Çok şeylerimiz ithal, ülkemizde ki, sözde sivil toplum oluşum anlayışı da, Batı kaynaklı, batıda tahrif edilmiş Dinin mabedi kilisenin toplum sorunlarını karşılamama sonucu sivil toplum kuruluşları türemiş ve ihraç edilmiştir.
Demokrasi, insan hakları, özgürlük insani değerler gibi, icraatta bunların yaptıkları tahribatlar Nemrut dağını geçmiş, Sözde Demokrasi, insan hakları, özgürlük ihraç edilen ülkelerde soy kırım, kan, gözyaşı, işgal, sömürü, öz vatanlarında parya yaşanıyor. İşte tam burada despot yönetimlere fren olacak sivil toplum kuruluşlarıdır. Bazıları hem kötülüyorsun hem de imdada çağırıyorsun diyebilir.
Buna örnek, ülkemizde 1948’lerde İmam-Hatiplerin kuruluş amacı örnek gösterilebilir. Gaye Gerçek din adamı yetiştirmek değildi. Günümüze gelinceye kadar çok badireler atlatıldı. Halen atlatılıyor. Devlet güdümlü Din anlayışına doğal süte su katılsa bile, istenilenin aksine sonuç ortaya çıkmıştır.
Şimdi konumuza dönelim. Başka batı ülkelerinin sivil toplum örgütlerinin gidişatından bihaberim. Gelelim ülkemize adı üzerinde Sivil toplum kuruluşu, dernek, vakıf, sendika Vs. Bu kuruluşların üç ilkesi olmalı, 1.gerçek- ten sivil, göbek bağı kimseyle bağlı olmayan.
2. Tüm insanlara dini, dili, coğrafyası ne olursa olsun insana insan gözü ile bakması, ayırım yapmaması. 3.Güvenilir liyakatlı olmaları elzemdir. Toplum yararınadır. işte sivil toplum denilince, sadece aidat, toplayan, şişen, iktidarların yalakası alkışçısı, oy toplayıcısı, yanlışlarına bile sağır, kör olan oluşum değildir Olmamalıdır.
Haklı olan davasında bağlılarının haklarını söke söke alan, bedel ödeyen, kuruluşlardır sivil toplum kuruluşları. Genç yaşımın çoğu sivil toplum kuruluşlarında geçti, halen Emekliler sendikasında hizmet devam ediyor. Bir ülkede Adaletsizlik, kayırmacılık, yalan, talan, yolsuzluk, adaletsiz paylaşım, aşırı emek sömürüsü var fakat görünürde, sayısal olarak finalde, etkili yet kili bir veya bir kaç sivil toplum kuruluşu bu kemirgenlere mani olamıyorsa ben sivil toplum kuruluşuyum demesin.
Nede olsa geçmişte beşli çete rozetini almış olanlar var ne fark eder. Sivil toplum kuruluşu, emek düşmanı değil, emek dostu olmaya namzettir. Görünürde sivil toplum kuruluşlarının çoğu mirasyedilerdir. Ferdi, istisna tüm emeklerini insanların dertlerine derman şerre fren, oluşumlar, fertler, eleştirimin dışındadır.
Mazlum Filistin halkı ateş çemberinde, haberler de Mescidi Aksa’da toplanan halk! Arapça biz buradayız ERDOĞAN nerede? Slogan atanları gördüm Demek kardeş ülkeden büyük beklentileri var.
ihalar, sihalar karabağa gönderilirken fetih süreleri okunurken, zafer çığlıkları atılırken, kutsal belde Filistin’e niçin olmasın İktidardan en doğal hak talebimizdir işte bunun öncüleri sivil toplum kuruluşları olmalıdır. Mazlumlara Allah yardım eylesin Ümmet birliğini nasip etsin.
Bir hocamız Filistin’e yardım için ne İran nede Turan yaklaşımı olmasın demişti biri mezhepçi, diğeri ise Irkçı yaklaşımdır. Filistin ümmetin malıdır. Ümmet birleşirse katil İsrail ümmetin tükürüğünde boğulur. Vesselam....
