Adliye binaların ayrı ayrı yerlerde olmasından doğan sorunları Belki Sayın Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de okur diyerek tek tek sosyal medya hesabından dile getiren Avukat Hartavioğlu: "Malumunuz Ak Parti iktidarı döneminde büyük şehirlerdeki bütün ilçe adliyeleri tek bir "Adliye Sarayı"nda toplandı. Ama Şanlıurfa adliyesi 5'e bölünmüş durumdadır. Ve size Şanlıurfa Adliyesinin durumunu bir kaç twit ile yazacağım. Şanlıurfa Adliyesi; ana bina ve ana binanın karşısında asliye hukuk mahkemeleri, ana binaya 20-30 dk. yürüme mesafesinde iş, icra mahkemeleri ve icra dairelerinin olduğu başka ek binadan oluşuyor. Denetimli serbestlik bürosu ve idari yargı mahkemeleri de farklı binalardadır. Bir avukatın aynı günde asliye hukuk, iş mahkemesi ve ceza mahkemesinde duruşması varsa duruşmalarından birini kaçırması kesin gibi. Ki tek çalışan meslektaşlarımızın bu sorundan dolayı giremediği duruşmalar oluyor. Bugün asliye hukuk mahkemesinde istinaf başvurusu yaptım. Önce asliye hukuk müdüründen havale aldım. Ana binaya geçtim dilekçeyi tarattım. Tekrar asliye hukuka geçtim müdür bey harcı hesapladı tekrar ana binaya geçtim harcı yatırdım ve geri karşıya geçtim makbuzu verdim. Ek binanın yapılmasından ümidimiz yok. Ancak yeni açılan ek binalarda tarama merkezi, vezne ve tevzi bürosu bile yok. Bir avukat ana binaya 20-30 dk yürüme mesafesindeki iş mahkemesinde dava açacak olursa benim yaşadığım serencamın aynısını yaşayacaktır. Dillere pelesenk olan bir sözdür "yargının 3 sacayağı", özellikle meslektaşlar bu sözü çok kullanır. Kendilerini önemsemek için söylediklerini iddia ederim. Avukat yargının topal ayağıdır. Maalesef. Ki uygulama bu yöndedir. Çünkü sistem içerisinde, başta adalet bakanlığı olmak üzere, kimse avukatı önemsemez. Ceza yargılamasında avukat olmadan hakim beyan alamaz, karar veremez ama avukat bir hakim veya savcı ile dosya hakkında görüşmek için 2 koruma engelinden geçmek zorundadır"
"SAVCIYA KÖY YOĞURDU GETİRDİM"
Avukatların Şanlıurfa Adliyesinde savcılara ulaşmak için yaşadığı zorlukları espri ile dile getiren Hartavioğlu: "Bizim adliyede "savcılar koridoru" diye bir koridor vardır. Avukatlık mesleği için utanç vericidir. Bir avukat koridordan girer girmez 23-25 yaşlarında bir polis dikilir karşısına "geçemezsin" der. Hani ben 3. sacayağıydım? neden geçemiyorum? Bir şekilde geçti avukat, savcı odasının önünde başka koruma dkilir "ne için görüşeceksin"der. "köyden yoğurt, köy yumurtası neyim getirdim de onları verecem savcı bege!" Bir avukat savcı ile neden görüşmek ister ki? Tabi ki dosyası hakkında görüşecek. Ve daha da acı olan ise o koruma önce savcı bey hazretlerinin yanına gider "dışarıda bir avukat var sizinle görüşmek istiyor" der. Savcı bey de lütfederse alır avukatı içeri"
"BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI YUUTUBERLİK YAPIYOR"
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu'da sert eleştirilerde bulunan Hartavioğlu: "Barolar Birliği Başkanı youtubede yuutuberlik yapmakla, siyasi muhalefet yapmakla meşgul. Ben bir gün Feyzioğlu'nun bu mesleğin geldiği durumu ve mesleğin sorunlarını dile getirdiğini görmedim duymadım. Baro Başkanları da, baro başkanlığını ya bir yerlere basamak için kullanırlar veya kendi siyasi fikirleri doğrultusunda basın açıklaması yapmak için. Son sözüm bir kısım "meslektaşlara" : hani kendinize çok önem atfediyorsunuz ya, sistemin en önemsizi sizsiniz. Hani çok havalara giriyorsunuz ya, sistem içerisinde siz bir HİÇ'siniz. Bu da sizin suçu değil tabi ki, avukatı hiçleştiren sitemdir"
TBMM'DE KAÇ AVUKAT VAR?
Türkiye Büyük Millet Meclisine 26. dönem milletvekili olarak 123 avukatın seçildiğine dikkat çeken Hartavioğlu, vekillere seslendi: "Son sözden sonraki sözüm de meclisteki bir kısım parlamenterlere; Bugün o ceylan derisi koltuklarda oturuyorsanız Avukatlık mesleği sayesinde oradasınız... Mecliste 123 avukat vekil var" şeklinde ifadelerde bulundu.
Ali Aslan / www.balikligol.com
????