banner2
Öne Çıkanlar Urfa Türkiye Haliliye Urfa Haberleri ABD

Erdoğan; Beşşar Esed ve yandaşları er geç hesap verecektir

Başbakan Erdoğan, Gaziantep Şahinbey Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Gaziantep Çevreyolu ile yapımı tamamlanan diğer tesislerin toplu açılış töreninde vatandaşlara hitap etti.

Gaziantep'e her gelişinde kendisini trampetleriyle karşılayanları tebrik eden Erdoğan, kentte 35 ilköğretim okulu, 5 anaokulu, 5 liseyi, köprülü kavşaklar, Gazikent Kapalı Spor Salonu, Şahinbey Parkı, kapalı yüzme havuzu, 23 park, 21 sosyal tesis ve Şahinbey Belediyesi'nin tamamladığı 300, Şehit Kamil Belediyesi'nin tamamladığı 288 konutu sahiplerine teslim edeceklerini anlattı. Başbakan Erdoğan, tamamlanan 34 kilometrelik Gaziantep Çevreyolunun da açılışını gerçekleştireceklerini söyledi.

Hayvancılık yatırımlarını destekleme kapsamında 51 işletmenin, kırsal kalkınmayı destekleme kapsamında da 19 firmanın yatırımlarının da hizmete sunulacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, aynı zamanda çöpten enerji üretme tesisi, içme suyu projeleri ve törenin yapıldığı Şahinbey Kapalı Spor Salonu'nun da törenle açılacağını belirtti.

Bugün 64 kalemde toplam 1 milyar 200 milyon liralık yatırımın hizmete sunulduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, açılışı gerçekleşen tesis, yatırım ve hizmetlerin Gaziantep'e, Türkiye'ye hayırlı olmasını diledi.

Yatırımlarda emeği geçen bakan, bakanlık çalışanı, belediyeler ve yüklenici firma çalışanlarına teşekkür eden Erdoğan, ayrıca Gaziantep Üniversitesi'nde de yapımı tamamlanan 14 ayrı yatırımın resmi açılışının yapılacağını dile getirdi.

“İMTİHAN SÜRECİNDEN GEÇİYORUZ”

Bütün güney illerinde olduğu gibi Gaziantep'in de Suriye'de yaşanan acı hadiselerden etkilendiği belirten Erdoğan, gerek ekonomik, ticari ve turizm anlamında gerekse misafir edilen mülteciler bakımından Gaziantep'in tahammül isteyen bir imtihan sürecinden geçtiğini vurguladı.

Önceki hafta Şanlıurfa'ya gittiğini ve burada toplu açılış törenleri gerçekleştirdiğini hatırlatan Erdoğan, ''Ardından Suriyeli kardeşlerimizi misafir ettiğimiz kampları ziyaret ettik. Urfalı kardeşlerimiz Hatay gibi, Kilis gibi büyük bir tahammül, özveri ve misafirperverlik içinde kardeşlerini muhabbetle kucaklıyor. Aynı şekilde Gaziantepli kardeşlerimizin de bu süreci başarıyla atlatacaklarına, yüz akıyla bu imtihandan geçeceklerine ben yürekten inanıyorum'' diye konuştu.

Suriye'deki kanlı süreç sona erdiğinde, Suriye'de halkın iktidarı göreve geldiğinde, Suriyeli ile Türk halkı arasında kardeşliğin daha da derinleşeceğine, muhabbetin daha da pekişeceğine inandığını ifade eden Erdoğan, ekonomi, ticaret, eğitim, turizmde de Suriye ile yeni bir sürecin, farklı bir sürecin başlayacağını söyledi.

