banner2

Ayni Anabadan doğanlar kan kar deşleridirler. Birde DİN kardeşliği var ki, alanı çok geniştir. Kelimei Şehadet getiren her Mümin, Müslüman Dünyanın en ücra köşesin de olsa bile, Müslümanın DİN kardeşidir.

Müslüman Müslümana zulmetmez, iftira atmaz, kuyusunu kazmaz, Yutmaz,kandırmaz, başına gelen felakete sevinmez, sevinçte, kederde bigane kalmaz. Nefsi için istediğini DİN kardeşi içinde ister. Din kardeşliği birliğin harcı ve çimentosudur.

Allah resulü (SAV) Mekkeden Medineye hicret ederken, Mekke Muhacirlerine sofralarını açan tüm ihtiyaçlarını dert edinen Medine ensarlarının bu iyilik severliği Din kardeşliğinden başka bir şey değildir.

İslam beldelerinin tümünde bu Din kardeşliği ruhu zedelenmiştir.Onun için Müslümanın iki yakası yan yana gelemiyor. Din kardeşliğinin yerini particilik, lidercilik (Tapınak ağlama duvarı gibi) Meşrepçilik, Mezhepçilik,Irkçılık, efendicilik, dokunulmaz kutupçuluk ve tarikatçılık almıştır. Bu buzlu mayınlı setler Müslümanlar arasında olduğu sürece sittin sene Din, bayrak, vatan, beka naralarını atsalar bile muvaffak olamazlar.

Mevki makam elde edebilirler. Servetlerine servet katabilirler, alkışlayıcı, koruyucularını siyaset petekleri ile şişirebilirler. Devlet sopası ile insanları terbiye etme barbarlığını gösterebilirler ancak gelecekleri karanlık ve nadimlikten de kurtulamazlar.

Din kardeşliğinin olmadığı toplumlar da sosyal adalet olmaz. Kimine kaşıkla kimine ise kepçeyle verilir böylece kıskançlık tohumlarını ekmiş olurlar. yer yüzüne gönderilen tüm peygamberler, gerçek ulemalar gerçek tasavvufçular, adil Umeralar insanları kendilerine değil Tevhid inancına davet etmişler Din kardeşliğini ön planda tutmuşlar toplumları birleştirmeye, güç oluşturmaya çalışmışlardır.

Dini, dili, rengi ne olursa olsun kimseyi benden senden ayrımına tabi tutmamışlar. Her sınıfı Din kardeşliği potasında eritmişler. Kutsal beldelerde bile hocaların, umrecilerin bir kısmı iktidardan yana bir kısmı ise muhalefete alkış tutuluyor ayrımcılık yapıyorsa halimiz felakettir.

Din kardeşliğinin en büyük pekiştiricileri siyaset üstü gerçek ulema ve şeyhlık taslayan toplum önderleridir. Bunlarda yoksa et tuzsuz kalmıştır. Kokmaya mahkumdur. Ey ulema, ehli tasavvuf, sözde toplum önderleri toplum helake gidiyor. Neden lalsiniz.İlminden beslendiginiz İmamı Azamlar, imamı Şafiiler, Malikiler, ibni Hambeller, İbni teymiyeler, Bediuzzamanlar ve niceleri yanlış fetva isteyen dini sistemlerine uydurma ya çalışanlara karşı hakkı haykırmış sistemlerine uymamış gaddar zalimlerin menfaat kemiklerini yalamamış zindanlarda çürümeyi dünyaya tercih etmişlerdir.

Yanlışa yanlış doğruya doğru demek hakkınız iken, neden dilsiz şeytan oluyorsunuz. Bunun hesabını Ahirette vereceksiniz. Din kardeşliğinin olmadığı yerde çatışma olur.
Vesselam....

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.