Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez camilerin sürekli açık kalması gerektiğini açıkladı.
Aslında bu açıklama çok yankı uyandırması lazımdı. Çünkü çok önemli bir çağrıydı. Ama bakıyorum yeteri kadar ilgi uyandırmadı.
Bakın ne diyor Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez; “Gönlüm şunu istiyor; sokak çocuklarının bile sığınabildiği yer Allah’ın evleri olsun… Ankara’ya İstanbul’a gelip otel parası bulamayan kimsesiz, sokakta kalmış insanların sığınacağı yer yine Allah’ın evleri olsun… Camilerin yanı başında, müştemilatında oluşturulacak küçük bir yer sayesinde bir gariban, aç kalmış, susuz kalmış, sığınacak bir yer bulamamış insanlar Allah’ın evlerine sığınma imkânı bulsun. Bu bir hayal gibi görülebilir ancak bu hayali hep birlikte gerçekleştireceğiz”
Çok güzel bir çağrı Allah’ın ev olan camiler gerçek kimliğine kavuşacak.
Fakir fukaranın sığınağı ve garibanların kapısı olacak.
“Allah’ın evinin kapısına kilit vuramayız” diyen Başkan yerden göğe kadar haklı ama bu açıklamanın yaptığı yer Türkiye…
Şu an Türkiye’de hala imam hatip açığı var! Hala imamsız caminin olduğu bir ülke Camilerin sürekli açık kalmasından bahsetmek çok yerinde bir söylem olmakla beraber gerçekçi bulunmadı. O yüzden de pek yankı uyandırmadı sanırım!..
Yönetmenliklere göre bir camide kaç görevli olması gerekir bilmem ama bu söylemin gerçek olabilmesi için bir camide an azında 3 görevli olmalı.
İmam hatip, müezzin ve bakım, temizlik görevlisi. Ama bakıyorsunuz bazı camilerde imam bile yok! Var olan birçok yerde de sadece imam var müezzin ancak merkezi camilerde bulunuyor.
Sonra camide bulunan imam efendiye çok fazla yükleniliyor.
Cemaate vaazdan tutun da yaz kuran kursuna kadar, hatta tuvalet temizliğine kadar tüm görev imamda! Sabah namazında başlanan mesai gece saatlerine kadar devam ediyor. Memurlar gibi hafta sonu mesaileri de yok. Haftada bir gün izinleri var. O Hakkı’da yeni elde ettiler.
Sözü fazla uzatmayalım. Toplumda hep iç içe olduğumuz konular bunlar. Eğer Diyanet İşleri Başkanı “Camiler sürekli açık kalmalı” diyorsa, “bu hayali hep birlikte gerçekleştireceğiz” diyorsa; bunun alt yapısını oluşturmalı. Ve bu öneri de hükümet tarafından mutlaka dikkate alınmalı, bu konuyla ilgili hükümette üzerine düşen adımları atmalı.
DİN OLMAZSA MİLLİYET OLMAZ!
İlahiyatçı Prof. Dr. M. Zeki Duman "İmam Hatipler Osmanlı devleti ile Cumhuriyet devletini manevi kültürel olarak birbirine bağlayan kültürel bağı oluşturmuş, tarihi ve eşsiz bir fonksiyon icra etmiştir. Ayrıca millet ile devlet, devlet ile milleti birbirine bağlamıştır” diyor.
Bende diyorum ki; “imamlar tuvalet temizlikçileri değiller. Onları asli görevlerine döndürelim. Bilgi ve birikimlerini cemaatle paylaşmaları zemini oluşturulsun. Millet ile devlet, devlet ile milleti birbirine bağlasınlar. O zaman gerçek manada maddi ve manevi boşluğa düşen insanlar Allah’ın evlerine sığınsınla! İşte o zaman camilerin açık kalması gerçek anlamını ifade eder! Ve o zaman bu hayali hep birlikte gerçekleştireceğiz”.
