Evlilik her erkek ve kadının hakkıdır. Bu hak doğuştan var olup, kıyamete kadar devam edecektir. Toplumumuzda üç çeşit evlilik vardır. Birincisi İslam dinine harfiyen uyarak yapılan evlilik. İkincisi geleneklere göre yapılan evlilik. üçüncüsü ise sözde çağdaş evlilik. Şimdi bunlar üzerinde biraz duralım. Geleneklere göre evlilik ne yazık ki, İslam dışı bir evlilik yöntemidir. Evlilik yapılmış, gelin babası annesi yanında kocası ile konuşamaz, beraber yemek yiyemez, çocuk doğurunca kayınbaba, kaynana yanında gelin çocuğunu kucağına alamaz. Neymiş ayıpmış! İslamda böyle bir adet yoktur. Bir annenin veya babanın kim olursa olsun çocuğunu kucağına almaması, sevmemesi Yahudi adetlerindendir. Bu böyle biline, gelinin edepli olması ayrı, yanlış adet ayrıdır. Gelenek evlilikte kaynana gelin için ateşten gömlektir. Bu cahili tutumla çok yuvalar yıkılmış. Adam evlenmiş, üç çocuğu var cehaletinden eşini boşamış, hayat boyu o çocukları annesine göstermiyor. Bu zulümdür, çağ dışı bir harekettir.
Çağdaş evlilikte ise tam ar damarının çatlamasıdır ki, hayâ perdesi yırtıktır İslam dini böyle bir evliliği asla kabul edemez. İslam dini evlilikte nikâha çok önem verir. Evlilik aile çekirdeğidir. Evlilik Sağlam olursa toplum sağlam olur. Nikâhsız yaşamayı tercih edenler, Muta nikâhı ile çıkış yolu arayanlar konumuzun dışındadır. Muta nikâhı ehlisünnete göre haramdır. Evlilikte gelin damat aranırken, dindarı tercih etmek dinimizin tercihidir. Kız veya oğlan tarafı zenginmiş, kız veya damat güzelmiş, fiziki olarak, iki taraf asil ailedenmiş, ikisinde din anlayışı, yaşayışı, ölçüsü yoksa her şey boştur. Bu evlilikten hayır gelmez. Hayırlı nesiller beklenemez. Evlilikte Dindar olanı tercih edilir velev fakir de olsalar.
Evlilikte kolaylık göstermek, her iki tarafı sarsmamak, kapitalizmin tuzağına düşmemek islamın emridir. Çağdaş veya gelenek evliliklerinde ne yazık ki, cehalet adetleri hâkim. Kız istenirken, çokça ağır mobilyalar yani çeyiz eşyalarını istemek, çokça altın talibi olmak, düğünü masraflı yapmak, hayra alamet bir evlilik değildir. İslam dışı evliliklerde israf had safhadadır, havai fişeklerde cabasıdır. İstisnalar hariç, çokça hacı, hoca, alnı secdeli insanların düğünlerinde, düğün salonlarında erkek kadın karma, gelin kapalı açık ,Yahudi âdeti olan gelin ince gelinlik içinde, nikâh kıyılırken önce nikâh Laik sisteme göre görevli tarafından kıyılır. Akabinde hoca efendi çağrılır dini nikâh kıyılır. Hoca nikâh kıyarken Allahın emri ile söze başlar. Bu nikâh şekli dinle alay etmektir. Düğünde Allah emri diye bir şey yok. Eskiden yöremizde baş belası başlık vardı. Şükür bu çirkin adet bitmek üzere, ondan daha kötüsü düğün salonlarında, sazlar, naralar, danslar, bittikten sonra anonsla geline takı takılacaktır. Hangi dine göre ise soran yok. Fakir zengin kapalı açık geline her kes gücüne göre sözde takı takar. Davet edilen fakir birisi ise, utanmamak için kuyumcudan borçla takı alır gelinimize takı takar bu adet çok yanlıştır. İslam dışıdır.
