AK Parti Şanlıurfa İl Başkanlığı Ar-Ge Başkanlığı tarafından organize edilen Siyaset Akademisi eğitimleri devam ediyor. Eğitimlerin bu haftaki konuğu Dr. Murat Yılmaz oldu.
“Türkiye’nin Siyasi ve Hukuki Yapısı” konusu ele alan Dr. Murat Yılmaz; Fransız devrimiyle siyasi hayatta bir çığır açıldı” dedi.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu, Türk Siyasi tarihi üzerine kitap ve makaleleri bulunan Dr. Murat Yılmaz, Kamu İhale Kurumunda görev yapmakta.
Dr. Murat Yılmaz, Türkiye’nin Siyasi ve Hukuki yapısı hakkında siyaset akademisi katılımcılarına önemli bilgiler verdi.
Dr. Yılmaz; “Demokrasi kelime anlamı olarak halkın kendi kendini yönetmesidir. Eski Yunancada “demos” halk ve “kratos” otorite demektir. İkisinin birleşmesinden “demokratia” sözü meydana gelir. Buna göre, demokrasi, “halk idaresi” anlamındadır.
Ancak çok zorlu bir süreçten geçen “demokrasi” Fransız devrimiyle asıl işlevini kazandı.
Türkiye’de de benzer durumlar olmadı değil. Eskiden partilerin adı fırka idi. Yani farklı demek, bir partiyi oluşturanlar bir fikirde başka partiyi oluşturanlar başka fikirdeydi.
Tek parti zihniyeti bu fırka (farklılığı) yok etti. 82 darbesi ile partiler arası farklılık tamamen bitmiş oldu. İsmen farklı olan partiler uygulamada maalesef birbirlerinin aynısı gibiydiler. Oysa parlamento demek yasaları çıkarmak ve uygulamaktı. Alışılmış çaresizlik gibi hiçbir icraat gerçekleştiremiyorlardı.
Siyasilerin bıraktıkları alanı bürokrasi adamları tarafından dolduruluyordu. Bürokrasi ne demek onu da tanımlayamadan geçemeyeceğim. Büro ve krasi den oluşan bir kelimedir. Bürokrasi çalışanlar ve halk demektir. Son yıllarda yaşanan gelişmeler bize “vesayet rejimini”n ne olduğunu gösterdi. Bürokrasi zihniyeti, halka daha akıllanmamış ve erişkin olmayan bir gözle bakmakta. Diğer anlamı ise daha erişkin olmayan çocuklara “vasi”lik yapmak demek. Vasilik aynı zamanda delilere sahip çıkanlara verilen bir ad.
Bürokratik zihniyet “yetişkin olmayan ve aklıselimle karar veremeyen” halkın sağlıklı siyasi bir tercih yapamadıklarına inanıyorlar.
Bu nedenle “vesayet”çi bir zihniyetle halk adına kararlar ve ren ve uygulayan bir sistem olarak kendilerini görüyorlar.
Aynı zamanda Fransız devrimciler gibi halkın aydınlanmasının önündeki en büyük engeli “din” olarak gördükleri için dine ve dindarlara karşı büyük bir çalışma gayreti içindeler. İşte bürokrasiye hakim zihniyet bu.
İnsanlar, maymunlar gibi alışılmış çaresizlik gibi durmazlar. Bu nedenle çağdaşlaşma ve kendi kendini yönetme adına siyasi alan genişliyor. Siyasetçilerin alanı genişlemey başlayınca bürokrasi asıl konumuna yavaş yavaş çekiliyor” dedi.
Siyaset Akademisi katılımcıların sorularını cevaplayan Dr. Murat Yılmaz; “Urfa’ya ilk geliyorum. Gördüklerim ve gözlemlerim çok önemli bir şehirde olduğumu gösteriyor” dedi.
