Gitti Baykal, geldi “Gandhi Kemal”, gündemden düştü kaset, yerini aldı kasket. Kemali boş ver cemale bak. Baykal'da öyle yaptı. Senaryo aynı aktörler değişti. 74 model bir araba gibi kaporta ve boya yeni, motor dökük ve arızalı.
Film aynı sadece oyuncular değiştirildi eski tas eski hamam deyimi bunlara tam uyuyor.
AKP Genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik akşam görüşlerini dile getirirken kısmen bunlara vurgu yapıyor ve partilerinden kimsenin CHP kongresine davet edilmediğini iddia ediyordu. Demek ki; CHP'de hala Ak Parti hazımsızlığı devam ediyor olmalı ki kongreye davet etmemişler. Kendi kongrelerinde AKP'li görmek istememiş olmalarının gayet doğal olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu parti oluşumundan bu güne kadar her zaman Müslümanlara ve muhafazakâr parti, kurum ve kuruluşlara “berber gülüşü” yapmışlardır. Bir kısım İslami kesimde bunu “bal gibi” yutmuştur. Müslüman'ım diyen herkesin anlaması lazım. Aynı zamanda bu parti bir kesim Müslüman'ı da hala kullanmaya devam etmektedir. Kongreleri bol sayıda yandaş medyalı ekşi'li Kırca'lı, Dündar'lı, Birand'lı olmuştur. Hatta “Gandhi Kemal” salona girerken ayakkabılarını çıkarıp koltukların üstüne çıkıp ayakta alkışlamışlardır. Ne de olsa “yandaş medya” kimin ne olduğu önceden de biliniyordu. Bu kongre vesilesi ile her şey “kabak gibi” ortaya çıkmış oldu.
Yolsuzlukların üstüne gideceklerini söylüyor. Sayın Kılıçdaroğlu'na demezler mi? “Vay be siz değil misiniz yolsuzlukları başlatan, siz değimlisiniz Ergenekon yandaşı ve avukatlığını yapan siz değimlisiniz çeteye göz yuman çukur ve derin devleti himaye eden CHP değil mi?” Sayın Başbakan'ın deyimi ile “Bunlar bol bol kuru sıkı atıyor.” Bunlar milleti ne sanıyorlar ki, bu millet uyandı artık bunları yutmaz. Sayın 74 model kafa zihniyeti; “Geçti borun pazarı.”
Ben bir sendikacıyım bütün partilere eşit mesafedeyim. Kara'ya da beyaz deme lüksüne sahip değilim. Partiler rejimlerin vazgeçilmez unsurlarıdır. Ama seksen senedir başını kuma sokanlar, pisliği karla kapatanlar artık saklayacakları bir şeyleri ve yerleri kalmamıştır. Neden mi? Derin ve çukur devletin imanı, mafyanın figüranı, anayasanın davulcusu halkçı, halka karşı dini değerlerine düşman bir partinin vitrinini ve liderinin değişimi ile mazlum halktan oy alması düşünülemez. Zaman söylem zamanı değil, eylem zamanıdır. Vesselam…
