Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün düzenlediği ‘VII. Uluslararası İlişkiler Konferansı’, Başbakanlık Dış İlişkiler Başkanlığı, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, Bursa Valiliği ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de desteğiyle başladı.
Konferans, Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde 120 yerli ve yabancı uzmanın katılımı ile gerçekleştiriliyor. Konuşmacılar, hazırladıkları sunumlar ile ‘Uluslararası Sistemde Yeni Düzen Arayışları’ başlığı altında uluslararası ilişkilerin güncel konularını tartışıp yeni bakış açılarını ele almaya çalışacak.
Türkiye’nin bölgedeki konumu yeniden ön plana çıktı
Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde iki gün boyunca sürecek olan ve Türkiye’deki etkin stratejik araştırma merkezlerinin paneller düzenleyerek katıldığı uluslararası konferansın açılış töreninde konuşan Uludağ Üniversitesi Rektör Danışmanı ve İİBF Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, konferansın adını belirlerken uzun bir süre düşündüklerini kaydetti.
Geçen yıldan beri farklı konjonktürlerin ön plana çıktığına işaret eden Arı, “Dünya üzerinde askeri güce dayalı egemen devlet anlayışının kendini yeniden empoze etme çabası içerisinde olduğunu görüyoruz. Dolayısı ile böyle bir yapıda hukukun, adaletin, barışın ve sivil toplumun öne çıktığı yeni bir düzen arayışının ne kadar mümkün olduğu hepimizin bu konferansta sorgulaması gereken önemli bir soru olacak. Bundan sonra da bilim çevrelerini oldukça meşgul edecek temel bir sorun gibi önümüzde duruyor. Yeni konjonktürel durumun Türkiye’nin bölgedeki konumunu yeniden ön plana çıkardığını görüyoruz. Bunların hepsini ve çözüm önerilerini 2 gün sürecek konferansımızda tartışacağız.” dedi.
En önemli sorun uluslararası ilişkiler
Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce ise yaptığı açılış konuşmasında dünyanın yeni bir buhran döneminde olduğunu vurguladı.
Yüce, “Şu anda gördüğümüz üzere mevcut yönetim ve kurallar ile bu sorunların çözülmesi mümkün görünmüyor. Ancak sorun gitgide büyüyor. Türkiye açısından baktığımızda da sorunların kapımıza dayandığını, hatta içimize girdiğini görüyoruz. Bir ekonomist olarak şu anda Türkiye’nin en önemli sorununun ekonomi değil, uluslararası ilişkilerden kaynaklanan sorunlar olduğunu düşünüyorum. Bu sorunları çözmek tek taraflı olmaz. Birbirine zıt görünen çok sayıda olgu ile karşı karşıyayız. Diğerlerinde olduğu gibi bu sorunları da çözmenin tek yolu bilimsel açıdan bakarak çözüm önerileri üretmektir. Bugünkü toplantı da bu açıdan büyük önem taşıyor. Düzenleyenlere ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
(İLKHA)