banner2
Öne Çıkanlar haber Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak Ağdaş müzik Kasr El Vatan Sarayı Ceyhanspor

Başbakan Ş.Urfada Toplu Açılış Yaptı VİDEO/GALERİ


 Törende yaptığı konuşmada Erdoğan, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde kabul edilen Ermeni tasarısını değerlendirdi. Erdoğan, "Türkiye bu tür komedilere, bu tür ayak oyunlarına, bu tür ciddiyetsiz yaklaşımlara prim vermeyecek kadar büyük bir ülkedir. Yüce bir ülke, asil bir ülkedir. Yani biz Amerika'ya şaşıyoruz. Oradaki basit bir seçim hesabına, basit bir diaspora harekatına veya hareketine
Türkiye'yi feda edebilecek anlayışa doğrusu ben acıyorum ve gülüyorum. 'Yanlış yaparsınız, Türkiye-Ermenistan ilişkilerini basit bir seçim hesabına feda ederseniz yanlış yaparsınız' dedik. Sonra geri dönüşü bu işin olmaz. Geçmişe takılıp kalanlar, uluslararası ilişkileri kin, nefret, intikam duygusu üzerine inşa edenler, her zaman kaybetmeye mahkumdur. Biz geçmişten ders alacak ama geçmişe katılıp kalmayacağız. Bizim yüzümüz hep geleceğe dönük olacak. Çünkü biz barışın egemen olduğu bir dünyanın oluşması
için gayret sarf ediyoruz'' dedi.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Anayasa değişikliği konularına değinen Erdoğan, muhalefet partilerin bu konuya yaklaşmasını eleştirdi. Erdoğan, ''Referandum demokratik bir haktır diyorum, 'istemezük' diyorlar. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Ben vekilim ama milletim asıldır. Siz bize vekalet verdiniz ama bunlar kabul etmiyorlar. Ama er ya da geç genel seçimler geliyor. Çünkü bunlar oturdukları koltuktan güç alanlar, oturdukları koltuğa güç katanlar değil. Demokrasinin en önemli mekanizmalarından biri olan referandumu kabul
etmiyorlar. Modern demokrasilerin, standartları yüksek demokrasilerin olmazsa olmazıdır referandum. Yaklaşamıyorlar niye, çünkü o zaman gerçek yüzleri ortaya çıkacak. Şu anda yargı referandumu konuşuluyor. İçinde ne var henüz belli değil, partilerin kapatılıp kapatılmaması noktasında, partilerin kapatılmaması hususu veya kapatılmasının ciddi manada, dünyada olduğu gibi, modern demokrasilerde olduğu gibi zorlaştırılması konusu tartışılıyor. Halkımızın bazı önemli meselelerini 'gelin burada konuşalım
tartışalım' diyoruz 'istemezük' diyorlar. Bir görün ne var bunun içinde?
'' şeklinde konuştu.

"NEREDE TIKANIKLIK VARSA ONU REFERANDUMLA MİLLETİM AÇAR"
Kendilerine olumsuz yaklaşanları halka şikayet edeceklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
''Biz parlamento içi, parlamento dışı tüm partilerle görüşeceğiz. Buna rağmen ben arkadaşlarımı göndereceğim. Yeter ki onlar kapılarından geri çevirsin. Millete de söyleyeceğim; ey milletim, bak arkadaşlarımı gönderdim ama bunlar kabul etmediler. Size geleceğiz. Nerede tıkanıklık varsa onu referandumla milletim açar. Referandum meselelerin millete taşınması millete danışılmasıdır. Kimse referandumdan korkmasın, çekinmesin. 'Bu meclis anayasa yapamaz' deniliyor. Böyle saçmalık olur mu, dünyanın neresinde
görülmüş? Bu meclisler niçin oluşur yasa yapmak için, anayasa yapmak için, değiştirmek için. Sen diyorsun ki 'Bu parlamentoda bu olmaz'. Bir zamanlar bir şarkı vardı; 'Olur olur bal gibi olur' olur. Millet sizi seçecek parlamentoya gönderecek sen olmaz diyeceksin. Bir siyasetçiye bu yakışır mı? Ama bunlara yakışır. Biz nasıl millet diyorsak, maalesef onlar milletten kaçışı ifade ediyorlar. Biz millet egemenliği diyoruz onlar ne yazık ki belli kurumları, milletin iradesinin üzerinde tutuyorlar. Hukukun
üstünlüğüne inanmıyorlar. Demokratik laik sosyal bir hukuk devleti anlayışını maalesef hukuk devleti noktasında görmemezlikten geliyorlar.''

