banner2

Manevi değerleri katleden, insanlığı ayağa düşüren batı kültürü, can çekişiyor olsa da yuvarlandığı uçuruma tüm dünya halklarını da beraber çekmektedir. Bu halkların başında da İslam ümmeti gelmektedir. Zira batının İslam ümmetine karşı kin ve husumeti çok derin. Dolayısıyla aileyi tehdit eden soğuk savaş silahlarının namluları daha çok İslam ümmetine yöneliktir.

Maalesef bizim mahallede de batının bu sinsi planlarına teşne mebzul miktarda özel ve tüzel kişilikler mevcuttur. Dolayısıyla batı, bizim manevi değerlerimi imha edecek, aile yapımızı sarsacak planları uygulamakta hiç de zorlanmamaktadır. Bunun neticesi olarak ailede çok ciddi yozlaşmalar yaşandı ve yaşanmaktadır.

Şimdiki aile yapısı kırk, otuz, hatta on yıl önceki aile yapısıyla bile kıyaslanamayacak kadar zaafa uğramış, içi boşaltılmış kof hale getirilmiştir. Baba eski baba, anne eski anne çocuklar eski çocuklar değil. Babadan, aile reisliğinin yarısı kanunla kadına devredilmiş. Kadın bununla yetinmemiş, annelik duygularını kullanarak çocukları yanına çekip, geri kalan yarısının da yarısını gasp etmiş. Sonuç olarak bir ömür aile yüküne gönüllü hamallık yapan baba daha ele ayağa düşmeden kendi evinde sığıntı durumuna düşmüştür.

Anne ise çocuklarına olan şefkati hoyratça kullanarak babanın da kendisinin de hukukunu çocukların ayaklarına paspas yapmıştır. Çocuklar ise kendilerine çağdaşlık ve özgürlük diye yutturulan erdem ve faziletten yoksun batı kültürüyle, saygı-sevgi, hak-batıl, iyi-kötü her şeyi birbirine karıştırmış, birbirine, ebeveynine, arkadaşına, komşusuna ve tüm topluma karşı görev ve sorumluluğunu yitirmiştir. Bu tablonun sevindirici istisnaları elbette var ancak genel durum maalesef bundan ibaret.

“Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar.  Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah'ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da "gayb"ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün.  Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür.”(Nisa 4/34)

Ayeti kerime birçok hakikate dikkat çekiyor ki bazılarını şöyle özetleyebiliriz.

  • Allah (cc) kadın ve erkeğe farklı özellikler vermiştir. Bu özelliklerin kiminde kadın, kiminde de erkek öndedir. Örneğin kadın şefkat, merhamet, kibarlık, incelikte öndedir. Duygusaldır, naziktir. Erkekse fiziki olarak daha güçlü, zorluklara tahammüllüdür.
  • Bu özellikler gereği, erkek dış işlerinde, kadında dış işlerinde çalışmalıdır. Aksi, “ata et, aslana ot vermek” gibi olur. Kadın hiç çalışmaz demiyoruz. Ama asıl olan kadının evinde bulunarak neslin korunması, eğitim ve terbiyesiyle yeterince ilgilenmesidir. Çocukların bakımı ve terbiyesiyle birisi ilgilenmek zorundadır. Bunun da anne olması daha doğal olup onun yaratılışına en uygun olandır.
  • Ailenin reisi erkektir.“Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka ilâhlar olsaydı, kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu. Demek ki, Arş'ın Rabbi Allah, onların nitelemelerinden uzaktır, yücedir.” (Enbiya 21/22) bu hüküm yer ve gök için geçerli olduğu kadar, ikisi arasındaki tüm düzen ve nizamlar için de geçerlidir. Bir devlette iki reis, bir orduda iki komutan, bir şirkette iki genel müdür, bir atölyede iki tana ustabaşı olamayacağı gibi bir ailede de iki reis olmaz. Olduğu takdir de yer ve gök misali bu düzenler de fesada uğrar ve dağılır.
  • Reislik, üstünlük değil, sorumluluk ve hizmetçiliktir. Kadın erkek eşitliği iddiasında bulunanlar, bu vb. konular üzerinden İslam’a saldırmayı maharet sayarlar. Hâlbuki ki onlarda biliyorlar ki kadın erkek eşit değildir. İslam’da kadın evinin hanım efendisi, erkek se hizmetçidir. Aynen Resulullah (sav) ın buyurduğu gibi: “bir kavmin efendisi onların hizmetçidir” kadın nafakadan cihattan, Cuma ve bayram namazlarından sorumlu değildir. Tüm bunlardan erkek sorumludur. Yaz kış, gece gündüz, soğuk sıcak demeyip çalışacak ve ailesinin nafakasını temin edecektir.
  • Nafaka sorumluğunun erkekte olması, kadının itaatinin gereği olup otoritenin erkekte olmasını gerektirir. Kadının çalışarak para sahibi olması, çoğunlukla eşine isyan etme hissini kabartacaktır. Nitekim çalışan kadınların boşanma oranları, diğerlerinden 6 kat daha fazladır ve bu oran gittikçe artmaktadır.
  • Allah (cc) yanında değerli ve üstün olmak ise takvayladır.Takva sahibi bir kadın fasık bir erkekle aynı olabilir mi? Hakeza takva sahibi bir erkek, fasıka bir kadınla aynı mıdır? Kadın ve erkeğinin her birinin değişik özellik ve kabiliyetlerde farklı olmaları, üstünlük sebebi değildir. Sosyal olarak erkeğin aile reisliğinin erkeğe verilmesi de onun Allah (cc) yanında değerliliği üstünlüğü manasına değildir. Aksine sorumluluk birçok zorluğu beraberinde getiriyor ve onu hizmetçi kılıyor esasen. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.