Partiler tam olarak seçim havasına girdiler. Propaganda dönemi de başladı. Artık bu 40 günlük süre zarfında kim kendini daha iyi anlatırsa ipi o parti/ aday göğüsler. Çünkü her seçimde sonuçları kararsız seçmen belirler. Bu kural bu seçimde de değişmeyecek…
Birçok okuyucum ve dostlarım bana Urfa seçiminde kim ne alır, sonuçlar nasıl olur diye soruyor.
Öncelikle şunu belirmeliyim ki siyasette 2 saat bir birini tutmaz. Buna rağmen şu anki durumun sandığa nasıl yansıyacağını tahminini yapmak hayli zor olsa da biz tahminlerimizi yürütelim.
Bilindiği gibi Şanlıurfa’da AK Parti tek başına %50/60’larda… Ama AK Parti aday belirleme sürecinde, başta İl teşkilatı olmak üzere birçok ilçe teşkilatlarını, temayül yoklamalarını, mülakatları devre dışı bırakarak ve henüz hangi kritere göre aday belirlediğini açıklama ihtiyacı hissetmeyerek adeta seçmeni ve kamuoyunu yok sayması, tüm kesimler tarafından tepki ile karşılanmaktadır. AK Parti bu tepkileri klasik aday gösterilmeyen aday adaylarının taraftarı ve aşiretinden insanların tepkisi olarak değerlendiriyor…
Buradan altını kalın çizgilerle çiziyorum; “AK Parti bu tepkileri doğru olarak okuyamaz ve milleti tam olarak tatmin edecek açıklamalarda bulunamazsa ikinci bir “CEKET” olayının yaşanması kaçınılmaz olur!..”
Şayet AK Parti seçmeni ikna edecek bir atak geliştirmese, darmadağın olacak oylar ile bağımsızlık barajı 30 bin’in altına düşmesi muhtemel. Ki bu da birçok bağımsızın barajı geçmesi ve AK Partinin daha çok vekil kaybetmesi demektir.
Gelelim seçim analizine; şu an görünen hali ile AK Partinin 12’de 0 hedefi ne kadar ötelendi o tartışılıyor.
Bağımsızlarla başlayalım isterseniz. Hemen hemen tüm kesimlerin üzerinde mutabık kaldığı bir gerçek var; “o da DTP’nin desteklediği iki adayın çıkacağı garantisidir”
Bir de diğer bağımsızlar var. Bunların başını çeken Zülfikar İzol’dur. Refah Partisi’nden beri Muhafazakâr çizgide siyaset yapan ve AK Partinin kurucularından olan İzol, her ne kadar İzol Aşiretinden bazıları; “Biz AK Partideyiz” diyorsa da paket oyların bol olduğu Urfa’da bağımsız olarak seçilmesi hiçte sürpriz değil.
Diğer bağımsız aday Mamut Cevheri, “vekilini sen seç” kampanyası ile son 3 yıldır gündemden düşmeyen Cevheri, arkasında hatırı sayılır oy potansiyeli ile barajı zorlayacak diğer bir bağımsız adaylardan birdir.
Bucak Aşiretinin oy potansiyeli herkesin malumu. Siverek’te büyük bir oy potansiyeline sahip olan Bucak Aşireti’nin bağımsız adayı Ahmet Bucak. Onun seçilmesi için çok büyük çaba sarf etmesine gerek yok. AK Partinin bu dağınık tabloyu toparlayamaması ile düşecek bağımsız barajını aşması çok zor değil gibi görünüyor.
Fatih Şıhanlıoğlu’da iddialı bağımsız adaylardan biridir. Onunda şansı AK Parti’nin tavırlarına bağlı.
Barajı geçmesi için şans verilmeyen Mehmet Dilan, Ömer Uzar ve Mehmet Yılmaz’ın da bir kısım oyların o tarafa kaymasına neden olacak.
Gelelim Partilerin durumuna; MHP’nin Harran ve Akçakale oyları ile 1 tane çıkarması garanti gibi görünüyor. Hatta MHP’liler işi daha da ileri götürerek 2 ve ya 3 tane diyor.
CHP ise bir tanede iddialı olduğunu söylese de il barajını aşması şu an için mümkün görünmüyor. Tabi bunu önümüzdeki 40 gün’de CHP’nin yapacağı propagandaya bağlı. Tabi, Kılıçdaroğlu yeni bir Ana A… diye devam eden pot kırmaları olmasa!..
Sonucu şu şekilde bağlayalım; Bağımsızlar adaylar 4 tane MHP 1 tane AK Parti 7 tane.
Son olarak şunu söyleyebiliriz ki; AK Parti seçmeni tatmin edecek açıklamaları bir an önce yapar ve tepkili seçmenin örgütlenmesine ve AK Partinin karşısına geçmesine engel olmada ne kadar başarılı olursa o kadar oy potansiyelini yükseltir. Bunu yapsa bile 9 vekil aşması şu an için mümkün görünmüyor.
Bir de seçmen ikna edilmese ve bu tepkiler çığ haline gelirse; CHP’nin de 1 vekil çıkarması ve bağımsızlarında bir vekil daha çıkarması mümkün. Bu durumda AK Parti 5 Vekille yetinmek durumunda kalır ki bu AK Parti için büyük bir hezimet olur.
Hadi Urfa için her şeyin hayırlısı olsun diyelim!...