''BU MİLLETE EFENDİLİK OLMAZ ANCAK HİZMETKARLIK OLUR"
Bugün kentte tarihi nitelikte açılışlar gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, yapılan hizmetlerden bahsetti. ''Bu millete efendilik olmaz ancak hizmetkarlık olur. Bize düşen budur" diyen Başbakan, "Biz 'Halka hizmet, Hak'ka hizmettir' anlayışıyla bu yoldayız. Yetkimizi, gücümüzü sizden alıyoruz. Anayasamızda ne diyor, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir'. En son kararı verecek, en son sözü söyleyecek yetki, mühür, karar sahibi millettir. 7,5 yıl boyunca sizin yetkinizi, iradenizi, tercihinizi gasp
etmeye çalışanlara karşı yıkılmadan, eğilmeden, bükülmeden dimdik durduk. Hukuku, hukukun sınırlarını zorlayarak, yasaları, Anayasa'yı eğip bükerek kendi çıkarları doğrultusunda yorumlayarak üzerimize geldiler. Asla taviz vermedik''
şeklinde konuştu.
"Her türlü demokrasi dışı müdahalenin karşısında cesur bir duruş sergiledik" diyen Erdoğan, "7,5 yıl boyunca defalarca tartışmaya açtıkları konuları bugün yeniden tartışmaya açıyorlar. Şu Harranlı çobanın, şu Ceylanpınarlı, Siverekli çiftçinin, Birecikli, Halfetili köylünün oyuyla İstanbul'daki profesörün oyu bir olmaz diyorlar. Millet bir konuda yüzde yüz ittifak bile etse bunun bir manası yok diyorlar. Nasıl geçmişte 'Cumhurbaşkanı seçtirmeyiz' dedilerse bugün de 'Anayasa'yı değiştirtmeyiz' diyorlar.
Daha ne var ne yok içinde belli değil. Diyor ki 'yasaları Anayasa'ya götürürüz. İptal ettiririz'. Bu ne demek? Yani Anayasa'daki üyelerin hepsi benim tasarrufum altında. Daha ne var, ne getiriliyor biliyor musun? Gel senle beraber oturalım, konuşalım. Yok gelmem. Niye, Seçimler yaklaştı. Daha 16 ay var" diye konuştu.
Bu ülkede bugüne kadar 16 ayda bir hükümet değiştiğini, bu alışkanlıkları bozduklarını söyleyen Erdoğan, "Artık 16 ayda bir değişen hükümetler dönemi yok. İşte geldik birinci dönemde, 5 yıl bize yetki verdi halkımız. Biz bu yetkiyi 2-3 ay geri almak suretiyle kullandık. Şimdi de 4 yıl dolacak seçim o zaman yapılacak. Birisi kalkıyor diyor ki bu yılsonuna kadar seçim olur. Bir diğeri erken seçim olması lazım diyor. Benim milletim bize ne yetki verdiyse biz o yetkiyi kullanıyoruz. Bunlar demokrasi
dersinden hep sınıfta kaldılar. Söz de karar da milletindir'' dedi

Şanlıurfa'da toplu açılış törenine katılan Başbakan Erdoğan binlerce kişinin toplandığı alandaki coşkuyu görünce açılım için 'bu iş bitmiştir' dedi. Erdoğan açılan bir pankartı takdir ederken, bir başka pankarta ise sinirlendi açanı nazikçe payladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bölgede yaşanan terör ve şiddet olaylarında en büyük acıyı kadınların duyduğunu kaydererek, ''Ayrı gayrılığa bizim artık tahammülümüz olamaz. Bugün artık her türlü husumeti bitirme zamanı, bugün artık kaynaşma zamanı, dayanışma zamanı, paylaşma zamanı'' dedi.

