Haber 7
Başbakan Erdoğan, Ak Parti Genel Merkezi'nde yapılan İl Başkanları Toplantısı'nda konuşuyor.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
ROMANLARDAN DEVLET ADINA ÖZÜR DİLERİM
Hafta sonu roman vatandaşlarımızla buluştuk. Salonda yaşananlara değineceğim. O gün neşe vardı, mutluluk vardı, umut vardı.
Ama köşe yazarı olarak medyada yazan çizenlerin, bakıyorum ki Roman'larla, Türkiye'de kaçak olarak yaşayan Ermeni'leri birbiriyle mukayese ediyorlar. Bu bir defa roman vatandaşlarıma saygısızlıktır. Bunun yanında benim Ermeni vatandaşım var, ona da saygısızlıktır.
Roman vatandaşım, benim vatandaşlarımdır. Bu ülkede on yıllardır, vatandaşlık hukukundan dahi onlar istifade edememişlerdir. Eğer özür dilenmesi gereken varsa, benim roman vatandaşlarımdır ve ben onlardan devletim adına özür dilerim.
Roman vatandaşlarım benim azınlıkta değildir. Çünkü bazı batılılarda onları azınlık olarak tanımlıyor, bu da ciddi bir yanlış. Benim Kürt kökenli vatandaşlarımı da azınlık olarak tanımlayanlar var ya, işte bunlar hep bilgisizlikten kaynaklanıyor. Onlar bu ülkenin asli unsurudur.
Bu ülkede bir ayrımcılık yapıldıysa, ben devletim adına Romanlardan özür diliyorum. Ancak bu özür şahsım adına değil. Çünkü ben hiç bir zaman ayrımcılık yapmadım, yaptırmadım.
Roman vatandaşlarım da azınlık değildir. Bu ülkenin asli unsurudur. Tıpkı Kürk kökenli vatandaşlarım gibi..
SALONDAKİ GÖZ YAŞLARI
O salonda, İstiklal Marşı'mızın ne kadar güzel ve yürekten okunduğunu fark ettim.
Ben o gün o salonda, kameraların, fotoğraf makinelerinin, gazete sayfalarının fark etmediği bir şeyi de gördüm. O gün o salonda aynı zamanda göz yaşı vardı. Ama bu gözyaşı romanların sevinç gözyaşlarıydı. Her biri ilk kez bir hükümet tarafından muhatap alınmış olmanın, sıkıntılarının ciddiyetle ele alınmış olmasının sevincini yaşıyorlardı.
Roman vatandaşlarım ilk kez bir hükümet tarafında ciddiye alınmanın mutluluğunu yaşıyor. Çingene, şopar ifadeleri Roman vatandaşlara yıllarca hakaret olarak kullanıldı.
Demokratik açılımı sadece Kürk kökenli vatandaşlarımla çerçevelemek isteyenler var.
İşsizlik rakamları 13.5 çıkınca bazı çevreler zil takıp oynamaya başladı. Mart-Nisan aylarında işsizlik hızla azalmaya başlayacak.
Bir süredir, demokratik açılımın durduğu, hız kestiği, yavaşladığı motivasyon kaybettiği gibi yorumlar yapılıyor. Sorunun ne olduğunu bilmeyenler, sorunu görmeyenler, görmek istemeyenler, çözüm üretemedikleri gibi çözümü de göremezler. Türkiye'deki sorunu gerçekten görebiliyor muyuz?
Ben damdan düşenim, Romanların ne zorluklar çektiğini bilirim.
Nevruz'un barış ve kardeşlik içinde, bayram havasında kutlanmasını istiyorum.
ANYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ
Türkiye Anayasa değişikliği gerçekleştirebilercek bir parlamentoya sahiptir. Ben muhalefet partilerimizin sağduyulu davaranacaklarına inanıyor ve inanmak istiyorum. Bugün arkadaşlarımız bu taslağı medyaya STK temsilcilerine ulaştıracaklar. Buna karşı olan varsa açıkça tavrını ortaya koysun. Gerekli çalışmaların tamalanmasının ardından paket TBMM'ye gelecek.
BAYKAL'A YARGIYA, KIŞLAYA, CAMİYE SİYASET SOKMA YANITI
CHP lideri, geçtiğimiz günlerde yargıya, kışlaya, camiye siyasetin sokulmamasını istedi. Bu konuda CHP bizim kadar hassa olsun. Örneğin Bolu İl Başkanı... İmamlara mektup yazarak hükümete karşı tavır koymalarını istedi.
CHP bu suçlamaları bize yöneltirken çuvaldızı bizi batırmadanönce iğneyi kendisine batırsın.
Baykal konuşmasında Anayasanın 138. maddesini çiğniyor ancak yargı buna sessiz kalıyor.
