banner2
Öne Çıkanlar Dumankaya Gabon DeleBashiru Meclis Üyesi Ahmet Çoban Furkan Demirtaş

Sağlıklı düşünme sistemini bozuyor!

Şanslı masa sağlıklı düşünme sistemini bozuyor!

Dün haber sitelerindeki “Şaka programı aile yıkıyordu” başlığı altında olayı okuyunca çok şaşırmamamak gerekiyordu aslında. İşin rayından çıkacağı en başından belliydi.

Dün haber sitelerinde “Şaka programı aile yıkıyordu” başlığı altında olayı okuyunca çok şaşırmadım doğrusu. Başlarda bir iki bölümüne denk geldiğim, işi raydan çıkardıklarını gördüğümde aklımdan geçenleri kendime sakladığım bir program.

Bir yapım, çeşitli yönleriyle eleştirilebilir; ama ben sadece kendi mesleğimle ilgili eleştirimi sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Şaka programları tüm dünyada televizyon tarihinin ilk günlerinden beri, halkı eğlendirmek, eğlendirirken düşündürmek için yapılan eğlence kültürlerinden birisidir.

Nedir şaka? Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan, yapılan hareket veya söylenen söz, latifedir. Şakayı yapmak, ama şakanın tadına kaçırmamak gerekir. Çünkü şaka yapmak, birini kırmaksızın, incitmeksizin, insan onurunu zedelemeksizin yapılma esasına dayanır.

Bizde bir şaka programı başlıyor. Biraz iyi gibi gidiyor. Beğenildiğini, tuttuğunu farettiğinde iş raydan çıkıyor ve başlıyor halkın ruh sağlığını tehlikeye atmaya!

Nasıl mı? Hemen anlatayım.

Ruh sağlığı yerinde normal insan, belirli durumlarda belirli ortak/doğal tepkiler verir. Düğünde oynanır, cenazede ağlanır misali, yerine göre uygun tepkiler.

Ruh sağlığı risk altında olan kişi, olmadık yerde olmadık tepkiler verir. Ağlanacak yerde basınçlı gülmeler, herkesin korktuğu yerde garip cesur davranışlar,  gülünecek yerde şiddetli ağlama tepkileri gibi.

Aslına bakarsanız bu tip durumlara “duygudurum bozukluğu” deniyor. Duygudurum bozukluğu kişinin genel duygudurumundaki bir bozulma, dış şartlara ve durumlara göre uygunsuz bir duygudurum hali olarak tanımlanır.

Ayrıca size şaka gibi gelecek ama şizofreni hastalığının en tipik belirtisi, mantıksal düşünme yeteneğinin kaybıdır. Kişi normal durumlarda herkesin verebileceği normal tepkileri veremez, toplumsal kurallara uymada zorlanır.

İyi de bunların şanslı masayla ne ilgisi var diyeceksiniz. Şanslı masa gibi içeriği sonradan abartılan, reiting uğruna insanların bilinçdışı sınırlarını zorlayan programlar ruh sağlığımızı tehdit ediyor. Çünkü insanların sağlıklı düşünme süreçlerine zarar veriyor!

Şakanın kıvamını kaçırdıkları için insanların kırmızıçizgilerine basmayı, rezil olma duygularını ayyuka çıkarmayı espri zannediyor; sinirimizin bozulması gereken durumları “Hayır hayır… biz sizi güldürmek için yaptık. Hadi hep beraber gülelim…” mesajı veriyor. Şaka mağduru raydan çıktığında da “Sürprizzzz… 5000 TL kazandınız… hadi kameraya el sallayalım” deniyor! Böylece insanların beynindeki sapla saman birbirine karışıyor.

İnsanımız, yaşadığı sosyal hayat, ekonomik koşullar nedeniyle günlük hayatında zaten mantıksal düşünme yeteneğini kaybetmek üzere. Bir de eğlence programı adı altında bu tip durumlarla karşı karşıya bırakılması, su damlasının mermeri oyması gibi etki yapmaya başlıyor. Ve insanların sinir sistemleri ve sağlıklı sorgulama süreçleri iyice bozuluyor.

Öncelikle bu tarz programları izlerken neye güldüğümüze dikkat etmek zorundayız. Ciddi anlamda yapılmış kaliteli bir espriye gülüyorsak ne ala! Fakat insanların zorda kalışlarına, çaresizliklerine, en yakınlarının düştüğü garip hallerdeki çözüm üretemeyişlerine gülüyorsak vay halimize! Zamanla şizofrenik mantıkdışı düşünme süreçlerine kapılıp, sapla samanın birbirine karıştıracağız. Hatta belki zamanla Somali’nin haline de gülmeye başlayacağız. Adı şaka olan programların, insanların düşünce gündemini saçma sapan ihlal etmesi ve aslında kızılacak durumları “illaki gülelim” formatına çevirmeleriyle olacağı bu! Bebeklere acı ilaçları verirken balla karıştırmak gibi. Kocasının park ortasında, müşteri adı altında bir bayanın bacaklarına/beline dokunması hangi evli kadını güldürür Allah aşkına! Türkiye’de benim tanıdığım evli her kadın, bırakın beşbin lirayı, önüne trilyonlar yığsanız, eşinin böyle bir dokunma eylemini gerçekleştirmemesini ister. Eşinin “şaka” adı altında kendi gözü önünde başka kadınlarla flört edişini görmek istemez. Ölümü gösterip, sıtmaya razı ediyorlar insanı. Ve bu onur kırıcı tutumun adına da şaka diyorlar.

Böyle şaka olmaz! Böyle şaka yapılmaz! Bir bayanın gözü önünde, kocasına başka kadının bacağı karışlatılmaz! Bu şaka falan değil! İşin ilginç yanı, fiyat artmaya başlayınca katılımcılar daha da bir rollerine kaptırıyorlar kendilerini ve ne söylenirse yapıyorlar. Gerekçesi ne olursa olsun, ortalık yerde zor duruma düşürülmenin, sınır ihlallerinin “şaka programı” gibi bir açıklaması olmaz, olamaz! İnsanların doğal insani tepkileri bozulamaz!

Bu arada belirtmekte fayda var. Tek bir programı günah keçisi yapmak doğru değil. Ülkemizde farklı şaka programları da var insanın sinirini bozan. Kişilerin yüreğini ağzına getiren. Adı şaka, kendisi şakadan başka her şey olan!

***

Özetle yapılan her konuşmanın, söylenen her sözün, izlenen her filmin bir doğrudan mesajı vardır… bir de dolaylı mesajı. Düz mesajlar insan psikolojisi ve ruh sağlığı üzerinde doğrudan çok etkili olmazken, dolaylı mesajlar insan davranışları üzerinde daha etkili olmaktadır. Gün içinde oyalanmak için şiddet içerikli çizgi film izleyen çocuğun, zamanla davranışlarının aşırılaşıp saldırganlaşması gibi. Ya da romantik erkeklerin çoğaldığı dizi filmlerin, aile hayatımızı çökertmeye başladığı gibi.

Güldüğümüzü sandığımız şey, evet o anda güldürüyor bizi… peki ya sonra?

Ne izlediğinize çok dikkat edin çok…!

Çünkü izlediğinizden değil, onun bilinçdışınıza yüklediklerinden zarar görüyorsunuz!

Sevgiler…

Psikolojik Danışman&Psikoterapist Mehtap Kayaoğlu
mehtapkayaoglu@gmail.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.