DSİ Konferans salonunda kadınlara hitap etti. 
Bugün Şanlıurfa'ya gelerek DSİ konferans salonunda ''Dünya Kadınlar Günü'' etkinliği kapsamında düzenlenen ''GAP ve Kadının Güçlendirilmesi'' panelinde bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, ''Bu ülkenin kadınları tarih boyunca, tüm dünya kadınlarına örnek oldular. Bizim tarihimizde Ertuğrul Gazi'nin annesi Hayme Ana var. Bizim tarihimizde Osman Gazi'nin eşi Bala Hatun var. Orhan Gazi'nin eşi Nilüfer Hatun var. Bizim tarihimizde gerektiğinde eline silahı alıp düşmanın üzerine yürüyen gerektiğinde sırtında
bebeği, kucağında mermiyle cepheye koşan kahraman kadınlar var'' diyerek tarihteki Anadolu kadınından başarılarından örnekler verdi.
"Erzurumlu Nene Hatun, Kastamonulu Halime Çavuş, Gördesli Makbule Hanım, Tarsuslu Kara Fatma, Adanalı Kılavuz Hatice, Gaziantepli Yirik Fatma, Vanlı Süreyya Hanım. Her biri bu toprakların özgürlüğü ve bağımsızlığı yolunda kahramanlıklarıyla isimlerini tarihe yazdırdılar'' diye devam eden Erdoğan, ''Türkiye'nin kadınları tarih boyunca olduğu gibi bugün de dirayetiyle, çalışkanlıklarıyla, ferasetleriyle, şefkat ve merhametiyle bölgesine ve dünyaya örnek olacaklar'' ifadelerini kullandı.
Erdoğan, kadınların sosyal hayatta, ekonomik aktivitelerde ve özellikle siyasette hak ettikleri yere kavuşabilmeleri için yoğun çaba gösterdiklerine dikkat çekerek, bu çabaları şöyle sıraladı:
"2004 yılında kadın-erkek eşitliğini en üst seviyede sağlamaya yönelik olarak Anayasa'nın 10. maddesini değiştirdik. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla hükümlüdür ibaresini de Anayasa'ya yerleştirdik. İş yerlerinde cinsiyet ayrımcılığını kaldırmaya yönelik adımlar attık. Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) değişiklik yaparak kadınlara yönelik şiddetin cezasını artırdık, kadına yönelik şiddete karşı topyekun mücadele başlattık. Belediyeler Kanunu'nda yapılan değişiklikle kadın ve çocuklar için sığınma
evleri açtık."
Başbakan Erdoğan ''sığınma'' tabirinden hoşlanmadığını ifade ederek, "Hep bunu hanım kardeşlerime de söylüyorum. Sığınma çok çirkin. Onun yerine başka bir ifade bulalım diyorum. İnşallah onu da kısa zamanda bulur ve onu da değiştiririz" şeklinde konuştu ''Haydi Kızlar Okula'' ve ''Ana-Kız Okuldayız'' kampanyalarına dikkat çeken Başbakan Erdoğan yaklaşık 350 bin kız çocuğunu ve kadını eğitimle buluşturduklarını bildirdi. Erdoğan, kadın girişimciliğini teşvik ettiklerini, esnaf-sanatkara sağlanan düşük faizli kredide kadınlara pozitif ayrımcılık uyguladıklarını söyledi.

