Şanlıurfa’da hiçbir yaptırım gücü olmayan. Hiçbir ücret alınmadan oluşturulan Kent konseyi diye yarı sivil bir oluşum var.
Bu Kent Konseyi’nin amacı, kent yönetiminde icracı olan makamlara, çoğunluğunun Sivil Toplum Kuruluşlarından oluşan çalışma grupları tarafından geliştirilen görüş ve öneriler sunmaktır.. Bu çalışmaları yapan konseyin başkanı ve üyeleri herhangi bir ücret almıyor-alamıyor… Gerçekten memleketin faydasına olabileceğini düşündükleri görüşlerle, Başta Belediyeler olmak üzere kentin bürokrasisinin ufkunu açma misyonunu üstlenen bir yapıdır. Bu konsey STK’ların oy kullanarak oluşturduğu bir yapıdır…
Şanlıurfa’da Büyükşehir belediyesi seçimlerinden sonra yapılması gereken ama 3 buçuk yıldır yapılmayan Kent konseyi seçimleri 2017 yılı kasım ayı’nın 26’sında yapılacak. Büyükşehir belediyesi resmi web sayfasında bu seçimler için duyuruya çıktı. Duyuru sonrası her STK başkanı aday olabileceğim bir süreç başladı.
Bu süreçte ismi ön plana çıkan aday AK Parti’de bir dönem il başkan yardımcılığı yapmış olan emekli öğretmen ve Şanlıurfa’da sevilen bir isim olan Erkan Sözen oldu. Bir veya birçok kişinin aday olabileceği bir süreç başladı. Buraya kadar anormal olan bir durum söz konusu değil.
Ama asıl curcuna bundan sonra koptu. Erkan Sözen’in karşısına rakip olarak çıkmak yerine sosyal medya aracılığıyla bir karalama kampanyası başlatıldı. Bu da Urfa gibi bir yerde bir şekilde anlaşılabilir belki ama asıl sorun bunun üzerinden şehri cepheleşmeye götürmeye çalışanlara ne denilebilir? Herkesin bir birini FETÖ olarak suçlaması ayrıca anlaşılamaz bir durum. Kimse kendini devlet yerine koyup insanları yaftalamasın. FETÖ’cü şüphesi dahi olanlar; bugün haklarında ya gözaltı var ya da soruşturma var. Bunların hiç birisine maruz kalmamış birisine bu yaftayı vurmak kimsenin haddine değildir.
Bir de bu seçim üzerinden bir kesimin bir başka kesimle hasalaşmaya gidiyor gibi bir görüntü oluşturuyor. Bunun kime ne faydası var? Hiç kimse memleketin enerjisinin bu şekilde heba edilmesine müsaade etmemeli! Ve inanın! Kişisel hırslarıyla hareket edip bulanık suda balık avlamaya çalışanlar rezil perişan olacaklardır.
Ben yazının başında sormam gereken soruları yazının sonunda sorarak yazımı sonlandırmak istiyorum: 3,5 yıl geçtiği halde yapılmayan Kent konseyi seçimleri nedeniyle Şanlıurfa’nın kaybı ne oldu? Bu süreçte kim ya da kimler şehre faydalı olan görüşlerini sunmak istedi de önüne engeller çıkarıldı? Kaç kez STK’lar toplanarak görüş ve öneri hazırlamak istedi de Kent Konseyi seçimlerinin yapılmaması engel oldu? Kent Konseyi seçimleri yapıldıktan sonra sunulan her görüş ve öneri kabul edilecek mi? Edilmediği durumlarda Kent Konseyi nasıl bir yaptırım uygulayabilecek?
Bu sorulara mantıklı bir cevap verenler nasıl aday olan Erkan Sözen’i yandaşlıkla suçlayacak? Emekli bir öğretmen ve siyasetçi olan yeni adayı sırf AK Partili diye yandaşlıkla suçlayanlar. Bugüne kadar konseyin başkanlığını yapan kişinin bir belediye çalışanı olduğunu unutuyorlar. Ya da kendilerinin kime yandaş olduklarını bilmiyorlarsa yanlarına baksınlar! Kiminle yan yana durduklarına baksınlar… YANDAŞLAR!..
Son olarak: Şanlıurfalılar bu tartışmalarla alakadar olmuyor. Urfa’da vatandaşları aş ve iş peşinde.. Üç-beş tuzu kurunun bu tartışmaları kimseyi alakadar etmez. Beni de!..