''Suriye’deki eli kanlı diktatörün, eli kanlı caninin o koltukta daha fazla oturması artık imkânsız hale gelmiştir''' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

''Suriye'deki rejim hem kendi halkı hem dünya karşısında meşruiyetini tamamen yitirmiştir. Şu anda en fazla o koltukta oturma süresini, en fazla bir miktar daha uzatabilir. Ama gerek Beşşar Esed gerek onun yol arkadaşları er ya da geç bugün ya da yarın o makamları terk edecek ve haklına hesap verecektir. Kendi halkına karşı ev, okul, sokak, fırın, çarşı, cami gözetmeksizin her yerde soykırım uygulayan, kendi halkına en canice, en alçakça, muameleyi reva gören, kendi ülkesinin kadınlarına tecavüz edilmesine izin verecek kadar insanlıktan çıkan birisinin, Suriye'nin başında daha fazla kalabilmesi, o koltukta daha fazla oturabilmesi asla ve asla mümkün değildir.

Suriye halkının zaferi Allah'ın izniyle çok yakındır. Bu zorlu süreçte, bu sıkıntılı süreçte, her türlü imkânımızla Suriyeli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.''

Şu ana kadar Türkiye'ye 224 bin Suriyelinin giriş yaptığını bildiren Erdoğan, bunların yaklaşık 67 bininin ülkesine geri döndüğünü söyledi.

Erdoğan, ''Biz şu anda 13 çadır kent, 2 konteyner kent ve bir kabul merkezinde 157 bin 500 Suriyeli kardeşimize, ev sahipliği yapıyoruz. Kendi imkânlarıyla buraya yerleşenleri ilave ettiğimizde bu rakam yaklaşık 230 bini buluyor. İslahiye, Karkamış ve Nizip kamplarında 28 bin 650 Suriyeli mülteciyi barındırıyoruz'' dedi.

“SURİYE'DEKİ KARDEŞLERİMİZE GÖNÜL SEFERBERLİĞİ BAŞLATTIK”

Suriye'de kalanlara da insanı yardım ulaştırılması için yoğun gayret sarf ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Türkiye genelinde yürütülen bir kampanya ile Suriye'deki kardeşlerimize en azından bir çadır en azından bir battaniye gönderebilmek için gönül seferberliği başlattık. Bunun da güzel sonuçlarını alıyoruz. İnşallah bu sıkıntılı süreç kısa zaman içerisinde sona erecektir, inşallah Suriye'deki halk muzaffer olacak ve halkın taleplerine dayalı iktidar tesis edilecektir. Zor günlerinde yanlarında olduğumuz Suriyeli kardeşlerimizin iyi günlerde de inşallah yanlarında olacak, her alanda işbirliğimizi çok daha ileri seviyelere taşıyacağız.''

“GAZİANTEP'TE KARDEŞLİK VAR, DAYANIŞMA VAR”

Gaziantep'ten sadece Türkiye'de değil tüm dünyada, sanayisiyle, tarımıyla, çalışkanlığıyla, girişimciliğiyle, dürüstlüğüyle, en çok da barış, kardeşlik, dayanışma şehri olmasıyla iftihar ettiklerini belirten Erdoğan, kardeşlikle büyüyen Gaziantep'in, tüm Türkiye'ye, tüm dünyaya öncü ve örnek olmasını temenni etti.

