsile-i nuraniyi (nurani silsileyi) ihtizaza getirmekle (harekete geçmekle) onunla merbut (bağlanmış) olanları ikaz (uyarma) ve tarîk-ı terakkiye (yükselme, ilerleme yoluna) bir hâhiş (istek) ve emr-i vicdanî (vicdani emir) ile sevk etmektir. BU İTTİHADIN MEŞREBİ MUHABBETTİR. HUSUMET, CEHALET VE ZARURET NİFAKADIR…. Lâübaliler iyi bilsinler ki, dinsizlikle kendilerini hiçbir ecnebîye sevdiremezler. Zira mesleksizliklerini göstermiş olurlar. Mesleksizlik, anarşilik sevilmez. Ve bu ittihada tahkik ile dahil olanlar, onları taklit edip çıkmazlar. İttihad-ı Muhammedî olan ittihad-ı islâmın efkâr (fikirler) ve meslek ve hakikatini efkâr-ı umumiyeye (Halkın fikirlerine) arz ederiz. Kimin bir itirazı varsa etsin, cevaba hazırız.” (Hutbe-i Şamiye, s. 94)

İslam ve insanlık düşmanlarının İslam halklarını birbirine kırdırma çabalarına kanmamalı, birilerinin Amerika, İsrail ve Avrupaya dost ve müttefik olduğu halde müslüman halkları zalimlerden kurtarma iddalarının bir safsatadan-maskeden öteye geçmediğini bilmeli asıl planlarının İslam alemini esir alıp yağmalamak, parçalamak, katletmek, ciğerlerini yemek, kafalarını kesmek, viraneye çevirmek olduğunu bilmeliyiz…

“Ehâdis-i şerifede gelmiş ki: “Âhirzamanın Süfyan ve Deccal gibi nifak ve zındıka başına geçecek eşhâs-ı müdhişe-i muzırraları, İSLÂMIN VE BEŞERİN HIRS VE ŞİKAKINDAN İSTİFADE EDEREK, AZ BİR KUVVETLE NEV-İ BEŞERİ HERCÜMERC EDER VE KOCA ÂLEM-İ İSLÂMI ESARET ALTINA ALIR.” (Mektubat, 22. Mektup)

Şeytanlar ve münafık avaneleri ne fitneler yaparsa yapsınlar ahirde zafer yinede İslam’ındır…Birleşik İslam Cumhuriyetlerinin ışıkları o mel’un ve hainlerin gözbebeklerini yakıp geçeçektir….

“Aziz, sıddık kardeşlerim,Ruh u canımızla mübarek bayramınızı tebrik ediyoruz. İNŞAALLAH, ÂLEM-İ İSLÂMIN (İslam aleminin) DA BÜYÜK BİR BAYRAMINA YETİŞİRSİNİZ. CEMAHİR-İ MÜTTEFİKA-I İSLÂMİYENİN (Birleşik İslam Cumhuriyetlerinin) KUDSÎ (Mukaddes) KANUN-U ESASİYELERİNİN (Anayasasının) MENBAI OLAN (kaynağı olan) KUR’ÂN-I HAKÎM, İSTİKBALE (geleceğe) TAM HÂKİM OLUP BEŞERİYETE (insanlığa) TAM BİR BAYRAMI GETİRECEĞİNE ÇOK EMARELER (işaretler-deliller) VAR.” (Emirdağ Lahikası, s. 315)

Ancak kimi bağnaz- taassup ehli ve benlik sevdasına ğayyasına düşmüş kişiler aklını müslüman görünümlü-renkli ağızlı frenk meşrepli-deccal destekli amerikan patentli hocalar ve abilerinin liderlerinin cebine koyanlar iradesi elinden alınmış yürüyen ölüler, uyuşturulmuş narkozlular bu gerçekleri kafasını kuma daldırmış bir vaziyette görmezlikten gelebilir..bunlara yapılacak bir şey yok Allah ıslah etsin….

“AKILLARI GÖZLERİNE İNMİŞ, KESRETTE (çoklukta, çeşitlilikte) BOĞULMUŞ OLANLARIN ne haddi var ki, veraset-i nübüvvet ile makasıd-ı âliye-i kudsiyeye (mukaddes ve yüce maksatlara) yetişenlere yetişebilsinler.” (Sözler, Yirmidördüncü Söz, sf. 350)  “ EVET, SENİN GİBİ AKLI GÖZÜNE İNMİŞ VE GÖZÜNE PERDE ÇEKİLMİŞ, ADAMLARA SÖZ ANLATMAK VE BİR ŞEY GÖSTERMEK, ELBETTE MÜŞKİLDİR. FAKAT HAK O KADAR PARLAKTIR Kİ, KÖRLER DE GÖREBİLDİĞİ İÇİN biz de deriz ki: Feza-yı ulvî, bilittifak “esîr” ile doludur… (Sözler, Otuzbirinci Söz, sf. 533)…..

Yüce Rabbimizden tevfik ve inayet diliyoruz….vesselam…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.