banner2

     Zulüm, baskı yeryüzün de insanların çoğalmasıyla beraber başlamış ve dünyanın değişik yerlerinde, coğrafyalarında halen değişik adlar altında devam etmektedir.

    Bugün bizim coğrafyamızda inancına uygun yaşamak isteyenlere/Müslümanlara çeşitli yasak ve dayatmalarla baskılar ve zulümler yapılmaktadır. Buna bir kısım insanlar sevinmekteler. Bir kısım insanlar seyirci kalmakta, bir kısmı da hiç umursama/maktadırlar…

     Tutturmuşlar ‘kamusal alan’; nedir bu kamusal alan dedikleri? Kamusal alana inanç girmez mi? … Kamusal alan ‘kamu hizmeti veren’ kurumlar, bütünüdür/alanıdır. Yani halkın faydası için, hizmeti için, halkın - haklı- taleplerine cevap vermesi gereken ve her biri belli bir alanda vatandaşların hizmetlerini görmesi için kurulmuş olan resmi dairelerdir.

     Kamusal alana girmiş olan ‘dininden/inancından soyutlanmış/çıkmış değildir.’Kimsenin kamusal adı altında Müslümanların başörtüsünü, namaz kılma hakkını ve buna benzer temel haklarını ellerinden alma gibi bir lüksü olamaz/olmamalı. Buna hiç kimsenin salahiyeti yoktur.

     Dediğimiz gibi kamu alanlar/kuruluşlar bu ülke insanlarının, halkının oluşturduğu hizmet yerleridir. Ve doğal olarak o insanlara hizmet etmesi gereken alanların o insanların bir takım mantıksız ve saçma sapan sebeplerle, yasaklarla oradan kovulmasına sebep olması; yasakçıların aldıkları güçtendir. Tamamen ideolojik ve ceberutluktandır. Bu yasak ve dayatmalar hiçbir ölçüye, akla ve mantığa dayanmamaktadır… 

     Kamusal alana yaratıcı girmez mi/giremez mi? Yaratıcının girmediği, giremediği bir yer/bir alan var mıdır… Gücünüz, kanunlarınız, polis ve askerinizle insanları bu alanlardan kovabiliyorsunuz. Peki yaratıcıyı da kamusal alandan (haşa) kovabilir misiniz? Buna da gücünüz yeter mi?   O kadar de değil dediğinizi duyar gibiyim…

     Yoksa siz halen başörtüsüne ‘Fransa kaynaklı’ (yasakçıların uydurduğu bir kelime olan) türban diyerek siyasi simgemi diyorsunuz… İslam da olmadığını mı savunuyorsunuz? …

     Eğer öyleyse siz Kur’an-i kerimin bu açık emrine ne diyeceksiniz. Yüce Allah buyuruyor: “Mümin kadınlara da söyle gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar, mahrem yerlerini koru-sunlar. Zinetlerini/zinet sayılan yerlerini göstermesinler. Ancak kendiliğinden görünen (el, yüz) bunlardan   hariçtir. Başörtülerini yakalarının üstüne kadar, boyunlarını örtecek şekilde koysunlar.”(Nur Süresi 31.ayet).

     Kamusal alan diyerek zulüm yapanlara Kuran-i kerimde ki İbrahim suresinin kırk ikinci ayetini okumalarını tavsiye ediyorum; “yüce Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz/gafil sanma, onların cezaları gözlerin dehşetten donup kalacağı bir güne ertelenmektedir.”

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.