Dün Mavi Marmara, Bugün Madleen: Gazze İçin Vicdan Seferi

Dün Mavi Marmara, Bugün Madleen: Gazze İçin Vicdan Seferi

Tarih tekerrür etmiyor; hesap gününe hazırlanıyor.

Dün Mavi Marmara’da akan kan, bugün Madleen gemisinin dalgalarında yeniden yankılanıyor.
Bu bir yolculuk değil, bir çağrıdır.
Bu bir yardım değil, bir diriliştir.
Zalim için sonun, mazlum için yeniden doğuşun habercisidir.

Alçak Netanyahu ve Kirli Saltanatı: Zamanın Doldu!

Ey aşağılık Netanyahu!
Ey canilikte sınır tanımayan, bebek katili, iftirayla adalet örten aşağılık zihniyet!
Ey Kudüs’ü kanla bastırmaya çalışan işgalci mübtezel!

Sanma ki bu yaptıkların yanına kar kalacak.
Sanma ki ABD’nin desteği seni kurtaracak.

Zulümle yükselen her ses, adaletin tokadıyla yıkılmaya mahkumdur.
“Zulümle abat olanın akıbeti berbat olur.”

Bugün bombaladığın hastaneler, yıktığın camiler, ağlattığın analar;
yarın senin üzerine yıkılacak birer adalet bumerangı olacak.

Ey Katil Devlet İsrail!

Ey her vahşeti “meşru müdafaa” diye pazarlayan sahte, mimsiz medeniyet!

Bil ki:
Bu sefer ümmet uyanık.
Bu sefer hesap sorulacak.
Diz çökeceksin, hesap vereceksin!

Zalimin Sponsoru Aşağılık ABD

Alçak ABD, sen de unutma!
Gazze’de atılan her bombada senin mührün var.
Akan her çocuk kanında senin parmak izlerin…

Sen sadece İsrail’i değil, onunla birlikte kendi çürümüşlüğünü, kendi insanlığını da finanse ediyorsun.
Zulmü silahlarla, işgali diplomasiyle, yalanı medya gücüyle destekliyorsun.

Ama bil ki:
Dünya dönüyor.
Senden de hesap sorulacak!
Zalimsin!
Yeryüzünde yatacak yerin yok artık!
Toprak bile kabul etmeyecek seni!
Akılını başına devşir… 

Madleen: Dünyanın Vicdanı

Bugün Gazze’ye doğru yol alan Madleen, sadece bir gemi değildir.
O gemi:

▪ Mazlumun duası,
▪ Vicdanların direnişi,
▪ İnsanlığın adalet sancağıdır.

İçinde taşıdığı un, ilaç ya da çocuk bezi değil;
Taşıdığı şey, zilletin üzerine yürüyen izzettir.
Taşıdığı şey, vicdanlı her bireyin “Yeter artık!” çığlığıdır.

Başkaldırı Hazırlığı: İnsanlık Bileniyor, Ümmet Son Safhaya Geliyor

Yakındır! İnsanlık zulme karşı başkaldırıyor.
Vicdanlar bileniyor, kalpler adalet için çarpıyor.
Ümmet, tarih sahnesinde son hazırlıklarını yapıyor.

Dün Osmanlı, yeryüzünde müreffeh, adil toplumlar inşa ettiyse;
Bugün Türkiye, dünya barışını ve selametini tesis etmek için dünyaya liderlik ediyor.

Kökleri derin, inancı sağlam bu direniş;
zalim saltanatları yıkacak, karanlığı aydınlığa çevirecek.

 

Adaletin Gerçek Sahibi: İslam’ın Nizamı

Dünya yanıyor, insanlık çöküyor, değerler satılığa çıkarılmış…
Bu enkazdan yeni bir düzen doğacaksa, temeli İslam adaleti olmak zorundadır.

Çünkü:
İslam, mazlumun sığınağıdır.
İslam, zalimin korkusudur.
İslam, adaletin hakiki sahibidir.

Hz. Ömer’in (R.A) Kudüs’e girişindeki vakarıyla,
Selahaddin’in izzetiyle,
Hz. Ali’nin (R.A) feraseti ve Hz. Muhammed’in (A.S) rahmetiyle yoğrulmuş bir sistemdir bu.

1400 yıldır bu apaçık ortadadır.
Ve bilin:
Adil bir dünya, İslam’sız kurulmaz!
İnsanlık, İslam’ın adaletine muhtaçtır!

Zulümle Yükselenler, Adaletle Yıkılacak!

Bugün büyük görünenler, yarın tarihin karanlık dipnotlarında boğulacak.
Kibrin kaleleri çökecek, tankların sesi susacak, füzelerin dumanı dağılacak.

Ama mazlumun duası, Rahman’ın katında yankılanmaya devam edecek.

Zalim unutmasın:
– Her yaptığın kaydedildi.
– Her çığlık şahit tutuldu.
– Her gözyaşı bir hesap pusulasına yazıldı.

Ve o gün geldiğinde:
Kahrolacaksın, yok olacaksın!
Diz çökeceksin, hesap vereceksin!

Bu Burada Bitmeyecek!

Mavi Marmara bir kıvılcımdı.
Madleen bir alevdir.
Ve bu yangın, zalimin saraylarını yakana dek sönmeyecek!

Bu defa sadece sesimizi yükseltmekle kalmayacağız.
Bu defa sadece aşağılık bir devlet olduğunu haykırmakla yetinmeyeceğiz.

Bu defa hesap soracağız.
Bu defa kahrolacaksın, yok olacaksın! Diz çökeceksin, hesap vereceksin!
Bu defa senin ve aşağılık destekçilerinin sonu olacak!

Kork ve titre aşağılık İsrail katil devleti…