banner2
Öne Çıkanlar Urfa Haliliye Türkiye Urfa Haberleri Sanlıurfa Haber

Milletin Önüne İki Sandık Konulsun

 

İşadamları ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle toplantı yapmak, partisinin Çukurova İlçe Teşkilatını açmak ve partililerle görüşme yapmak için Adana'ya gelen Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, toplumun bütün kesimlerinin katıldığı yeni bir Anayasa'nın mutlaka yapılması gerektiğini söyledi.

 

Genel Başkanımız, 2011 de yapılacak genel seçimlerde milletin önüne yeni anayasa için de sandık konulmasını istedi. "Şimdi Adana'dan Sayın Başbakan'a sesleniyorum. Evet Anayasa'yı millet yapacak. Şimdi Haziran 2011 seçimlerinde milletin önüne iki sandık birden koyun. Birisinde milletvekili seçimi için vatandaş oy kullansın, diğerinde de anayasa meclisi seçimi için oyunu atsın." dedi. Anayasa tartışmaları ülkede devam ederken bu konuda bir dosya hazırladıklarını belirten Kurtulmuş, 3 Kasım 2008'de halkın çoğunluğunun katıldığı bir anayasa için 'Anayasa Meclisinin' oluşması fikrini gündeme getirdiğini kaydetti.

 

2010'da bu fikirlerini hükümete takdim ettiğini dile getiren Genel Başkanımız Numan Kurtulmuş, "O zaman bizim fikrimize karşı çıkan Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sevinerek görüyorum ki; 'Anayasayı anayasacılar değil, millet yapacaktır' diyerek bizim tezimize bir iki sene sonra gelmiştir. Ancak Üsküdar'da sabah değil, akşam oldu." İfadelerini kullandı.

 

Has Parti Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Adana'da Büyük Sürmeli Oteli'nde düzenlenen akşam yemeğinde işadamları ve sivil toplum kuruluşları yöneticilerine hitap etti. HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş konuşmasında, HAS Parti'nin Türkiye siyaset tarihinde görülmeyen bir hızla ülke çapında teşkilatlandığını vurgulayarak, HAS Parti'nin, milletin sesi olarak Türkiye siyasetinde hızla yükseldiğini söyledi. HAS Parti'nin aslında milletin gönlünde ve zihninde var olduğunu, kendilerinin sadece bunun ortaya çıkması için öncülük yaptıklarını dile getiren Kurtulmuş, siyasi üslup, yöntem ve program olarak diğer partilerden farklı olduklarını söyledi. Üslup olarak kamplaşmanın, ayrıştırmanın ve kavganın içinde olmayacaklarını ifade eden Kurtulmuş, "Biz hiç bir partiyi düşman olarak görmeyeceğiz. Bağırıp çağırmayacağız. Kimseyi aşağılamayacağız" diye konuştu.

 

Yeni Anayasayı millet yapmalı

 

Kurtulmuş, 2011 de yapılacak genel seçimlerde milletin önüne yeni anayasa için de sandık konulmasını istedi. Kurtulmuş, "Şimdi Adana'dan sayın başbakana sesleniyorum. Evet Anayasa'yı millet yapacak. Şimdi Haziran 2011 seçimlerinde milletin önüne iki sandık birden koyun. Birisinde milletvekili seçimi için vatandaş oy kullansın, diğerinde de anayasa meclisi seçimi için oyunu atsın." dedi. Anayasa tartışmaları ülkede devam ederken bu konuda bir dosya hazırladıklarını belirten Kurtulmuş, 3 Kasım 2008'de halkın çoğunluğunun katıldığı bir anayasa için 'Anayasa Meclisinin' oluşması fikrini gündeme getirdiğini kaydetti. 25 Mart 2010'da bu fikirlerini hükümete takdim ettiğini dile getiren Kurtulmuş, "Biz Anayasa Meclisi görüşümüzü defaten söylerken, bir işadamı derneği toplantısında Başbakan Erdoğan bizim konuşmamızı dinledikten sonra 'Olur mu öyle şey, Numan Bey kardeşim bu iş böyle olmaz. Parlamento yapacak' demişti. Ancak sevinerek görüyorum ki; dünkü gazetelere intikal etti, başbakan 'Anayasayı anayasacılar değil, millet yapacaktır' diyerek bizim tezimize bir iki sene sonra gelmiştir. Ancak Üsküdar'da sabah değil, akşam oldu." diye konuştu. Anayasa değişikliğinde Türkiye'nin iki senesinin kayıp edildiğini söyleyen Kurtulmuş, "Birkaç maddede rötuş yaparak, onu da siyasi kamplaşmaya konu yaparak yüzde 70'lerin üstünde çıkması mümkün olan bir oyu yüzde 58 seviyesinde aldınız. Ve köklü bir anayasa reformu yapmadınız. Şimdi Adana'dan sayın başbakana sesleniyorum. Evet Anayasayı millet yapacak. Şimdi Haziran 2011 seçimlerinde milletin önüne iki sandık birden koyun. Birisinde milletvekili seçimi için vatandaş oy kullansın, diğerinde de anayasa meclisi seçimi için Oyunu atsın. Millet doğrudan doğruya kendisi seçtiği anayasa temsilcileri vasıtasıyla bu anayasasını yapsın." açıklamasını yaptı.