"HANIM KARDEŞLERİMİZİN SORUNLARINA KARŞI TARİHİ NİTELİKTE BİR MÜCADELE BAŞLATTIK"
Sıraladığı yeniliklerin kendi dönemlerinden önce olmayan şeyler olduğunu bildiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kadınların çalışma hayatına katılımı için 5 yıl boyunca SSK işveren primlerini ödedik. AK Parti hükümeti döneminde TBMM'de 'Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu' kuruldu. Kadınların evlerinde ürettikleri ürünlerin vergiden muaf tutuldu.
Bu ülkenin kadınlarım kardeşlerimiz siyasi hayatın her alanında aktif şekilde yer alsın istedik
. Milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi olarak hanım kardeşlerimizi siyasete teşvik ettik. Biz işin edebiyatını yapmadık. Kadınları, meseleleri arkasına samimi, güçlü bir irade koyarak yer alsın istedik. Daha atmamız gereken çok adım var, almamız gereken çok mesafe var. Çünkü bir zihniyet değişimini gerçekleştirmek öyle kolay değil. Tabii ki erkeklerin elinden de bazı yetkileri koparıp almak da kolay bir iş
değil. O da zaman alıyor. Bunu son seçimlerde de yaşadım. Özellikle bir genel başkan olarak bir prensip, ilke kararı almamıza rağmen bu ilke kararlarının nasıl çiğnendiğini de gördük. Maalesef. Bunu kendi partimde yaşadığım için açıkça söylüyorum ama aşacağız, olacak.
Tüm bunların dışında hanım kardeşlerimizin sorunlarına karşı tarihi nitelikte bir mücadele başlattık. Biz bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu ülkenin kadınlarının hiçbir ayrımcılığa, hiçbir horlanmaya, istismara, engellemeye maruz kalmadan hayatlarını idame ettirmeleri için ne gerekiyorsa yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Hiç şüphesiz bunu sizlerle birlikte başaracağız.
Ben ülkemin tüm kadınlarından, tüm hanım kardeşlerimizden bu mücadeleye destek olmalarını, sorunlarının çözümü noktasında bizim gayretlerimize omuz vermelerini rica ediyorum. Haklarınızı size birilerinin vermesini bekleyemeyin. Sürece el koyun, süreci siz yönetin ve haklarınızı elde edin.''
Başbakan Erdoğan, ailenin önemine vurgu yaparak, ''Aileyi ne kadar muhafaza edersek geleceğe de o denli güvenli bakabiliriz. Her türlü sosyal meselenin, her türlü toplumsal hastalığın şifası da panzehiri de ailedir. Eğitim aileden başlar. Anne ve baba okul ve öğretmenden önce gelir. Çocuklarımız bizim geleceğimiz ve onları en iyi şekilde geleceğe hazırlamak da bizlerin ellerinde. Sizlerin aile kurumunun muhafaza edilmesi, onun her türlü harici saldırıdan korunması noktasında özellikle hassas olmanızı
rica ediyorum. Sokağa bırakamayız, sokağın terbiyesine bırakamayız. Ondan sonra feryat ederiz ama iş işten geçmiş olur. Çocuklarımızın her türlü tehlike karşısında korunması önce sizlerin, bizlerin tabii ki hepsinin ardından da hükümet, devlet olarak bizim vazifemiz. Hep birlikte aileyi yüceltelim. Hep birlikte bu en büyük zenginliğimizi güçlü bir şekilde geleceğe taşıyalım'' dedi.

