banner2

Motivasyon inanmaktır. Bir işi başarmak istiyorsan önce başarabileceğine inanmalısın. Önce “kendin” inanmalısın. Acabaların, amaların olmadan tam manasıyla, o iş olmuş gibi inanmalısın. Kendini bu başarıya öyle odaklamalısın ki başarıya giden yolda karşına çıkabilecek tüm bahaneleri, seni yavaşlatacak, yolundan çevirecek ya da durduracak tüm şartları ortadan kaldırabilmelisin. Tamamen inanmak demek hem kalple ham de akılla inanmak demektir. Hedefimize ulaşabileceğimize kalbimizle inandığımız zaman önce hedefimizi severiz sonra da hedefimizi isteriz. Kalp inanmadan, daha doğrusu sevmeden ve gerçekten istemeden harekete geçmek, çaba sarf etmek mümkün olmaz. Eğer hedeflerinizle alakalı hayaller kurabiliyorsanız, o işe kalbinizle inanıyorsunuz demektir. Çünkü seviyor, istiyor ve hayal ediyorsunuz. Akıl ile inanmak kalp ile inanmaktan biraz daha zordur. Çünkü kalp severse inanır fakat akılın durumu farklıdır. Aklı inandırmak için sadece sevmek yetmez, güçlü sebepler gerekir. Aklı inandırmak için öncelikle şu soruları cevaplayabilmeliyiz;

Hedefime ulaşabilecek güce, donanıma ve kapasiteye sahip miyim? Gönlüm rahat rahat “yapabilirim” diye biliyor muyum? Kısacası kendime inanıyor muyum? Kendimi disipline edebilecek gücüm var mı? Eğer hedeflerimiz karşısında kendi becerilerimize ya da kapasitemize inanmıyorsak, bir sıfır geriden başlamış oluruz. Çünkü akıl inanmazsa otomatik olarak bahaneler üretmeye başlar ve başaramayacağımıza o bizi ikna eder. O yüzden aklın inanması motivasyon manasında en büyük destekçimiz olacaktır. Aklı inandırabilmek için cevaplamamız gereken diğer bir soruda şu olmalıdır;

Bu hedefe ulaşmak benim için ne kadar önemli? Hayatımı ne kadar etkiler? Hedefime ulaşınca gerçekten mutlu olacak mıyım? Aslında motivasyon manasında dikkat etmemiz gereken en önemli noktalardan biridir hedefimizin bizim için ne kadar önemli olduğu. Eğer gerçekten önemsemiyorsak, biz değil de “başkaları istiyor” diye bu yola çıktıysak ya da “başkaları çıktı” diye bizde o yoldaysak, aklı bu hedefe ulaşacağına ya da ulaşması gerektiğine ikna etmek oldukça zor olacaktır. Çünkü “başkaları odaklı seçilmiş hedefler” gerçekten bizim hedeflerimiz olamaz ve gerçek bir başarı getirmez. Gerçekten “bizim hedefimiz” değilse gerçekten önemli değildir, gerçekten önemli değilse gerçekten istemeyiz ve gerçekten istemiyorsak gerçekten çalışmayız.

Kısacası AKIL İLE İNANMAK + KALP İLE İNANMAK = MOTİVASYON formülünü hedeflerinize uyguladığınız sürece olası bir başarısızlık sizden kaynaklı olmaz. Eğer siz başaracağınıza inanıyorsanız, motivasyon sıkıntınız olmaz belki sadece çalışmaktan yorulursunuz. Unutmayalım ki motivasyon kişinin dışarıda arayacağı bir şey değildir. Motivasyon bizim kendi içimizdedir. Eğer hali hazırda bir hedefiniz var ve motivasyonunuzu güncellemek için bu yazıyı okuyorsanız hemen kendi hedeflerinizi yukarıdaki formüle yerleştirin. Sonuçta ya motive olursunuz ya da gerçekten bu hedefin sizin için önemli olmadığına karar verirsiniz ama sonuç asla sıfır çıkmaz. Bu formül üzerine çalışırsanız mutlaka kazançlı çıkarsınız. SELAMETLE…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.