banner2
Öne Çıkanlar Türkiye Urfa Haliliye ABD Mardin

Wikileaks'te Cemil Çiçek'le ilgili ağır itham

Dönemin ABD Büyükelçisi Eric Edelman, Cemil Çiçek'in askerle bir olup Başbakan Erdoğan'ın kuyusunu kazdığını iddia etti.

bu iddia son seçimlerde Güneydoğu'da milletvekilleri aday listesinin hazırlanmasındaki tepkilerinde bu kuyu işi ile bağlantılı olabilir mi? sorusunu gündeme getirdi.

1 Mart tezkeresini reddeden Türkiye'ye karşı kin besleyen dönemin ABD Ankara Büyükelçisi Eric Edelman'ın Wasihngton'a geçtiği telgrafta ilginç bir iddiaya yer veriliyor.

ABD’li diplomatlara göre Cemil Çiçek ve 30 adamı, ordu ile ortak hareket ederek Erdoğan’ı iyice yalnızlaştırmaya çalışıyor. Çiçek'in bu operasyonu gazeteci Nuray Başaran'a aktardığı söyleniyor.

Taraf gazetesi yayınlamaya devam ettiği Wikileaks belgelerinde hükümetin kendi arasında ve laik müesses nizam ve askerle olan çatışmalarına yer veriliyor.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’ın 20 Mayıs 2004’te kaleme aldığı “GİZLİ” telgrafın başlığı, “Türkiye’nin Siyasi İstikrarsızlığı: Gerilimler Yüzeyi Kırıyor.” başlıklı telgraftaki bazı ifadeler dikkat çekici.

"SEZER'İN VETO ETMESİNİ UMUYORUZ"

Hükümete karşı muhalif bir dil kulandığı görülen Edelman, CHP ve Cumhurbaşkanı Sezer'in işbirliğine umut bağlıyor:

"Başbakan Erdoğan, “laik” Türk müesses nizamına meydan okuyarak, müesses nizamın “laik” Türkiye’nin temel değerleri olarak tanımladığı şeyi tehdit eden bir İslamileştirme gündeminin işareti gibi gördüğü eğitim reform yasasını geçirmekte ısrar ediyor. Erdoğan’ın yaklaşımı, geleneksel müesses nizamın Erdoğan ve onun Anadolu yönelimli, İslam’dan etkilenmiş AKP’sine duyduğu derin güvensizliği yüzeye taşıdı. Biz, Cumhurbaşkanı Sezer’in bu yasayı veto etmesini bekliyoruz; eğer Erdoğan, yasayı geçirmekte yine ısrarcı olursa (Devlet’in husumetini daha da keskinleştirirse) Sezer’in, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürmesi için ana muhalefetteki CHP ile işbirliği yapmasını da bekliyoruz."

"TANRI BUYRUĞUYLA GÖREVLENDİRİLMİŞ BİRİ GİBİ"

O dönem hükümetle yıldızı bir türlü barışmayan Edelman'ın hedefine koyduğu Erdoğan, hakkında tuhaf bir iddia raporda yazılı:

"Erdoğan bazen, Türkiye’yi yönetmesi için Tanrı buyruğuyla görevlendirilmiş biri gibi bir hava yayıyor çevresine. Hâlâ mutlak güce susamış bir halde. O ve partisi, silahlı kuvvetlerin hâlâ önemli bir nüfuza sahip ve hesaba katılması gereken bir siyasi güç olduğu gerçeğiyle akıllıca başa çıkmayı beceremediler."

ÇİÇEK VE ORDU BERABERLER

Telgrafın en çarpıcı bölümü ise Cemil Çiçek hakkına ortaya atılan iddialar oldu. Genelkurmay'ın gözden çıkardığı Erdoğan'ı yanlızlaştırmak için kulislere başladığı yazılan raporda Gül'ün Tuncer Kılınç ile temasta olduğu iddia ediliyor:

"Adalet Bakanı Cemil Çiçek, kendisinin ve otuz milletvekilinden oluşan fraksiyonunun Erdoğan’ı daha fazla çatışmaya sokma çabalarından ordunun da haberdar ve bu çabaların parçası olduğunu, Akşam’ın Ankara Temsilcisi Nuray Başaran’la özel konuşmasında aktardı. Dışişleri Bakanı Gül’ün en yakın müttefiklerinden biri olan AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz bize irtibatta olduğumuz başka kişilerden de duyduğumuz bir şeyi doğruladı: Bu da, kendisinin ve kuvvetle ima ettiği üzere Gül’ün, emekli orgeneral eski MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç ile doğrudan temasta olduğuydu. Erdoğan’la gayet kontrollü ama rekabetçi bir ilişkisi olan ve, makul dış görünümü altında Gül’ün çok daha kararlı bir İslamcı olduğu sonucuna varması öncesinde Türk Genelkurmayı’nın Erdoğan’a tercih ettiği Gül, Erdoğan’ı Çiçek’e kıyasla daha uyumlu bir şekilde manipüle etmeye çalışıyor. Ancak Gül ve onun gibi düşünen 25 milletvekilinin, 10 mayısta Erbakan’ın 1997’de orduya aldırış etmemesinin bedelini hatırlatma çabası, Erdoğan tarafından duymazdan gelindi."

HÜKÜMETİN İYİ NİYETİNE GÜVENEN MEDYA GRUBU

O dönemde Doğan grubu ile hükümet arasından su sızmadığı bilinen bir gerçekti. Wikileaks belgeleri işte bu duruma ayna tutması açısından çarpıcı. Edelmen bakın telfgrafta neler diyor:

"Kitlesel bir tiraja sahip ve yolsuzluk soruşturmalarından kendini koruyabilmek için Erdoğan’ın iyiniyetine güvenen bir medya grubuna ait olan Hürriyet’in yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, 9 mayıstaki köşe yazısını Erdoğan’ın karısı Emine’yi, Erdoğanların kısa süre önce Atina’ya yaptıkları resmî ziyaret sırasında, İslamî kıyafetinin altına topuklu stilettolar giydiği için mecazî olarak çırılçıplak soyarak hicvetmek için kullandı. (Özkök’ün, “O ayakkabıları gördünüz mü” başlıklı yazısında şu satırlar vardı: Emine Erdoğan’ın başı örtülüydü, ama ayağında topukları normalden yüksek bir çift ayakkabı vardı... Emine Erdoğan’ın ayağındaki ayakkabıları beğendim. Ben klasikçi olduğum için, yüksek topukları çok hoşuma gitti. İtiraf edeyim, cüretli ve genç bir çift ayakkabıydı. Fotoğraftan çıkardığım kadarıyla, ayakkabıyı iyi de taşıyor. O ayakkabıyı giyen insanın iç dünyasının ne olabileceğini de düşündüm...”)

Taraf

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.