"HİÇBİR GÜÇ ARAMIZA NİFAK SOKAMAZ ARAMIZDA FESAT ÇIKARAMAZ"
Başbakan Erdoğan, Kurtuluş Savaşı'nda isimlerini tarihe yazdırmış kadın kahramanların isimlerine bir kere daha vurgu yaparak, ''Üzerinde yaşadığımız, binlerce yıldır ektiğimiz, biçtiğimiz o toprak bizi birbirimize akraba eyledi, hatta birbirimize kardeş eyledi. Biraz önce Kurtuluş Savaşı'nda isimlerini tarihe yazdırmış kadın kahramanların ismini andım. Şanlıurfa'dan, Kahramanmaraş'tan, Gaziantep'ten, Batman'dan, Şırnak'tan, Siirt'ten, Mardin, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Edirne, İstanbul, İzmir'denerkeklerle birlikte yiğit kadınlar da bu topraklar için canını verdi. Gün oldu omuz omuza verdik. Çanakkale'de düşmana 'dur' dedik. Ertesi gün yine omuz omuza verdik, Van'ı düşmandan kurtardık. Bitlis'te, Gaziantep'te, Urfa'da düşmanı uzaklaştırdık, nefes almadan koştuk Sakarya'da, İzmir'de cepheye yetiştik. Biz artık etle tırnak gibiyiz. Biz artık adeta bir tarağın dişleri gibi biriz, beraberiz. Hiçbir güç bizi husumete sevkedemez. Hiçbir güç aramıza nifak sokamaz, aramızda fesat çıkaramaz'' ifadelerini
kullandı
Bölgede son 30 yıldır yaşanan olaylara değinerek olaylarda en büyük acıyı kadınların ve annelerin duyduğuna vurgu yapan Başbakan Erdoğan, ''Artık Dünya Kadınlar Günü'nü, bayramları buruk yaşamak istemiyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, ''Ayrı gayrılığa bizim artık tahammülümüz olamaz. Bugün artık her türlü husumeti bitirme zamanı, bugün artık kaynaşma zamanı, dayanışma zamanı, paylaşma zamanı'' dedi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Milli birlik istiyoruz, kardeşlik istiyoruz. Biz bu ülkede kendisini itilmiş, horlanmış, ihmal edilmiş, unutulmuş hisseden herkesin, her kesimin meselelerini asgariye indirmek için samimi bir şekilde kapı araladık. Hangi etnik kökene sahip olursa olsun, hangi inanca sahip olursa olsun bu ülkenin her bir ferdi birinci sınıf vatandaş olarak yaşamını sürdürsün. İmkanlardan, fırsatlardan eşit derecede faydalansın, horlanmasın, dışlanmasın istedik. Ve bu isteğimizin arkasına güçlü bir irade koyduk. Alevi ya
da Sünni. Bu ayrımları elimizin tersiyle itelim. Bir olalım, beraber olalım. Kimse yaratıldığında ne olarak yaratıldığını bilemez. Böyle bir şeye muktedir değil. Öyleyse birbirimize saygı duyacağız. Anaların acısından beslenen, gözyaşından beslenen, dökülen kanları istismar edenlere fırsat vermeyin.''
Bu süreci engellemek için var güçleriyle çalışanlar bulunduğunu söyleyen Erdoğan, kendilerinin de onlara karşı var güçleriyle çalışacaklarını belirtti. Başbakan Erdoğan, ''İnanıyorum ki anneler bu engelleri aşacaklar. Kadınlar bu istismara, bu anlamsız dirence karşı gelecekler. Bin yıldır olduğu gibi bundan sonra da bir olacağız, beraber yaşayacağız. Bu topraklarda acıyı da sevinci de nasıl paylaştıysak bundan sonra da dayanışma içinde yolumuza devam edeceğiz. İnanın biz bir olursak Türkiye güçlü olur.
Biz güçlü olursak Türkiye kazanır, hepimiz kazanırız'' şeklinde devam etti.