Bugünlerde bazı gelişmeleri de görüyorum. Baykal son zamanlardan sık sık tarih okuyor. Damat Ferit'ten filan örnekler veriyor. Umarım tarih çalışmlarını bir an önce bitirir de bugünün Türkiye'sine de gelir. Ülkemizdeki gelişmeyi ve değişimi de görür.
DÜNYAYA ERMENİSTAN UYARISI
Türkiye ile Ermenistan arasındaki süreci süreci zora sokacak her türlü girişimin bedeli ağır olur. Bu bedeli biz değil süreci zora sokanlar öder. Ona göre avukatlığınızı düzgün yapın.
Ülkemizdeki Ermeni vatandaşlarımızla herhangi bir sorun yaşamadık. Aksine iktidarımız döneminde en iyi ilişkiler kurduk.
"KAÇAK ERMENİ SÖZLERİM ÇARPITILDI"
Aynı şekilde ülkemizde kaçak olarak bulunan Ermenikler ilgili iade ederiz etme yoluna gidebilirz şeklindeki sözlerim ulusal ve uluslaraarası basında çarpıtıldı. Sözlerimin içindeki kaçak çalışan sıfatı kaldırılarak bir infial yaratılmaya çalışıldı. Bunlar çok tehlikeli oyunlardır. Bizim bu ülkedeki azınlıklar ile ilgili duruşumuz bellidir.
Bana özür dileme tavsiyesinde bulunanlara sesleniyorum. Biz kimden özür dileyeceğimizi iyi biliriz.
İSRAİL'E AÇIK ÜLTİMATOM
Doğu Kudüs'te İsrail'in barışı sabote eden girişimine karşı sesimizi yükseltiyoruz. Bize akıl veren köşe yazarları orada dünya'nın göz yumduğu haksızlığa karşı nasıl bir duruş sergiledi.
780 bin kilometrekareye sıkıştırılabilecek bir siyasetin temsilcisi değiliz. İsrail'in Doğu Kudüs'te 1600 yeni konut inşasına başlaması kendi yaptığı anlaşmayı inkardır. Bunlar iki ileri bir geri giderek Filistin'i tamamen oratadan kaldırmaya çalışıyor.
BM'nin bile kınadığı bu eylem büyük bir haksızlıktır. Ondan sonra oturup konuşmuyorsun diyorsun nasıl oturup konuşabiliriz. Bir yerde zulüm varsa Türkiye olarak biz orada yokuz. İsrail tek yanlı keyfi uygulamalarla daha fazla masum yaratma girişiminden vazgeçmelidir. Atılması gereken adımları bir attık. Aynı şeyleri biz onlardan da bekliyoruz.
Mescid'i Aksa'ya yönelik yapılan bir tavır, tüm Müslümanları secdesi olan bir yer için yapılanlar yenilir yutulur değildir.
BELEDİYE ARAÇLARINA ZARAR VERİLMESİ
Belediye otobüslerine zarar verenleri anlamakrta zorluk çekiyorum. Neymiş ulaşım bedava olacakmış. Otobüskler, metro, tramvay bedeva olacakmış. Dünyanın neresinde var bu. Nerede gördün. ben görmedim. Zaten belediye hizmetleri zararla yapılan hizmetlerdir.
Bu populist bu komunist mantık var yaa... Geçmişte uygulandığı ülkeleri iflas ettird. Onlar bu düşünceden vazgeçti bizim komunistler düşüncelerinden vazgeçemiyor.
Bunlar millettetn yana değil. Bunlar illetten yana. Millettten yana olan milletin malına zarar verir mi? Milletin malının camını çerçevesini indirp onu yakıp yıkar mı?
Konuştukları tek bir şey vardır asgari ücret. Ne olduğunu da bilmezler.
Kaç tane garip gurebayı dolaştın. Kaç tanesine gidip yaralarına sarıp onlara yar oldun?
AYTAÇ DURAK KONUSU
Seçimin üzerinden bir yıl bile geçmeden Adana'daki yaşananları görüyorsunuz. Biz bu adamı niye aday yapmadık. Aday göstermemekle çok doğru bir iş yaptık. Herşeyden önce verdiği sözde durmuyorsa bu adamın Ak Parti çatısı altında yeri yoktur. Önce CHP'nin kapısını çaldı. Kabul görmeyince MHP'ye gitti.
MHP Aytaç Durak'ı aday yapmadan önce bize sorsaydı biz gereğini ifade ederdik. Şimdi istifa ettirerek dürüstlük ortaya koymaya çalışıyor. Ak Parti gibi güçlü bir parti Adana gibi bir yerde neden yok yere aday göstermesin
Demek ki orada bir su kaçağı var ki aday yapmadık.
