banner2

İnsanoğlu yaratıldığı andan itibaren önce aile sonra kabile ve daha büyük toplumlara ayırarak, hayatın kolaylaşması, insanların yardımlaşması için sosyal hayat zaruriyetini oluşturmuştur. Hatta bu sosyallik bütün canlılar için geçerlidir. Yüce Rabbimiz tarafından bizlere verilen bir nimettir. Ancak son zamanlarda biz İnsanlar arasında çoğumuzun istemediği halde menfaate dayalı, çıkarcı, birbirini madde için kullanma ilişkileri had safhadadır. Aşağıda yazacaklarım samimi, dürüst ve kalben bir birilerine bağlı olan kişi veya kişileri bağlamaz. Yeter ki samimiyet ve dürüstlük olsun. Hani bir söz vardır ya “önce can sonra canan” diye işte onun gibi bir durum. Dostlarımıza ve samimi olduklarımıza sahip çıkalım, sevdiklerimizi elimizden gelince koruyup kollayalım. Lakin ilk önce kendimiz için yaşayalım, Allah’ımıza kulluk görevimizi de sakın ola ki ihmal etmeyelim…  

Ne yaparsan kendin için yap... Başkaları için yaptıkların onları, kendin için yaptıkların seni mutlu eder. Üç günlük dünyanı “başkalarının mutluluğu için “zindana çevirmeye değmez! Sana zarar veren biriyle, dost kalmak için direnen arkadaşının, karşı taraftan mutlaka bir beklentisi olduğunu unutma. Samimiyetin sınırda kalsın. İlerletme! Olur da “karada lazım olur “diye teknene aldığın fazladan her yolcu, tekneni batırır. Kalbin senin teknendir! Yüzdür okyanuslarda. Gözyaşı, duyguların sessiz alfabesidir. Ve dünyanın ortak dilidir. Senin için üzülmeyen, gözyaşı dökmeyen birinin ardından sakın ağlama. Zaman geçtikçe değmediğini anlayacaksın... Sayfalarına yazık! Bazıları sana olan “düşmanlığını “arkadaş rolü altında sinsice sana sokulmaya çalışarak gizler.

Oyuncuları iyi seç! Her türlü kötü sözü “işi deliliğe vurarak “söyleyip, sen cevap verdiğinde “ama benim kalbim çok temiz “diyerek kıyamet kopartanları derhal hayatından çıkart! Unutma, dil kalptekileri söyler! Seni yakınında tutmak için sadece derdini anlatan, keyifli anlarını seninle paylaşmayan, mutsuzluğunu yayan insandan derhal uzaklaş! Mutsuzluk bit gibidir! Sürekli başka kafalara sıçrar! Seni enayi yerine koyduğunu sananlara ara sıra “aptala “yat. Gerisinin çorap söküğü gibi geleceğini göreceksin. “Aman sus, sorunları var idare et!” “Aman sus, problemleri var, alttan al!” “Aman sus, üzülmesin, görmezden gel!” Diye diye ne kadar arızalı ve bencil insan var ise onlar için üzüldün, acıdın tepene çıkarttın! Şimdi ise en küçük davranışında senden kötüsü yok! Boşa zaman kaybı...”

Seni zorla değiştirmeye, engellemeye, sömürmeye çalışana...Senin yerine karar vermeye kalkana...Senin enerjini emene karşı yapacağın tek şey var. Hayır, demek! Hayır! Kimsenin, senden başka bir sen yaratmasına izin verme! Sadece kendi fikrinden, kendi ideolojinden, kendi siyasi görüşünden olanlarla sohbet etmek seni köreltir. Hoşgörünü sınırlar. Ara sıra zıt görüşlü insanlarla da konuş, görüş... Nasıl da hızla gelişip, büyüdüğüne inanamayacaksın! Unutma bir gün herkes gider. Döngünün kuralıdır bu. Kalacak olan sen ve anılarındır. İşte bu yüzden, biraz da kendine merhamet et. Sev kendini. Sevdirmek için çabalama. Çabalamak, fedakarlığı... Fedakârlık kendini hırpalamayı, yıpratmayı getiriyor. Ve bir süre sonra yormaya başlıyor. Anlamsızca tüketiyor insan kendini... Ne için? Kim için? Değmez...! Önce kendini sev. Hep sev... Çok sev! Çünkü, senden değerlisi yok… Selamla Kalın Selamette Kalın.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.