Mekke’den İzlenimler
Mekke, Kur'an-ı Kerim’in ifadesiyle "Emin Belde"dir. Kabe’nin bu topraklarda bulunması, Mekke’nin dokunulmazlığını ilahi kelamla tescillemiştir. Mekke’de yapılan umre, hac, sadaka, dua ve namaz gibi her türlü ibadetin sevabı, hadis-i şeriflerin müjdesiyle yüz bin kattır. Ancak ne yazık ki günümüzde birçok ibadet, derin bir şuurdan yoksun şekilde eda ediliyor. Bilerek ve öğrenerek yapılmayan ibadetler, insanı kötülüklerden alıkoyma noktasında yetersiz kalıyor.
Mekke'de bugün üzülerek şahit oluyoruz ki; Hacerül Esved’i öpmek veya Sevr ve Nur Dağları’na çıkmak gibi uygulamalar; Kabe’de namaz kılmaktan veya ihlasla dua etmekten daha faziletli görülüyor. Bu durumun temel sebebi ise bilgi eksikliğidir.
Ekonomik Kayıp ve Hayal Kırıklığı Mekke ve Medine’ye gelen vatandaşlarımızın yaşadığı en büyük hayal kırıklıklarından biri, paramızın alım gücündeki dramatik düşüştür. Bundan sadece 5-6 yıl önce 100 Türk Lirası yaklaşık 100 Suudi Riyali ederken, bugün 100 liramız ancak 8 Riyal etmektedir. Cebimizdeki değerin bu denli erimiş olması, kutsal topraklardaki insanımızın boynunu bükmektedir.
Zorlayıcı Uygulamalar ve Yönetim Hataları Kabe çevresinde bitmek bilmeyen tadilat çalışmaları, ziyaretçilere yorucu ve zorlu anlar yaşatıyor. Suudi Hac ve Umre yönetiminin, Kabe'ye girişlerde tavaf yapacak erkekler için ihram zorunluluğu getirmesi tam bir kolaylaştırma değil, adeta bir zorluk çıkarma uygulamasıdır. Sadece bu da değil; yatsı namazına yarım saat kala servislerin durdurulması, Umrecilerin toplama merkezlerinden içeri alınmaması ve insanların saat 21.30’a kadar Kabe mahrumiyeti yaşaması ciddi bir mağduriyettir. Bu keyfi uygulamalar, adeta Mescid-i Aksa’daki kısıtlamaları andırmaktadır.
Toplumsal ve Manevi Yozlaşma Başkalarını suçlarken iğneyi kendimize de batırmamız gerekir. Toplum olarak dini değerlerden hızla uzaklaşıyoruz. Kutsal beldelerde dahi genç-yaşlı fark etmeksizin yaygınlaşan sigara kullanımı ve ellerden düşmeyen telefonlar, ibadet ruhunu zedeliyor. Safa ve Merve’de, tavaf esnasında sürekli açık olan kameralar, sosyal medya tiryakiliğinin ahlak ve edebi ne denli uçurduğunu gösteriyor.
İslam dini "Allah-u Ekber" diyerek tüm sahte otoriteleri ve tağutları reddetmeyi emrederken; bugün seyyidlik iddiasıyla insanları sömürenler, şeyhlik maskesi altında liderleri putlaştıranlar ve insanları manevi bir narkozla uyutanlar çoğalmış durumda. Yolunu şaşıranlara Allah hidayet versin.
Hudeybiye ve Üç Aylar 20 günlük Umre ziyaretimizde 4 defa umre yaparak iktifa ettik. Ancak Hudeybiye Umresi’nde ciddi altyapı sorunları yaşanıyor. Caminin küçüklüğü, abdesthanelerin yetersizliği ve bakımsızlık nedeniyle en basit ihtiyaçlar bile çileye dönüşüyor.
Mekke’de bulunduğumuz 21 Aralık itibarıyla Üç Aylar'ın başlangıcı olan Recep ayını idrak ettik. Kainatın Efendisi’nin duasıyla: "Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl, bizi Ramazan ayına ulaştır." 25 Aralık’ta ise Mekke’de Regaib Kandili’nin (bayramının) manevi hazzını yaşayacağız.
Gurbetten Türkiye’ye Bakış Ülkemizi dışarıdan seyrediyoruz. Tonlarca çözüm bekleyen sorun varken, siyasetçilerimizin bitmek bilmeyen boğuşmalarından derin bir üzüntü duyuyoruz. Mevla, hem bireysel hem toplumsal olarak yolunu şaşırmış olanlara hidayet versin.
Vesselam...
Yaptığım Temel Düzenlemeler:
Yazım Hataları: "Ka be", "hırdız", "malesef", "vc ler" gibi hatalı kelimeler; "Kabe", "hırsız", "maalesef", "WC'ler" olarak düzeltildi.
Noktalama: Cümle sonlarına uygun noktalar konuldu, eksik virgüller eklenerek okuma akışı sağlandı.
Anlatım Bozuklukları: Devrik ve eksik ifadeler, cümlenin anlamını güçlendirecek şekilde (örneğin "insanları kötülüklerden alıkoyamıyor" gibi) yeniden kurgulandı.
Paragraf Yapısı: Yazı; "Ekonomik Kayıp", "Yönetim Hataları" ve "Maneviyat" gibi başlıklarla bölümlere ayrıldı ki daha rahat okunabilsin.
Bu yazıyı bir sosyal medya platformunda veya yerel bir köşede paylaşmak isterseniz, bu haliyle oldukça profesyonel görünecektir. Başka bir ekleme yapmamı ister misiniz?