Yöntem yanlış, bu işte rekabet var, gösteriş var, israf var, zorlanma var. İslami bir adet değildir. Bazı kardeşlerimiz gücümüz yetmiyor ne yapalım çağa uymak lazım. Diyorlar. Batsın sizin çağınız. temeli haramla atılan bir evliliğin sonu mahkemelerde soluk almak, aile yuvalarını yıkmaktır. Bir insanın meşru dairede evlenmesi(kadın-erkek) Dininin yarısının tamamlamasıdır. der dinimiz. İslam dairesinde evlenen gençlerimize mutluluklar diliyorum. Evliliğin temel taşı nikâhtır. Haramın helal olmasıdır.
Nikâh sağlam tapu ve senettir. Tekildir çoğul değildir. Asrımızda nikâh yadırganır nikâhsızlık kahramanlık haline geldi. Kesesi kasası dolu olanlar, bu kuvvetli sünnet için ben iki gencin tüm evlilik masraflarını üstleneceğim demez. Onun gözü süper hac ve süper umrede veya yeni yapılan camide. Bunları yaparsa cennet garanti, düşüncesi hâkim. Önce cami içini dolduran insanı İslama göre bulmak lazım. Din düşmanları dört evliliği çağ dışı sayarlar. bir insanın ikinci evliliği yapması şartlara bağlıdır. Birinin ikinci evliliği yapması adil olma şartına bağlıdır. Erkek için zaruri ihtiyacını eski eşinin görmemesi vardır. İkinci eşi aldıktan sonra ilk eşini bırakmak, terk etmek, bakmamak basit ifade ile Allaha isyan bayrağını çekmek demektir. Çok evliliği çağ dışı sayanlar kendileri günlük zina batağında, nikâhsız günleri yok. Bunların ki, davar misalidir. Nikâh düşmanlığıdır. Nikâh ve evlilik konuları fıkıh kitaplarımızda genişçe var okunmasını tavsiye ederim.
Siyonizm, Kapitalizm, batılılaşma insanımızı o kadar bozmuş ki, tamiri çok zor. İnternetler, televizyon ekranları, boyalı bazı basın zina sahneleri sunuyor. Seyrediliyor, insanımız bozuluyor. Özünden koparılıyor. Nikâh dışı kadın erkek birleşmesi dinimizde zina sayılmış, büyük günahlardandır. Nikâhı inkâr etmek küfürdür. Cahiliye âdeti olarak kadın zina yaparsa o da duhulu dört şahit görmüşse ancak suç ispat olur. Bu çirkin durum karşısında aşiret toplanır kadın infaz edilir. Namusumu temizledim denir. Erkek kahraman olur. İslamda zina suçunu yapan erkek, kadını infaz etmek ferde, aşirete verilmemiştir. Hem kadına hem de erkeğe Cezayı devlet verir. Bu tablo İslamda yoktur. Cahiliye âdetidir. İslama mal edilemez. Evlilikte kadın erkek eşit haklara sahiptir. Yaradılış itibarı ile erkek ve kadının yapacakları çizilmiş, belirlenmiş, hiçbir varlık kadını ötekileştiremez. Kadına esir gibi bakılmaz, kadın dövülmez, kadına sövülmez, kadına Hakaret yapılmaz çünkü kadın annedir.
İslam dininin kadına verdiği hakları hiç beşeri bir şey vermemiştir. Yalancı kadın savunucuları önce cinsiyetinden dolayı sömürülen vesikalı kadını zina sektöründen kurtarsın, mücadelesini versin bizde alkışlarız. Dindar nesil isteniyorsa aile çekirdeği evlilik ve nikâha çok önem verilsin. Üniversitelerimiz, okullarımız, sokak, çarşılarımız, plajlarımız, parklarımız sanki çıplaklık kampı.
İnsanları aslına döndürmek her devlet yetkilisinin görevidir. Zinada, çıplaklıkta, nikâhsızlıkta büyük bir yangın var. Elinde suyu olan bu yangına döksün yoksa akıbet çok kötü, Bir gemi batarsa bizde içindeyiz deniz bize yapmacık Müslümanlığımızdan dolayı tolerans tanımaz bizde batarız Nikâh ve evlilik mukaddestir, dokunulmazdır din gibi korunmalıdır