''Gaziantep'te Türkler değil, Kürtler değil, Araplar değil, Gaziantep'te insan var, Gaziantep'te kardeşlik var, dayanışma var'' diyen Erdoğan, bu şehirde aynı kıbleye dönen, aynı ezan-ı Muhammediye altında toplanan bir ulu çınarın farklı kollarının, adeta bir gökkuşağı gibi farklı renklerinin bulunduğunu belirtti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''İşte bu farklılık, bu zenginlik, bu renklilik Gaziantep'i bugün Türkiye'nin, Ortadoğu'nun, tüm bu coğrafyanın yıldız şehri haline getirdi. Terör bu topraklara öfkeden, nefretten, husumetten başka hiçbir şey getirmedi. Ve terör hamdolsun Gaziantep’imize arzu ettiği planları uygulayamadı. Bazı girişimleri oldu ama onları da tutturamadı. Terör bu topraklara açlıktan, yokluktan, sefaletten başka hiçbir şey sağlamadı. Gaziantep'i de bu hale dönüştürme hesabı içerisine girdi ama Allah'ın izniyle sizin dik, omurgalı duruşunuz ve 'burada teröre yer yok' deyişiniz onların buraya girişini engelledi. Ve Gaziantep insanı da o güçlü yapısıyla, işte şu anda 6'ncı, 7'nci organize sanayi bölgelerini yapıyoruz. Çok açık söylüyorum, eğer bugün Diyarbakır bir Gaziantep kadar olamadıysa bunun en önemli sebebi, birinci sebebi terördür. Eğer bugün Van, bir Gaziantep olamadıysa, bunun en birinci sebebi terördür. İşte onun için bizim bu terörü artık Türkiye'nin gündeminden tamamen çıkarmamız gerekiyor. Silahları bırakmalarını istiyorum. Sıkılı yumrukları aradan çekip, öfkenin, nefretin diline bir son verip insanca yaşamanın önünü açmamız, bunu güçlendirmemiz gerekiyor. Biz hükümet olarak tam 10 yıldır böyle bir mücadelenin içindeyiz.''

“SÜRECİ KARARLILIKLA SÜRDÜRÜYORUZ”

Hükümet olarak, 10 yıldır samimiyetle, kararlılıkla, dirençle, sabırla ve sebatla terörü sona erdirmenin, tek tek şehirleri ayağa kaldırmanın mücadelesinde olduklarını belirten Erdoğan, ''Biz anneler ağlamasın dedikçe birileri çıkıyor, anneler ağlamaya devam etsin istiyor. Biz gençler ölmesin dedikçe birileri onların eline molotof, taş veriyor ve bunlarla beraber saldırın diyor. Niye? Onların çünkü yargıdaki durumuyla kendi durumları farklı. Gençler ölmeye devam etsin istiyorlar'' diye konuştu.

''Biz yoksulluk, insanın insana zulmü sona ersin dedikçe birileri çıkıyor, benim bu bölgedeki kardeşimi yokluğa, yoksulluğa, mağduriyete mahkum etmek için elinden geleni yapıyor'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

''Kararlılıkla sürdürdüğümüz Milli Birlik Ve Kardeşlik Projemiz kapsamında bir çözüm süreci devam ediyor. Bu süreci kararlılıkla sürdürüyoruz. Terör örgütünün eylemlere son vermesi, yurt dışına çekilmesi ve silahı bırakması için ne yapmak gerekiyorsa onu yapsın, biz elimizden gelen desteği verelim. İlgili tüm kurumlarımızı çalıştırıyoruz. Terör belasından kurtulmak hepimizin ortak amacıdır, ortak dileğidir. Bu yolda azimle, sabırla, kararlılıkla çaba göstermeye devam edeceğiz. Burada, Gaziantep'te iki önemli hususu ifade etmek istiyorum. Birincisi, terör örgütü silahı bırakmadığı, saldırılarına son vermediği sürece biz terörle mücadeleyi tavizsiz kararlı şekilde sürdüreceğiz. Birileri çıkıyor hükümeti, devleti operasyon yapmakla, bu süreci zedelemekle suçluyor. Hiç kusura bakmasınlar. Elinde silahla benim güvenlik güçlerime kast edenlere, arkadan gelip benim polisimi şehit edenlere karşı, biz toprağımızı, vatanımızı tek bir geri adım dahi atmadan savunuruz ve savunuyoruz.''

“ARMUT TOPLAMAK İÇİN GELMİYOR”

''Etkisiz hale getirilen teröristler Türkiye'ye kusura bakmayın ama armut toplamak için gelmiyor'' diyen Erdoğan, Mardin Derik'teki olayın bunun en açık, net ifadesi olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Şimdi şehit olan polis kardeşimin 1,5 yaşındaki yavrusu, o Musab'ı geleceğe nasıl hazırlayacağız? Onun hesabını biz milletçe vermek durumunda değil miyiz, ona sahip çıkmak durumunda değil miyiz? 'Varsın böyle gitsin' mi diyelim? Diyemeyiz. Onların hesabını sormak bizim görevimizdir.

