banner2



İstanbul, Bursa, Konya ve Kayseri gibi şehirlerde yan yana kitapçıların, bir bölgede, bir sokakta yer aldıklarını görürüz. Böyle yerlere “Kültür Sokağı” denilebilir. Çünkü okumak isteyen, kitap arayan veya kitap satmak isteyenler bu sokağa gelir ve aradıklarını bulmaya çalışırlar. Bu bölgeye İstanbul’da “Sahaflar Çarşısı” da denilmiştir ve orası hala eski kitapları, özellikle Osmanlıca kitapları barındırmakla şöhret bulmuş bir sokaktır.
Şanlıurfa’da bir “Kültür Sokağı” ihtiyacı, yaklaşık üç hafta önce Şanlıurfa Valisi Sayın Celalettin Güvenç’le yaptığımız bir kahvaltıda gündeme gelmişti. Sayın Valimiz,  Rizvaniye Camisinin yan taraflarında, yani Balıklıgöl’ün etrafındaki üç taziye evine, kitapçıların yerleştirilebileceğini, Zira taziye evlerinin çoğaldığını ve Şanlıurfa’nın her mahallesinde artık taziye evlerinin bulunduğunu, dolayısıyla Balıklıgöl’deki bu taziye evlerine ihtiyaç kalmadığını söyledi.
Çok isabetli bir karar… Çünkü Şanlıurfa’yı ziyarete gelenler “Peygamberler kentine gidiyorum” düşüncesiyle geliyorlar. Balıklı gölün etrafında böyle bir sokağın oluşturulması ne kadar doğru bir karar! Tebrik ediyorum.
Hele taziye dolayısıyla gelenlerin oluşturduğu trafik sorunu artık çekilmez bir hal almıştır. Sayın Vali, buraların Kültür Evine dönüşmesiyle trafik sorununa da kısmen çözüm getirilmiş olacağını söyledi. Acaba? Bu konuda Sayın Valime katılmadığımı ifade etmek isterim. Çünkü ne yapıp edip, alış-verişe gelen Şanlıurfalılar arabalarını yine o duvarların dibine park edileceklerdir. Tek çare, o bölgeyi paralı park haline getirmektir. Üstelik diğer yerlerdeki paralı park yerlerinden daha fazla park ücretini almak gerekir. Ancak bu şekilde park sorunu kısmen halledilebilir.
Bu arada, yeri gelmişken şunu ifade etmek gerekir ki; Abide Kavşağında yapılan alt geçit, Şanlıurfa’nın trafik sorununa, geçen seneye göre çözüm getirmiş değildir. Bu alt geçit, sadece Gaziantep istikametinden gelip Mardin’e transit gitmek isteyenlere bir fayda sağlamış durumdadır. Keşke bununla ilgili olarak bir kamuoyu yoklaması yapılabilseydi. Zira benim görüştüğüm herkes, alt geçidin, geçen yıla göre trafik sorununa bir çözüm getirmediği görüşünde… Anlaşılan tek çare, yaprak şeklinde bir körünün inşa edilmesidir. Her ne ise…
Peki, taziye evlerinin kaldırılarak yerlerine kitapçıların yerleştirilmesi halk nezdinde bir tepkiye yol açar mı? Kuşkusuz, Şanlıurfa’da ne kadar faydalı bir şey yapsanız bile ilk etapta tepkiye yol açabilir. Bazıları, Kültür Sokağının önemini kavramayabilir ve bu değiş-tokuşu gereksiz görebilir. Oysa gerçekten de, Şanlıurfa gibi tarihiyle övünen bir peygamberler kentinde kültür Sokağının bulunmaması büyük bir eksikliktir.
Ya kitapçılar… Onlar çarşının göbeğindeki merkezî yerlerini bırakıp Kültür Sokağına gelirler mi? Gelmek istemeyenler olabilir; ancak orada ikinci bir stant da açabilirler. Kaldı ki, bu tür şeylerin kıymeti zamanla anlaşılır. Siz Kültür Sokağını bir anda Sahaflar Çarşısı haline getiremezsiniz zaten. Diğer taraftan, Osmanlıca Türkçesine duyulan rağbet üzerine Kurslar çoğaltılır ve daha fazla insan Osmanlıcayı öğrenirse eski kitapların alış-verişi de rağbet görmeye başlar. Şu anda, sadece Arapça kitapların satıldığı Şanlıurfa’da, Osmanlıca eserlerin satışı da rağbet görecektir.
Sayın Vali ile buluştuğumuz o kahvaltıda, bir gazeteci arkadaşımız, eski kasaplar çarşısının Kültür sokağı için çok uygun olduğunu söyledi. Fakat Sayın Vali, taziye evlerinin kaldırılarak orasının Kültür Sokağına dönüştürülmesi, hem trafik sorununu kısmen çözecek hem de bir kültür ihtiyacını yerine getirmiş olacaktır, dedi. Doğrusu aynı fikirdeyim ve bu teşebbüsü destekliyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.