"HERKES PETROLÜYLE ÖVÜNÜRKEN, TÜRKİYE TAHIL AMBARIYLA ÖVÜNECEK"
Erdoğan yatırımlar hakkında bilgi verirken, "Bizim iktidarımıza kadar Şanlıurfa'da sadece 26 kilometre duble yol yapıldı. Bizim dönemimizde ise 356 kilometre duble yol yapıldı. Nedir bu? İşte biz bu ayrımcılığı ortadan kaldırıyoruz. Bu dengesizliği kaldırıyoruz. Bu eksiği gidereceğiz'' dedi.
Şanlıurfa-Adıyaman bölünmüş yolunu da yapacaklarını, Hazine arazisi olan yerlerde üç gidiş güç geliş yapılması talimatı verdiğini ifade eden Erdoğan, bu kadar hareketli olan iki şehir arasını daha rahatlatacaklarını kaydederek, ''Yol medeniyettir'' görüşünü dile getirdi ve bunu başaracaklarını söyledi. antep
Bölgede suya hasret kalan toprakların artık suyla buluştuğunu ifade eden Erdoğan, 5 yıl sonra bu toprakların dünyanın tahıl ambarı olacağını vurguladı. Başbakan Erdoğan, herkes petrolüyle övünürken, Türkiye'nin de tahıl ambarıyla övüneceğini ifade ederek, ''Bizden alacaklar. Biz ihraç edeceğiz. Şu anda ithal ciddi oranda durdu. Biz artık gıda ithal eden bir ülke değiliz, iyice azaldı. Ama kısa süre sonra tamamıyla ihraç eden bir ülke konumuna geleceğiz ve Türkiye bu noktada bir merkez olacak. Neyiyle
GAP'ıyla, DAP'ıyla KOP'uyla.''
Türkiye'nin 81 ilinde yollar, toplu konutlar, okullar hastaneler yapıldığını, üniversiteler yükseldiğini söyleyen Erdoğan, ''Bugünlere sizlerin sayesinde ulaştık. Hanım kardeşlerimizin özverisiyle, şefkatiyle, merhametiyle ulaştık. Bundan sonra da hep birlikte ortak geleceğimizi inşa edeceğiz. Ben Dünya Kadınlar Günü'nün ülkemizin tüm kadınlarına, dünyanın tüm kadınlarına hayırlı olmasını diliyorum. Barışa, sevgiye, kardeşliğe vesile olmasını temenni ediyorum'' şeklinde konuştu.
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın, babasının vefatı nedeniyle toplantıya katılamadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, Kavaf ve ailesine baş sağlığı, babasına Allah'tan rahmet diledi.
Toplantıya Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan da katıldı. Başbakan Erdoğan, salona gelişinde, girişteki down sendromlu çocuklarla bir süre sohbet etti. Erdoğan, çok amaçlı toplum merkezleri tarafından hazırlanan sergiyi de gezdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu ülkenin her bir vatandaşı ister Arap olsun Türk olsun, ister Kürt olsun Roman olsun bir tarağın dişleri gibi eşittir. Geçmişte birtakım hatalar yapılmış olabilir, birtakım ihmaller yaşanmış olabilir. Bugün artık geçmişi unutmak, geleceğe bakmak zorundayız" dedi.
Şanlıurfa'da yapımı tamamlanan tesis ve projelerin toplu açılış törenine katılan Başbakan Erdoğan, Şanlıurfa ile gurur duyduklarını belirterek, ''Şanlıurfa'da her türlü etnik grup, her türlü inanç, özgür bir biçimde, birbirine saygı çerçevesinde bir ve bütün olarak varlığını sürdürüyor. Bu topraklar bizi birbirimize kardeş yaptı. Bizim aramıza nifak sokmak isteyenler, bizi birbirimize düşürmek isteyenler; bizim tarihimizi, kültürümüzü medeniyetimizi bilmeyenler; bizim birbirimizle nasıl kardeş
olduğumuzu, akraba olduğumuzu bilmeyenlerdir. Biz aynı bayramı kutladık, aynı halayı çekiyoruz, aynı gönül diliyle konuşuyoruz. Bu ülkenin her bir vatandaşı ister Arap olsun Türk olsun, ister Kürt olsun Roman olsun bir tarağın dişleri gibi eşittir. Geçmişte birtakım hatalar yapılmış olabilir, birtakım ihmaller yaşanmış olabilir. Bugün artık geçmişi unutmak, geleceğe bakmak zorundayız. Yaraları hızla sarıyoruz. Buruk gönülleri, kırgın gönülleri hızla tamir etmenin gayreti içindeyiz'' dedi.

"GEÇMİŞİ NASIL BİRLİKTE İNŞA ETTİYSEK GELECEĞİ DE BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ''''Devletle milleti kucaklaştırıyoruz" diyen Erdoğan, "Milli birlik ve kardeşlik süreci dediğimiz projeyi hız kesmeden, kararlı bir şekilde ivme kaybettirmeden devam ettiriyoruz. Buralara gelemeyenler, buralara adım atamayanlar, buraların halini hatırını soramayanlar, açılımın bittiğini, milli birlik ve kardeşlik sürecinin hız kestiğini düşünebilir. Biz buna asla müsaade etmeyiz. Başlattığımız bu son derece önemli süreci kararlılıkla yürütüyoruz. Geçmişi nasıl birlikte inşa ettiysek geleceği de birlikte
inşa edeceğiz'' diye konuştu.
''Başını kuma gömenlerin Türkiye'nin meselelerini göremediklerini ve idrak edemediklerini'' ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Görmezden gelince, duymazdan gelince, sırtını dönünce gençlerin ölümü sona ermiyor, kan durmuyor. Anaların gözyaşı dinmiyor. Biz var olan sorunları gördük. 'Bu sorunlar daha da büyümesin, geleceğimizi karartmasın' dedik. 'Her türlü etnik grubun, inanç gruplarının sorunları bizim sorunumuzdur' dedik. 'Bu ülkenin ekonomik sorunları bizim sorunumuz' dedik ve bunların üzerine gidiyoruz. Doğusuyla batısıyla artık birbirini anlamak, kendisini ötekinin yerine koyarak düşünmek ve buna göre hareket etmek
zorundayız. Bu ülkenin batısındaki vatandaş köy boşaltmanın, köy yakmanın, faili meçhullerin, olağanüstü halin, çaresizliğin nasıl istismar edildiğini, ne demek olduğunu anlamak zorunda. Türk'ü de Kürt'ü de Arap'ı da Roman'ı da Laz'ı da Gürcü'yü de Abhaza'yı da seviyoruz. 72,5 milyon bu vatan evladının tamamını seviyorum. Yaradılanı yaradandan ötürü seviyorum. Hepsine ben ve arkadaşlarım aynı mesafedeyiz, ayırım yok.''

