“Yeni Anayasa ve Anadolu’nun Beklentileri” adlı konferansta konuşan Doç. Mazhar Bağlı; “Beyaz cumhuriyetin sarışın çocukları, Bunlar halkın iktidara gelmesini istemezler. Bunların gözünde halk dedikleri insanlar çalışırlar, vergi verirler ve askere giderler. Bunların dışında Ekonomi, siyaset, yönetimde söz sahibi olamazlar, olmaları tehlikelidir” dedi.
AK Parti Şanlıurfa İl Binası çok amaçlı toplantı salonunda “Yeni Anayasa ve Anadolu’nun Beklentileri” adlı bir konferans veren AK Parti MKYK üyesi ve Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim görevlisi Doç. Dr. Mazhar Bağlı, yeni anayasanın geniş çerçevede ve sivil irade tarafından yapılması gerektiğini belirtti. Konferansa AK Parti İl Başkanı Av. Yusuf Eğilmez, Hilvan Belediye Başkanı Aslan Ali Bayık, Harran Belediye Başkanı Mehmet Özyavuz, Karaköprü Belediye Başkanı Av. Nihat Çiftçi, Akçakale Pekmezli belde Belediye Başkanı Abdullatif Soydaş, İl Genel Meclis Başkanı Mustafa Yavuz, Belediye meclis üyeleri, STK temsilcileri, Gazeteci-yazarlar, AK Parti yönetim kurulu üyeleri hazır bulundular.
Konferansın sunuculuğunu AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Yıldız yaparken Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı ve İl Başkan Yardımcısı Erkan Sözen yaptığı konuşmada yapılan konferansın önemine dikkat çekti. Sözen; “Toplumsal değişimin ve dünyadaki gelişmelerin gereklerine uygun bir anayasa için, İnsan onuruna dayanan, Tam demokrasiyi hedefleyen, Hukukun üstünlünü tesis eden, Çeşitlilik ve çoğulculuğu esas alan özgürlükçü bir vizyona sapip bir anayasa yapılmalı” dedi.
Sözen; “AK Parti yönetimi olarak binamızda kısa aralıklarla böyle düşünce konferansları yapmayı planladık. Bu ilk konferansımızda Doç Mazhar Bağlı hocamızı konuk ettik. Bundan sonra düşünce adamlarını ve siyaset adamlarını ağırlamaya devam edeceğiz” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Doç. Dr. Mazhar Bağlı; “Türkiye’deki sorunun çözümü; Demokrasi, İnsan Hakları ve Özgürlüklerden ödün vermeden çözeceğiz” dedi.
Bağlı konuşmasını şöyle sürdürdü; “Başbakan Erdoğan’a karşı çok kirli propaganda yapanlar biliyorlardı ki Başbakan Erdoğan bu sorunu çözecek. Muhalefettekiler konumlarını kaybetmeyle karşı karşıya kaldıkları için sürekli sataşıyorlar.
367 garabetini hatırlayın. Halkın iradesinin önünü kesmek için seçilen bu formül, ne anayasaya, ne kanuna ne de bir tüzüğe uyuyordu. Tamamen Sabih Kanadoğlu’nun bir kavramından yola çıkılarak halkın iradesini engellemeye çalıştılar ama halk cevabını sandıkta verdi” dedi.
12 EYLÜL ANAYASASI TUZAKLARLA DOLU
12 Eylül anayasasının tuzaklarla dolu olduğunu belirten Doç. Bağlı; “12 Eylül anayasasını yapan zihniyet, buna benzer tuzaklarla dolduruldu. Halkın iradesini engellemek için anayasal bir dayanakları olmasını istiyorlardı. Çünkü bu anayasa milletin egemenliğini gölgeleyen maddelerle doludur. Milleti tehlikeli gören bir zihniyete anayasa yaptırılınca ortaya bu çıkar.
Türkiye halkı daima sağduyudan yana davranmıştır. Merhum Adnan Menderes idam edilmesi ve buna benzer başka üzücü olaylara belki halk sindirildi ve evine hapsedildi ama daha sonra en güzel cevabını sandıklarda verdiler. Bu halk kendisini temsil edecek ve iradesini yansıtacak kişilere oy verdi” dedi.
BEYAZ CUMHURİYETİN SARIŞIN ÇOCUKLARI
Bağlı; “Türkiye Cumhuriyetinde elit bir kesim olanlar halkın iktidara gelmesini istemezler. Bunların gözünde halk dedikleri insanlar çalışırlar, vergi verirler ve askere giderler. Bunların dışında Ekonomi, siyaset, yönetimde söz sahibi olamazlar, olmaları tehlikelidir.
Sosyolojide kültür boşluğu denilen bir kavram vardır. Maddi kültür ile manevi kültür arasındaki gelişim hızından doğan bunalımdan kültür boşluğu doğar. Maddi ve manevi kültürlerin değişim dinamikleri farklıdır, biri hızlı biri yavaş. Bu işte bizim toplumumuzda her alanda var. Genel anlamda yapılmış bir tanımlama bu kültür boşluğu ama Türkiye’de teknoloji, aile, iletişim, insanlar arası ilişkiler anlamında hızlı bir değişim var ve bu değişime ne yazık ki bireyler uyumlu gidemiyor, ayak uyduramıyor. Bir kopukluk, bir makas var. Halk da buna karşın yeni anayasa için her iki kişiden biri oy kullandı. Nitekim geçen sene yapılan Referandum oylaması değişim isteyenlerin taleplerini en iyi şekilde anlatıyor.
Yeni anayasa şart. Belki sihirli değnek gibi tüm sorunlarımızı çözme ama yol gösterici olur. Türkiye’ye yeni ufuklar açar.
İnsanlar kendilerinin yazdığı bir anayasa olsun istiyor. Eğer kendilerini yazdığı anayasa da problemli kanunlar olursa değişimi de kolay olur” dedi.
İNSAN ONURU ANAYASAL GÜVENCEYE ALINSIN
İnsan onurunun önemine dikkat çeken Doç. Dr. Bağlı; “Son yıllarda insan haklarının yanında bir de insan onuru kavramı anayasal güvence altına alınmaya başlandı. Bakın insanda onur kavramı çok önemlidir. Hele bizde ise daha farklıdır. Biz onurumuz için ölümü bile göze alan bir milletiz. Yeni anayasada onur kavramı da mutlaka korunmalıdır” dedi.
YENİ ANAYASA NET İFADELERLE HAZIRLANMALI
Yeni anayasanın çerçevesini anlatan Doç. Dr. Bağlı; “Yeni anayasa kısa ve net ifadelerle hazırlanmalı. Muğlâk ifadeler yorumcunun niyetine göre değişiyor. Muğlâk ifadeli yasalar kötü niyetli uygulayıcının elinde tehlikeli oluyor. Anayasada ne kadar çok kanun olsa o kadar sınır ve yasaklar olur. Çerçeve çok geniş olsun. Hani bizim bir atasözümüz var; çift süren birine “Hur Bajo... Kur Bajo...Ga meşine” derler. Yani “iyi çift sür, derin sür ama öküzleri yorma” derler. Bir iş yaptırıyor ama çerçeveyi daraltmıyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Daha sonra soru cevap bölümüne geçildi.
VİDEO