Sağduyulu, samimi, en önemlisi de vicdanı olan bir insan, öldürmek için gelen teröristin hakkını değil, öldürme için kurulmuş terör örgütünün hakkını değil insani olanın, insanın hakkını savunur, böyle olması lazım. Öldürme eylemini savunmak ahlaki bir tavır değildir. Ahlaki tavır yaşama ve yaşatma hakkını savunmaktır. Yaşama kast edenlere karşı en küçük müsamahamız dahi olamaz. Silahlar bırakılıncaya kadar terörle mücadeleden asla vazgeçmeyiz.

İkinci husus olarak, 3 Kasım 2002'de girdiğimiz seçimden beri bunu savunuyoruz. Hiç kimse çıkıp da 'Kürtlerin temsilcisi biziz' diyemez. Bu ülkede terör örgütünün uzantısı partinin, etnik kimlik üzerinden siyaset yapan partinin aldığı oy oranı bellidir. Bizim partimizin, diğer partilerin aldığı oy oranı bellidir. Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesinde birinci olan parti, bizim partimizdir. 75 milyon Türkiye toplumunda her iki kişiden birinin oyunu alan parti bizim partimizdir. İşte son kamuoyu araştırması, AK Parti yüzde 54 ile yine birinci parti. Bu benim yaptırdığım bir kamuoyu araştırması değil.''

“KİMSE 'ŞU ETNİK KÖKENİN TEMSİLCİSİ BİZİZ' DİYEMEZ”

Türkiye'de hiç kimsenin ''şu etnik kökenin temsilcisi bizim partimizdir, biziz'' diyemeyeceğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

''Size oy verenler olduğu gibi ondan çok daha fazla size oy vermeyen, sizin yöntemlerinizi tasvip etmeyen Kürt kardeşlerimiz var. Biz 75 milyonun tamamını kucaklayan bir iktidarız, böyle bir siyasi partiyiz. Bize oy versin ya da vermesin herkesin hakkını savunan bir hükümetiz. Biz vatandaşlarımız arasında asla ayrım yapmayız. Onun için yola çıkarken bir şey söyledik Afyonkarahisar'da, 2001, ne dedik? 'Tek millet' dedik, 'tek bayrak' dedik, 'tek vatan' dedik, 'tek devlet' dedik. Ve etnik milliyetçiliğe 'hayır' dedik. Yani Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Abazası, Gürcüsü, Boşnağı, Romanı hepsi bizim canımız, ciğerimiz. Biz yaradılanı yaradandan ötürü seveceğiz. Diyebilir miyiz Türkün günahı var, Kürdün günahı var? O bilemez onu. Türk olmanın kararını o vermiyor, Kürt olmanın kararını o vermiyor, Laz olmanın, Boşnak olmanın, Gürcü olmanın kararını o vermiyor. Yaradan veriyor Yaradan. Öyle doğmuş. Onun için birbirimizi çok seveceğiz, bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız.''

“HAYIRLI BİR AMAÇ İÇİN GAYRETLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ”

Başlattıkları çözüm sürecinin belli bir kesimi, belli bir siyasi görüşü değil, 75 milyonu muhatap aldığını, 75 milyonun tamamının acılarını dindirmeyi, kaygılarını gidermeyi hedeflediğini vurgulayan Erdoğan, ''İnşallah biz hayırlı bir amaç için iyi niyetle gayretlerimizi sürdürüyoruz. Siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, medyanın, üniversitelerin özellikle de sizlerin destekleriyle biz bu süreci inşallah başarıyla sonuçlandıracağız. Sizden özellikle bizlere desteğinizi sürdürmenizi rica ediyorum'' diye konuştu.

Vatandaşlardan hayır dualarını eksik etmemelerini isteyen Erdoğan, ''Bize inanın, bize güvenin. Bizim bütün istikametimizi, rotamızı siz belirliyorsunuz. Bundan sonra da Allah'ın izniyle siz ne derseniz biz onu yapacağız. Niyet hayır, akıbet hayır olacak inşallah'' dedi.

