Gündoğdu: Dayatmalar kalksın istiyoruz
Kızılcahamam'da yapılan Eğitim Bir Sen 7. Üniversite Teşkilatları Toplantısı'nda konuşan Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ülkeyi yasaklardan, zararlı alışkanlıklardan kurtarmak için çalışmalar yaptıklarını belirterek dayatmaların kalkmasını istediklerini söyledi.

Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı Eğitim-Bir-Sen 7. Üniversite Teşkilatları Toplantısı Kızılcahamamda yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, kadınlar üzerinden bu millete getirilen yasakların başında başörtü olduğunu belirterek, şunları söyledi: Bu ülkenin iradesini, değerlerini, geleceğini tokatlamak isteyenlerin müracaat ettiği ilk kapı üniversiteler. Üniversitede antidemokratik uygulamalar ve kadınlara yönelik yasaklar olmuştur. Kadına yasakların başında başörtüsü vardı. 12 milyon 300 bin imzayla ülkeyi darbecilerin bu vesayetinden kurtardık. Darbe ürünü kurullardan biri de YÖKtür. YÖK eliyle üniversitelere haddi bildirilmişti, üniversite deyince rektör seçimleri konuşuluyordu. Artık üniversitelerde bilim adına örgütlenen Eğitim-Bir-Sen var. Bu düştüğümüz yerden de sizin fedakârlığınızla kalkacağız.
Dayatmalar kalksın istiyoruz
Ülkeyi yasaklardan, zararlı alışkanlıklardan kurtarmak için çalışmalar yaptıklarını ifade eden
Gündoğdu, 19. Milli Eğitim Şûrasına 4 raporla gittik. Bunun için çalışmalar yaptık. Ülkeyi yasaklardan, zararlı alışkanlıklardan kurtarmak, geleceği inşa etmek için şûralar yaptık. Şûrada karma eğitim mecburiyeti terk edilmelidir önerisini sunduk. Bu konu bazıları tarafından çarpıtıldı. Kız ve erkek liseleri uygulaması Cumhuriyetin ilk dönemlerinden bu yana mevcuttu. Söz konusu uygulama 28 Şubata kadar böyle devam etti. Ama 28 Şubat aktörlerinin verdiği emirleri yerine getiren Metin Bostancıoğlu, biçki dikiş kurslarını dahi kız-erkek karma olmadan açmayarak bir dayatma başlatmıştır. Biz bu dayatmanın son bulmasını istiyoruz. Karma eğitimin terk edilmesini değil, mecburiyetin kalkması için mücadele ediyoruz. Bu böyle anlaşılsın, yanlış anlamakta direnenlerle, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dâhil, her mecrada tartışmaya açığız dedi.
Anayasanın 18 yaşından küçükleri çocuk gördüğünü hatırlatan Gündoğdu, Otelcilik ve Turizm Meslek Liselerinde verilen alkol servisi dersinin kaldırılmasını istedik. Yani anayasanın verdiği hakkı istedik. Devlet görevini yapacak, mevzuat Anayasaya uyacak. Devlet yetkilileri de bunu uygulayacak. Bu yöndeki önergemizin şûrada kabul edilmesini sağladık. ifadelerini kullandı.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersinin 1, 2 ve 3. sınıflarda da verilmesini mevcut Anayasanın 24. maddesine dayandırarak, şûrada önerdiklerini hatırlatan Gündoğdu, bu konuda çıkan çatlak sesleri eleştirdi. Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: Hem Anayasaya karşısınız hem de bu Anayasadan medet umuyorsunuz şeklinde eleştiri alıyoruz. Anayasanın değişmesi için bütün gücümüzü harcayacağız ama bu Anayasa yürürlükte olduğu sürece bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir ilkesi ile yararlanmaya devam edeceğiz. Darbeci Kenan Paşa bile kurtuluşu dinde görürken, bazıları din dersi 7 yaşında başlamasın diye diretiyor. Biz buna karşıyız.