"RELAKS OLACAĞIZ, RAHAT OLACAĞIZ, BİRBİRİMİZE SEVGİYLE BAKACAĞIZ"
Ana dil konuşulması, ana dilde yayın yapılması, kurs açılması gibi adımlarının olduğunu belirten Erdoğan, "Üniversitelerde farklı dil ve lehçelerde enstitülerin kurulmasını mümkün hale getirdik. TRT Şeş'i kurduk. Ne oldu, ne yıkıldı, ne kaybettik. Böyle anlaşacağız, böyle kaynaşacağız. Bunu başardık. Hani diyorlar ya yeni dilde relaks. Relaks olacağız, rahat olacağız, birbirimize sevgiyle bakacağız" şeklinde konuştu.
Olağanüstü hali kaldırdıklarını belirten Erdoğan, "Ne diyorlardı 'OHAL kalkmaz'. Biz kaldırdık. Bize nasip oldu. Çevik kuvveti kaldırdık ne oldu? Şimdi de yol kontrollerini azaltıyoruz. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığını kurduk. İnsan hakları noktasında, ayrımcılıkla mücadele noktasında yeni ve güçlü kurumların ihdası için çalışmalarımız devam ediyor'' ifadelerini kullandı.
Şanlıurfa'da yazın stadyum açılışı yapacaklarını kaydeden Erdoğan, ''Resmi açılışını yapmaya geldiğimizde, değerli dostum Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile de görüşeceğim ve bu açılışı inşallah beraber gerçekleştirmenin gayreti içinde olacağız'' dedi.
Ceylanpınar yolunun olmadığının söylenmesi üzerine, ''Valimiz diyor ki en geç Kasım ayında Ceylanpınar'ın yolu bitiyor. Bak eğer Ceylanpınar'ın yolu bitmezse Ceylanpınarlılar olarak valiliğin önüne gidin. Bu kadar açık söylüyorum'' diyen Başbakan Erdoğan, ''Vali Bey sen de ya Urfa'yı terk edersin ya bu işi bitirirsin''şeklinde espri yaptı.
Başbakan Erdoğan, 81 ülkeye 233 ziyaret gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ticaretini, ihracatını, yatırımlarını artırmanın mücadelesini verdiklerini kaydetti. 10 yıl öncesine kadar Türkiye ile Suriye'nin ilişkilerinin yok denecek kadar az olduğunu vurgulayan Erdoğan, kendilerinin sorunları masaya yatırdıklarını, çözüm yoluna koyduklarını, şimdi mayınların temizlendiğini, vizelerin kaldırıldığını kaydetti. Erdoğan, ''Nasıl ki Saraybosna bizim kardeşimizse Üsküp, Priştine, Gümülcine, Sofya,
Bükreş, Batum kardeşimizse o kadar da Halep bizim kardeşimiz. Bağdat bizim kardeşimiz, Riyad bizim kardeşimiz. Biz onlara sırtımızı dönemeyiz. Biz yıllarca oraların sevinciyle sevindik, oraların hüznüyle hüzünlendik. Şimdi biz Gazze'ye sırtımızı dönemeyiz. Biz Kudüs'e sırtımızı dönemeyiz, Kahire'ye sırtımızı dönemeyiz. Biz diyoruz ki dünya küçülüyor ama o küçülen dünyada artık Türkiye büyüyor''
dedi.
Vatandaşların ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' tezahüratları üzerine ''Biz sizinle gurur duyuyoruz'' diyen Erdoğan, konuşmaların ardından açılış alanından Harran Üniversitesi'ne geçti.

FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ!...

Ömer ASLAN / www.balikligol.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.