 

Kapalı  kapılar ardında anayasa yapılmaz

  

Türkiye siyasetinin anayasa ifadesini temcit pilavı gibi kullandığını anlatan Kurtulmuş, sadece çok partili dönemde değil, Tanzimat'tan buyana bu tartışmanın yapıldığına işaret etti. Anayasaların bugüne kadar kapalı kapılar ardında ya bir takım elitler tarafından veya askerin namlusunun üzerinden hazırlandığını aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Tanzimat döneminde de, 1961'de de, 1982 Anayasası'nda da durum böyleydi. Yada Avrupa Birliği istiyor diye anayasa değişikliklerini yaparız. Yeter artık. Bu millet siyasi olgunluğu dolayısı ile anayasanı kendisi yapacak noktadadır. Bunun yolu da Burhan Kuzu'nun yada bir başkasının anayasa hazırlaması değil, doğrudan doğruya milletin seçtiği anayasa meclisinin yapmasıdır. Bu millet her zaman her zaman önünü açacak kararlara imza attı. Böyle bakarsanız şimdiye kadar kapsamlı bir anayasa değişikliğinin yapılması şart. Ancak çok büyük oylarla işbaşına gelen hükümet aslında bu desteğini ağırlıklı olarak yeni bir anayasa talebi için almıştır. Ardında 12 Eylül 2010 da ise millet ne olursa olsun bu anayasa değişikliğine destek verdi. Biz de yetmez ama 'evet' dedik."

 

Türkiye'nin yeni Anayasa talebi taca atılamaz

 

Türkiye'nin yeni bir anayasal talebinin taca atılamayacağının altını çizen Kurtulmuş, bu konuda zaman kaybettirilmemesini istedi. Kurtulmuş, "Ancak görüyoruz ki 12 Eylül referandumunun hemen arkasında başbakan yaptığı konuşmada, "Burhan Hoca sen bir anayasa hazırlığı yap' dediğini hepimiz gördük. Tam da sorun burada. Hiç kimse bu anayasayı hazırlamayacaktır. Herkes hazırlıklarını yapacak, millet kararını verecektir. Ne yazık ki millet 'yeni bir anayasa' demesine rağmen bu değişiklik 2011 seçimleri sonrasına tehir edilmiştir. Buda yine futbol terimiyle söylemek gerekirse topu taca atmak değil, tribüne atmaktır. Türkiye acil bir anayasal sürecine girmelidir. Bu konudaki tüm hazırlıklarımızı ülke kamuoyuna takdim ettik, etmeye devam ediyoruz. Söylediğimiz her şeyi 'söz uçar yazı kalır' mantığı ile yazılı hale getirdik. Her söylediğimizi yazılı metinler halinde gündeme getiriyoruz. Türkiye hiçbir zaman bizden boş bir laf duymayacaktır." şeklinde konuştu.

 

Genel Başkanımız, işadamları yemeği sonrasında toplumun çeşitli kesimlerinden Has Parti'ye katılanlara rozetlerini taktı.

 

www.balikligol.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.