Harf İnkılâbıyla koparılan köprünün yeniden kurulmasını istiyoruz
Gündoğdu, birilerinin Osmanlıdan, başörtüden, dinden bahsedildiği zaman kırmızı görmüş boğa gibi saldırıya geçtiğini ifade ederek, Osmanlı bizim ecdadımız, bizim dedelerimiz. Biz dedelerimizle gurur duyuyoruz. Harf inkılâbı ile koparılmış olan köprünün yeniden kurulmasını istiyoruz. Şimdi Osmanlıcayı kim öğretecek diyorlar. Latin alfabesini öğretecek kaç kişi vardı. İki ülke harf inkılâbı yapmış; birisi Türkiye, diğeri İsrail. Biz atalarımızın dilinden Latinceye geçmişiz, İsrail Latinceden atalarının diline geçmiş. Harf inkılâbı ile bu millet geçmişinde koparılmıştır diyoruz, birilerinden cılız ses çıkıyor. Nerede bu harf devrimi diye soranlara camilerin ahıra dönüştürüldüğü, ezanın Türkçeye döndürüldüğü yerlere baksınlar. Kimse bu milletin aklıyla alay etmesin. Buna asla fırsat vermeyiz. diye konuştu.
Paralel Yapı operasyonları
Paralel yapıya yönelik operasyonlara da değinen Gündoğdu, Kim hangi koltukta oturursa otursun, hukuk önünde eşittir. İslami cemaatlerin görevi küresel operasyonların içerisinde oluyormuş, terörist devlet İsrailin yapamadığını yapanların kendini eleştirmesi gerekiyor. Bunu yapmak yerine operasyonları şova dönüştürüp slogan atıyorlar. Şimdi Yezite boyun eğmeyeceğiz diyenlere soruyorum: Terörist devlet İsrail ne yaparsa sizin için Yezit olacak? Millete hizmet için çalışanların Yezit olduğu bir yerde otoriteye boyun eğeceksin diyerek övdüğünüz Siyonist İsrail daha hangi katliamları yapmalı ki, sizin için Yezit kabul edilecek? Asıl yezitlere operasyon yapılıyor. Almanyadan ve ABDden eleştiri geliyor. Ey Almanya! Hamburgda yapılan faili meçhul cinayetleri ne zaman aydınlatacaksın. Ey ABD! Elinde çakı bile olmayan bir siyahînin öldürülmesi ile başlayan eylemlerin yüzde biri Türkiyede olsa ne yapardınız? Bizim Almanyadan, ABDden, Avrupadan alacak dersimiz yok. Keser demokrasisine karşıyız. Mesele yolsuzluksa paralel yapı KPSS, ÖSS, Polis Okulları sorularını çalmanın hesabını versin. Benden olan hırsız değildir anlayışına karşıyız.
Yetim projesi
Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, İHH ve Eğitim-Bir-Sen tarafından başlatılan Yetim Projesini önemsediklerini söyleyen Ahmet Gündoğdu, şunları kaydetti: Yetim Projesinin, üniversitelere yayılması lazım. Yetimin malına kim göz dikerse ona gereken cevap verilmelidir. Eğer biz yetime sahip çıkmazsak onlar organ, fuhuş mafyasının eline düşecek, misyonerlerin kancasına takılacak. Yoksullukla mücadele etmek zorunda kalacaklar. Biz onlara sahip çıkmalıyız. Bu konuda duyarlı olmanızı bekliyorum. Dünya mazlumlarına sahip çıkmalıyız. Bu, emperyalizmle mücadele etmek ve Siyonizme karşı çıkmaktır. Türkiye ve Memur-Sen olarak insani yardımlarda dünya birincisiyiz. İnsan hakkı ihlallerinden Batının nasıl sınıfta kaldığını görüyoruz. Bu anlayışla Suriyeye, Telafere, Doğu Türkistana, Filipinlere, Bosna-Herseke, Kobaniye yardım yaptık. Bizler mazlum nerdeyse onun yanında olmalıyız. Mazlumlar arasında ayrım yaparak bir yere varamayız.