BİRAND VE ATEŞ'E RAHMET DİLEDİ

Erdoğan, konuşmasının sonunda, gazeteci Mehmet Ali Birand, akademisyen Prof. Dr. Toktamış Ateş ve İHA Bölge temsilcilerinden Haluk Özden'e rahmet diledi.

Törene Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Gaziantep ve çevre illerin AK Parti milletvekilleri, Gaziantep Valisi Erdal Ata ve TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel katıldı.

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNE HİTAP

Başbakan Erdoğan, toplu açılış töreninden önce Gaziantep'te Hasan Kalyoncu Üniversitesi'ni ziyaret ederek, öğrencilere hitap etti.

Üniversiteye gelişinde, Mütevelli Heyeti Başkanı Orhan Cemal Kalyoncu ve Rektör Prof. Dr. İbrahim Özdemir tarafından karşılanan, Erdoğan Kalyoncu ve Özdemir'den üniversite hakkında bilgi aldı.

Erdoğan, daha sonra Hukuk Fakültesi Amfisinde öğrencilere hitap ederek, Hasan Kalyoncu Üniversitesi ziyaretinin kendisi için anlamlı olduğunu söyledi. Merhum Hasan Kalyoncu'nun kendisinde özel bir yeri bulunduğuna işaret eden Erdoğan, ''Merhum Hasan Kalyoncu'nun heyecanı heyecanımdır, onun özellikle eğitime, ilme, gençliğe olan aşkı aşkımdır'' dedi.

Hasan Kalyoncu ile her bir araya geldiklerinde, eğitim ve gençliğin ayrı sohbet başlığı olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Heyecan olmadan bu tür adımlar atılamazdı. Şu anda ben Kalyoncu Üniversitesi'ni görünce Gaziantep'te farklı bir zenginliği gördüm. Bu mimarı tasarımıyla inşallah öğrenci ve öğretim üyesi noktasındaki tasarımı gerçekleşme payı geleceğin Gaziantep’i, Türkiye’yi için numune teşkil edecektir diye düşünüyorum. Hep şunu söylerim, insanlar şehirleri zenginleştirdiği kadar şehirler de insanları zengin kılar, insanların şehirler üzerinde hakkı olmaktan öte şehirlerin insanlar üzerinde hakkı vardır. Gaziantep'in 10 yıl öncesiyle bugününü değerlendirdiğimiz zaman 10 yıl önce adeta kasaba görünümünde olan Gaziantep vardı ama bugün şanına yakışır Gaziantep var. Şu anda 3 üniversitesi olan bir Gaziantep var. Bir tarafta Gaziantep Üniversitesi, diğer tarafta 2 vakıf üniversitesi Hasan Kalyoncu Üniversitesi ve Zirve Üniversitesi var.''

Başbakan Erdoğan, Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nin çok kısa zamanda öğrenci sayısı ve kampüs imarı konusunda büyük mesafe kat ettiğini belirterek, ''Böyle bir vakıf üniversitesinde, keyfiyet, kemiyet noktasında kemiyeti aramak güzel, ama asıl olan keyfiyeti aramaktır. Bu anlayışı yöneticilerde, öğrencilerde görüyorum. Gaziantep inşallah Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde müstesna, parmakla gösterilen bir şehir, üniversiteleriyle anılan bir şehir olacak'' diye konuştu.

Üniversitede eğitim gören öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Başbakan Erdoğan, ''Bir olun, beraber olun, diri olun, Türkiye'nin aydınlık geleceğinin köşe taşları sizler olun'' dedi.

Erdoğan'a konuşmasının ardından Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir tarafından Osmanlı İmparatorluğu'nun son meclisinin albümü hediye edildi.

Başbakan Erdoğan'a ziyarette Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, AK Parti milletvekilleri, Gaziantep Valisi Erdal Ata ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey eşlik etti.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.