Dergiye konuşan Ülker, Reklamlarla ilgili 48 saatlik veto hakkım var. En son çikolata ile yıkanan adam olduğu için Dido reklamını veto ettim dedi.
Sabri Ülkerin hayata dair fikirlerini anlatan Murat Ülker dergide bir de anısını paylaştı: Aslında yaptığım patronluk değil, baş mesul olarak sorumluluk almak. Benim mesela ürünlerle ilgili reklam kampanyalarını ve ürünle ilgili her türlü kararı veto etme hakkım var. Bunun da süresi var: 48 saat. Hakkımı kullanmasam, yanıyor. Mesela en son şöyle bir olay oldu. Reklam ajansımız Dido ile ilgili bir reklam çalışması yaptı. Didonun yoğun çikolatalı olduğunu anlatmak istemişler. Bunun için de bir araba yıkama istasyonunda adam yıkama yerine giriyor ve çikolata ile yıkanıyor. Seyrettim ve böyle bir reklama izin veremeyeceğimi söyledim. Çünkü nimet olan bir şeyi reklamda böyle kullanamazsınız. Veto yedi.
Ülkerin sorulara cevapları ise şöyle:
7 YIL TAKİPTE KALDIK
* Hedeflerinizde bir numara olmak ya da dünya pazarları için belirlenmiş bir strateji var mı?
- Dünyada bir numara olmaya siz karar veremezsiniz. İş yaparken kaç para kazanacağız buna bakarız ama ondan sonra olaylara piyasa yön verir. Mesela, beş sene önce aldığım notlara baktım. Üç-dört kişi bir araya gelmiş ve bu satın alma meselesini konuşmuşuz. O gün de satın alma mevzusu olan markalardan biri UB, diğeri Godiva imiş. UB tarafı pek satmaya gönüllü değildi. Sonunda Godivayı aldık. Ama UByi de unutmadık. Yedi yıl takipte kaldık. Aradan geçen sürede fırsat doğdu ve UByi aldık. Bu satın almada halkın, müşterilerimizin, bürokrasinin ve finans çevrelerinin desteği çok büyüktür.
* UBnin satın almasında fonlama işlemi nasıl oldu?
- Godivayı 2007de 850 milyon dolara aldık. 600 mü, 700 milyon dolar mı borç alalım derken, sendikasyona gittik. Bize 950 milyon dolar verdiler. Tabii bu parayı almak marifet değil, geri ödemek marifet. Çok şükür ödedik. UByi 3.2 milyar dolara aldık. Kesin olarak satın alma işlemi bitti. 8 günde tamamlandı. Artık sahibiyiz. Özkaynaktan sadece yüzde 10 kadarını kullandık.
* United Biscuitsin daha önce Ülkeri satın almak istediğine dair duyumlarımız var. Bu doğru mu?
Hayır, almak isteyen UB değildi. Rowntree Macintosh markası idi. İskoç kökenliydi. Çok güzel kombinasyon mallar yapıyorlardı bizim gibi. Takibimizde olan bir markaydı. Çok uzun yıllar önce onlar bizimle görüşmek istediler. Sabri Beyin en büyük prensibiydi, kimseyi geri çevirmezdi. Geldiler. Oturduk masaya. Onların ürünlerini ve bizim ürünleri sıraladık. Bizi satın almak istiyorlardı. Ürünlerimizi pazarda kaç liradan sattığımızı söyledik. Biz beş sene sonra gelelim dediler (gülüyor). Ardından da Nestlé ile görüştüler ve Nestlé 1988de onları satın aldı. Bu birliktelikten bugünkü Kit Kat doğdu. Türkiyede onun muadili Dido çok satılır mesela. Ama elbette büyük bir markadır Kit Kat ve yılda milyarlarca dolar satış yapar.
FERRERODAN TEBRİK TELEFONU
* Satın alma UByi ve Ülkeri nasıl bir konuma taşıyacak?
- UB satışından birkaç gün önce son bir yönetim kurulu toplantısı yapmışlar. Yönetim ekibi toplantıda Bizi Yıldız Holdinge satın demiş. Bisküvide biz dünya 14üncüsüydük onlar ise altıncı sıradaydı. Yönetimin bizi istemesinin nedeni birbirimizi tanımamız ve bizim yedi senedir onları yakın takibe almamızdı. Ama bunların ötesinde şahsi iletişimimiz nedeniyle İngilterede birlikte o kadar çok maç seyretmişizdir ki... Hepimiz bir mahallenin çocuklarıyız. Birbirimizi tanıyoruz. Mesela en büyük rakiplerimizden Ferreronun işlerin başındaki küçük oğlu, UB satın almasından sonra telefon açtı ve tebrik etti. Ben de şimdi mesela onun çocuğu olsa bir adet altın gönderirim. Aramızdaki ilişki böyle. Pazarda sürekli karşı karşıya gelmeyiz ama asla da davalık ya da mahkemelik olmayız. Rekabet etmeyi severiz. Pazarda rekabet insanı geliştirir. Boks maçı gibi düşünün bunu. Ringde birbirinizle temas ediyorsunuz. Piyasada rekabet böyledir. Burada önemli olan güvenilir ve sözünün eri olmaktır.
