banner2

Rağbet kelimesi bir şeyi sevmek, desteklemek, taraf olmak demektir. İnsanlık dedikodularla çalkalanırken, Yakında idrak edeceğimiz üç aylar dediğimiz Recep ayının gölgesi üzerimize düştü. Recep ayının ilk Cuma gecesi REGAİB GECESİDİR Rabbimiz bu kutsal aylara ulaştıracağı için ne kadar şükretsek azdır. İnşallah rağbetimizi dünya’ya değil de, Ahrete, Kur’an ve sünnet’e yaparız. Hem böyle yaparsak, geçici olan dünya hayatımızda saadet bulmakla beraber ebedi olan ahret hayatımızı da cehennemden kurtarmış oluruz. Bu anlamda, Yüce Rabbimiz mübarek 3 ayların tamamına ermeyi ve Rabbimizin razı olacağı ameller işlemeyi cümlemize nasip ve müyesser etsin inşallah.

 Koyun can derdinde kasap et derdinde misali günlük olaylar hadiseler yaşam tarzı farkında olmadan zaman su misali akıp giderken, hep ahret sermayemiz olan hayatımızdan eksiliyor ve ölüm ansızın, hiç beklemediğimiz bir anda bizleri yakalayıverip dünya hayatımız son bulacaktır. Ötesini ise Allah bilir. Fırsat varken, hayattayken Salih amellerle kalan ömrümüzü geçirmenin çabası içinde olmamız gerekmez mi? Hastane de hastaları ziyaret edin sıhhatin kıymetini anlarsınız. Cezaevlerindeki mahkûmları ziyaret edin hürriyetin ne olduğunu anlarsınız. Mübarek günlerde oruç tutsanız nimetin kıymetini öğrenirsiniz. Parasız, fakirleri görseniz aza kanaat edersiniz. Çok kötü bir asırda yaşıyoruz. Yazacaklarım ümitsizlik değil, Nefsin esiri olmuş bir kesim insana bir ikaz mahiyetindedir.

Şimdi ülkemize bakıyorum her gün televizyon ekranlarında, ölüm sahneleri, İslam dışı, edep dışı, çirkeflik, çıplaklık, zina, tecavüz, soygun ve cinayet sahneleri ile doludur. Nerede İslam kardeşliği? Akrabalık, arkadaşlık, dostluk vefa, mertlik, seğilik (cömertlik), kanaatkârlık İslami, insani meziyetlerimize ne oldu? Bizi bu hale kimler getirdi? Ulus olarak başımızı iki elimizin arasına alıp derin derin düşünmemiz gerekmez mi? Allah’ın emir ve yasaklarına göre yaşamıyoruz ve şundan emin olun ki, Allah bunun hesabını bizlerden soracaktır. Hepimiz çobanız sorumlu olduğumuz sürüye kurtlar dalmış sürü darmadağın edilmiştir. Sürünün sahibi Allah’tır sürüyü neden kurtlara kaptırdın diye sormayacak mı?

Sözde örtünen deve hörgüçlü, çok dar ve ince pantolonlu genç kızlarımız yarı çıplaklardan daha fazla erkekleri tahrik etmekteler. Her taraf kapalı çıplaklarla doludur. Bu kızların aileleri uzaydan gelmediklerine göre, bunlar bizim kızlarımızdır demektir.  Helal lokma var mı yok mu?  Şüpheli. Helal harama riayet etmek nerede ise çok uzaklarda, israf Müslüman’ın gözünü kör etmiş. Müslüman siyasetle yatıyor siyasetle kalkıyor. Fani dünya’nın, nefsanî ve şeytanın peşine takılıp hep birlikte sürükleniyoruz. Allah sonumuzu hayretsin inşallah.  

Bizi yönetenler de her ne kadar önlemler alıyorlarsa da önlemler yetersiz kalıyor. Çünkü bu işler iman ile olur. Eğer zamanında iman aşısı yapılmamış ise zorla, dayatma ile olmuyor olmaz. Peki, nasıl olacak? Atalarımız boşuna ağaç yaşken eğilir, dememişler. Özellikle İslami ilim beşikten başlamalıdır. Eğer önlemler alınmazsa, İslam âleminin akıbeti pek iç açıcı değildir. Burada başta İslam büyüklerine,(âlimlerine) hocalara, din adamlarına, gerçek şeyhlere, samimi cemaatlere, müritlere kısaca Müslüman olan herkese büyük görevler düşmektedir.

 Üretmeden tüketim çılgınlığı yönetimlere hâkimdir. İşsizlik, adaletsiz paylaşım insanı düşündürüyor. Beton yığınları insanları doyurmuyor. Mevki makam rozetle malı götüren götürüyor. Cezaevleri tıklım tıklım dolu. Hastaneler de yatacak yer yok. Toplumda bir ümitsizlik hâkim. Daha önce denenmişler tekrar vitrinde geçmişte ne yaptı ki bundan sonra bir şeyler yapsın bu insanlar Hep yalan dolan kandırma, ilkelilik yok. Bu çirkef bataklıkta üç aylar hürmetine silkinmek gerekir. Rağbetimiz neye de ki kastım. Biz dinimizi ne kar seviyor ne kadar yaşıyoruz. Bence son model, araba, katlı, yatlı binalar, kadın sevgisi, para ilahlığı, siyaset fanatikliği, parti liderlerine bağlılık dinin önüne geçmiştir diye düşünüyorum.

Gerçek hocalarımız neden susuyorlar bilemiyorum. Faiz her tarafı kaplamış, uyuşturucu gençliği bozuyor. Sporun her çeşidini bilen oyuncularını tanıyan sayan gençlerimiz dine ne kadar yakın din sevgisi ne oranda, gençliğin namazla, Cami ile arası nasıldır, soru işaretleri ile doludur. Gördüğüm rağbetimiz hep dünyaya ve içindekilerine, insan sanki ölmeyecekmiş gabi gaflette ve uyuşuk. Bu uyuşukluğu, uyku sersemliği giderecek biri lazım. Bu böyle devam ederse toplumun akıbeti tehlikelidir. Yeni neslimizin İslam şuuru ile şuurlandırmak ve imanlı gençlik yetiştirilmesi dileklerimle…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.