Bu dünyada insanın çok düşmanları vardır. Düşmanlar maddi ve manevi olmak üzere iki çeşittir. Yani görüneni görünmeyen düşmanlar. Görünmeyen düşman görünen düşmandan daha tehlikelidir. Görünmeyen düşmanda sinsilik var, arkadan hançerleme var, zarar vereceği kişiye güven bırakma var. İslam dininde insanlara değişik isimler yüklenir. Müslüman, müşrik, inanan, inanmayan gibi. İnanmayan şeytanın kuklası, nefsin, şehvetin esiridir. İnananın ise öyle değildir. İnandım demekle iş bitmiyor. Müslüman teslim olan demektir. İnsanın inanç sistemini ölçecek alet hiç kimsede yoktur. Kimim ne olduğunu en iyi bilen yaratandır. Müslümanın inancı, yaptığı amellerle dışa yansır. Testinin içindekinin dışa yansıması misali.
Kuran ifadesi ile inananlar iman edin denir. Vay o namaz kılanların haline denir. İkaz edilir inancında gevşeklik var denir. Bir insan ne kadar günah işlerse işlesin helalı haram-haramı helal etmediği müddetçe Mümindir. Sadece günahkârdır. Günahları bırakır, tövbe eder af dilerse, tekrar aynı günahlara dönmemek şartı ile belki günahkâr af edilebilir. Yalnız kul hakkı hariç, kul hakkı çok ağırdır. Ahrette çetin, şiddetli cezaları vardır. Hiç bir Müslüman kul hakkı ile Rabın huzuruna varmamalıdır.
Dünya hayatı imtihan dünyası olduğu için insan oğlu yaptığından sorumludur. İyiliğin karşılığı mükâfat ve cennet, kötülüğün karşılığı ceza ve cehennemdir. Aklı, eğitimi ile insan bunu bilmeli, ahirete hazır olmalıdır. Dünyada insan tiplerinin en tehlikelisi. Münafık kılıklı insan tipidir. Bu tipler namazlı, sakallı, tarikatlı, okumuş, okumamış, siyasetçi, avam kesimden de olabilir. Münafık tipli insanların toplumdaki zararları tahrip gücü atom bombasından daha tehlikelidir. Münafığın yarası kurşun yarasından beterdir. Münafıklık koyun sürüsüne kurtların saldırması kadar tehlikelidir. Münafıklık içi dışı bir olmayan insan tipidir. İlahi tebliğle Münafıklar cehennemin en alt katında azap görür, onları oradan kurtaracak kurtarıcıda yoktur. Nisa suresi ayet 145 şüphesiz ki, Allah kâfirlerle münafıkları cehennemde bir araya getirecektir. Nisa suresi ayet 140. Bu insan tipleri politikada, alabora olmuş siyasette, beşeri idarecilikte had safhadadır.
Seçim zamanı ekranlarda kiralık sunucular vasıtası ile kitleler kandırılır. Seçilenler göklere çıkarılır. Alkışlanır. Şişirilir ta seçilinceye kadar. Seçim öncesi keseden atılan vaatler. Seçim sonrası ekranlara gelmez. Seçilen koltuk putu olur. Makam arabası ve kendisi korumalarla korunur. Nerde kaldı verilen sözler, bir dahaki seçime, işte bu durumlar münafıklığın daniskasıdır. İnsanları aldatmadır. Münafıklarla ilgili çok ayet ve hadisler mevcuttur. Mevlam bu kötü amelden hepimizi muhafaza buyursun. Hadisi şerifte ise münafıkların ölçüsü de veriliyor deniyor ki, Münafık konuştuğu zaman yalan konuşur, söz verir sözünde durmaz, emanete hıyanet eder Buhari iman bahsi Hadis No 24 İnsan hayatını kuşatan bu emirler uygulanırsa toplumda seçkin insan tipi olur. Güven olur, huzur olur.
Kitleleri yönetenler yalan söylememeli yoksa münafık olurlar, sözünde durmalı yoksa münafık olurlar, emanete hıyanet etmemeli yoksa münafık olurlar, bu ilkler sadece yönetici, siyasetçilere has olmayıp, her insanın uyması lazım gelen ilahi emirlerdir. Her Müslümanı bağlar. Âlim, şeyh, bilen, toplum önderleri geçinenler eğer ilahi emirleri korkarak anlatmıyor, haykırmıyorsa, bana zarar gelir diyorlarsa, cehennemi boylarlar. Dünya hayatları iyi olsa da. Bu taife hesaba çekilirken, dünyada ne yaptın diye soru sorulur, ilim öğrendim, öğrettim, anlattım. Diyecek, içi dışı bir olmadığı için hayır sen, gösteriş yaptın, haksızlık karşısında sustun, bana iyi desinler diye öğrendin, anlattın denilecek haydi cehenneme marş marş denilecek.
Yazılı ve görsel basında da çok münafıklık var. Atılan manşetler, söylenen söylemler çoğu zaman doğruluktan çok uzak, bunun vebali çok büyük çünkü kitleler dinliyor yönlendiriliyor. Burada da kul hakkı var, kayırma var, yalan var, emanete hıyanet var, yapanlar cezasını ahrette çekecekler. O zaman liderler, siyaset âşıkları çok dikkat etmeli, insanı esfeli safiline götürecek amellerden uzak durmalıdır. Her gün liderin, belirli bir partinin avukatlığı sana mı kalmış muhiplere denilebilir. Beş yılda bir oy kullanma hakkın var senin hepsi o kadar. Bir toplumun siyasetinde, ticaretinde, arkadaşlığında, komşuluğunda, yöneticilerinde, yönetilenlerinde, basınında ,hayatın tüm alanlarında Münafıklığın alametleri olan, yalan, sözünde durmama, emanete hıyanet etme varsa vay o toplumların haline! O toplumlar iflah olmaz yıkılmaya mahkûmdurlar