Türkiyeye özel Sin Cake tadı
* UB ve Godivada nasıl bir işbölümü yaptınız? sorusuna ise Ülker, şu yanıtı verdi:
- Müşterek kararlar vererek ve müşterek çalışarak devam edeceğiz. Mesela Godivanın Sin Cake ürünü var. Henüz Türkiyede yok. Yeni getireceğiz. Lezzet olarak diğer ülkelerdekinden farklı olacak. Japonya ya da Pasifikteki tattan farklı olacak. En son bana tattırdılar. Şefleriyle konuştum. Nasıl olması gerektiği konusunda fikrimi söyledim.
* Her ürünü tadar mısınız?
- Her ürün onayımdan geçer. Nasıl bir şey olur da insanların hoşuna gider diye bakarım. Bir restoranın menüsünü oluşturmak gibi bir şey bu. Elbette tüketiciye de soruyoruz. Sonra ticari olarak üretmeye başlıyoruz. Ben yurtdışındayken, elimden geldiğince marketleri gezerim. Fiyatlara bakarım. Bunları yapmazsam pazartesi toplantıda bana hesap sorarlar. Rapor yayınlarlar. İşlerimi yapmadığım için beni eleştirirler. Şunları yaptım diye kendime not veriyorum. Geçen seneye göre ne yapmışım, aradaki performansım, hepsi çalışma arkadaşlarım tarafından değerlendirilir. Notlar verirler. Notlarım çok iyi değil. Okulda da öyleydi. Genelde 7-8 alırım. İşin toplamından 10 alırım.
Diğer işler nasıl gidiyor?
MURAT Ülker, son beş yılda çok önemli satın almaların yapıldığını belirterek, şu bilgileri sıraladı:
* Uno ile Türkiyede pek çok yeni fabrika açtık. Ama şu anda en yeni girişimimiz, donuk ürünler.
* Gıda işimizi Yıldız Holding olarak yapıyoruz. Diğer işleri Gözde Girişim ile takip ediyoruz.
* Kökler Holding ben, eşim ve çocuklarımın. Ablam ve çocuklarının da Us Holdingi var. Yıldız Holding ve Gözdenin sahipleri de şirketler olsun istedik. Şahıslar olmadan aile işimiz olsun dedik. Yarın kurumsallaşmış şirketler olarak halka açacağız. Kısaca Köklerin sahibiyiz Kökler de işlerimizin sahibi.
* Sırası gelince Şok halka arz olacak.
* Şok ile birlikte bazı satış noktalarını kapattık. İş yapmıyorsa kapatırız.
* Ülkeri satmayız. Godivayı satmayız. İyi para verseler de satmam. UByi de satmayız.
Devir teknoloji devri
* Turkcell konusunda neden bir anlaşmaya varılamadı? Turkcell olmadığı için mi UB gündeme geldi?
- Gözde Girişim olarak Çukurovanın Turkcelldeki hisselerini finanse etmek istedik. Ziraat Bankası verdi. Şapkalarımdan biri çünkü yatırım yapmak. Bu Yıldız Holdingin işi değildi. Turkcell ile böyle ilişki kurmak iyi olacaktı. Çünkü çağ değişiyor. Devir teknoloji devri. Kenardaki paramızı değerlendirmek istedik.
Özgürlük formülünü açıkladı
GENÇLERE tavsiyeler verirken Dediğimi yapsınlar, yaptığımı yapmasınlar diyen, Ülker, Risk alırken kısaca hesabımız şu: Ana işimiz dediğimiz iş, fabrika ve makinelerimiz, markalarımız bizde kaldığı takdirde bütün borçlarımızı ödeyebiliyor muyuz, buna bakıyoruz. Bunu aşarsak kendi adımızı riske etmiş oluruz. Özgürlük formülüm bu. Bir gün çalışanlarıma Arkadaşlar işe gelmiyoruz. Kapatıyoruz dediğimde fabrikalarım ve markalarım bedavaya elimde kalır ve tüm borçlarımı da öderim. Bu da beni rahatlatıyor. Başka türlü minnet edersiniz herkese dedi.