banner2

Bütün dünyada olduğu gibi maalesef Türkiye’de de kadınların, erkeklerin egemen olduğu bir dünyada sadece kadın olmalarından ötürü zulme uğradığı algısı ile kadın meseleleri değerlendirilmektedir. Kadın erkek eşitliği savunucularının sıkça dillendirdikleri kadına karşı pozitif ayrımcılık adaletin önünde tutulmaktadır. Pozitif ayrımcılık adı altında eşitliğin zaman zaman adaletsiz bir şekilde kadının lehine doğru ağırlık kazanması dengenin bir başka şekilde tekrar bozulmasına sebebiyet vermektedir.  
Kadın ve erkek eşitliği adı altında kadınımızı yaşamak zorunda bıraktığımız zor ve yıpratıcı bu hayat, kadınımızı ruhen ve bedenen yıpratmaktadır. Kadın ve erkeğin insan olması sebebi ile devlet nezdinde eşit vatandaşlık haklarına sahip olması başka bir şey, kadın ve erkek eşitliği adı altında kadınımızın fıtratına ağır gelecek iş yükünün yüklenmek istenmesi başka bir şeydir.

O halde duygusal, hassas, fiziksel gücü erkeğe nazaran daha zayıf olan kadın da; duygusal olarak takıntısız, baskın karakterli ve fizikken kadına göre daha güçlü olan erkek de aynı saatlerde aynı iş zorluğuna rağmen eşit ücret karşılığında çalışacak. Sonra yorulma hakları elinden alınmış kadın ve erkek evlerine gelecek, çocuklarını bakıcıdan veya kreşten alacak, erkekten daha çok yorulan ve yıpranan kadın eşitlikleri bozulmasın diye yorgun olmasına rağmen evde evinin işi ile ilgilenecek, çocuklarının maddi ve manevi ihtiyaçlarını giderecek, kendinde kaldı ise ailesinin huzur, sevgi ve ilgiye olan ihtiyaçlarını karşılayacak, vakit bulabilirse eşi ve kendisi ile ilgilenecek, sabah kalkıp işe gidecek ve yine aynı mesai saatlerinde, aynı iş koşullarında erkeğe yüklenen yük kadına da yüklenecek.


Bu duruma çözüm önerisi olarak da erkeğin ev işlerinde ve çocuk bakımında hanımı ile eşit bir iş paylaşımı teklif edilmektedir. Fıtratı gereği kadın ev işlerine daha yatkındır. Ana vazifeyi kadın yapar. Erkek eşine sadece yardımcı olabilir. Yardımcı olmakla işin asıl sahibi olmak aynı değildir. Bir erkek eşine ne kadar yardımcı olursa olsun evin asıl yükü hanımın üzerindedir. Ne kadar çabalanırsa çabalansın kadın ve erkeği eşitlemek mümkün değildir. Fıtrata uygun adâleti gözetmek yerine fıtratın kaldırmakta zorlanacağı eşitliği sağlamaya çalışmak en çok kadına zulümdür.
 

ALLAH’A EMANET OLUN, MUHABBETLE KALIN…
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.