Eski Başbakanlardan Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan vefat etti.
Vefatının ardında çok şey konuşuldu, çok şeyler yazıldı; ama hiç kimse olumsuz bir şey söylemedi.
Onun siyasi ve fikir rakipleri bile ondan övgü dolu sözlerle bahsettiler.
O ömrünü, bilgisini, sevgisini, emeğini ve o engin becerisini bu ülke için harcadı.
Bu ülkedekiler de onu layık olduğu şekilde ebedi mekânına uğurladılar. Milyonlar cenazeye katılırken, başta Türkiye olmak üzere tüm dünya Müslümanları ekran başında hep bir ağızdan dua ettiler O’na.
Onun vefat haberinden sonra ekranların başına geçen dava arkadaşı şair Yasin Hatipoğlu, rahmetli Erbakan’ın üç ideali olduğunu söylüyordu duygu dolu sözlerle…
O üç ideali şu şekilde dile getiriyordu; “YAŞANILABİLİR BİR TÜRKİYE, YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE, ADİL BİR DÜNYA DÜZENİ…”
O idealleri gerçekleştirmeye belki ömrü yetmedi; ama onun açtığı yolda gidenler ve hak yoldan sapmayanlar bir gün bu üç ideali gerçekleştirebilirler.
Onun bu ülke ve insanlık için yaptığı güzel çalışmaları bir köşe yazısı ile değerlendirmek imkânsız bir durumdur. Onun bu yaptıklarını ansiklopedileri doldurur.
O çok şey yaptı. Onun en büyük hizmetlerinden biri de, bu çağın vebası olan, insanlık için tam bir felaket olan sapık Siyonizm fikri konusunda bütün dünyayı aydınlatmasıdır.
Burada yazılacak çok şey var. Hepsini yazsam sayfalar yetmez. İsterseniz Kürtlerin bir hikâyesi ile yazımı noktalayayım.
Bu hikâye dilden dile dolaşan bir hikâye. Ben hiçbir kaynaktan okumadım. Hikâyede eski zamanların birinde hacca gidecek bir kafile hac için hazırlanıp yola çıkmışlar. Bizim çoban Huso’da (Hüseyin) hüzünlenmiş; “ben neden gitmiyorum ki” demiş kendi kendine.
O da davarlarını bırakıp hac kervanına katılmış. Katılmış ama din adına hiçbir şey bilmiyormuş. Uzun bir yolculuk sonrasında hacca varmışlar. Tabi, kafile hacda ibadete başlıyor. Namaz, tavaf derken devam etmişler ibadete. Bizim Huso da bakmış bu böyle olmayacak. Oda elinden getirdiği çobanlık değneğini yere vurarak; “Muhamed (Peygamberimiz Hz. Muhamed’i kastederek) biliyorsun çoban Huso neye gelmiş. Ben bunlar gibi çok uzun dua etmesini bilmem ama neye geldiğimi sen bilirsin” demiş.
Ben de uzun yazmasını bilmem. Ama siz bütün bu söylenen ve yazılanlardan sonra ne demek istediğimi anladınız…
Onun Ruhun Şad, Mekânın Cennet Olsun! Ailesi, sevenleri, İslam Dünyasının ve tüm insanlığın başı sağolsun!..
