banner2
Öne Çıkanlar Cumhurbaşkan adayı Erdoğan Gaysan Mobilya Dumankaya Yukarı Koçlu Akhisar Belediyespor

Çözüm sürecinin sadece bir grup ya da siyasi oluşumun değil bütün kesimlerin muhatap alınarak yürütülmesi gerektiğinin altını çizen sivil toplum kuruluşları, yaşanan çatışma sürecinin bölgeyi olumsuz yönde etkilediğini ifade ederek yeni çözüm sürecinin iki ana başlı olması gerektiğini belirtti. STK temsilcileri, silahlı örgütle silahların bırakılması için çalışmalar yürütülürken Kürt meselesinin çözümü için söyleyecek sözü olan tüm kesimlerle görüşülmesi gerektiğini vurguladı.

Çözüm sürecinin iki taraflı olması gerektiğini belirten sivil toplum kuruluşları, yeni çözüm sürecinin doğru temeller üzerinde, uygun muhataplarla yürütülmesi gerektiğine dikkat çekti.

İhvan Der Genel Başkanı Hüseyin Solmuş, bölgede İslami hassasiyete sahip sivil toplum kuruluşları ve camiaların çözüm sürecine dahil edilmesini hükümete defalarca deklare ettiklerini ifade etti.

Kürt meselesinin iki ana başlıkta incelenebileceğini söyleyen Solmuş, çözüm süreci adı altında HDP ve PKK kesiminin muhatap alınmasının hata olduğunu belirterek uyarılara rağmen hükümetin bu hatayı görmek istemediğini kaydetti.

‘İslami STK ve kanaat önderleri muhatap olarak alınmalı’

6-8 Ekim olaylarında ve 7 Haziran seçimlerinde yapılan hatanın sonuçlarının net olarak görüldüğünü ifade eden Solmuş, en başta İslami hassasiyetlere sahip STK temsilcileri, kanaat önderleri ve toplumun sesi olabilecek aşiret reislerinin muhatap alınarak bölge sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirtti.

Hükümetin tek tarafı muhatap almasına değinen Solmuş, “Geç de olsa yetkililerin bu hatadan dönmesi olumlu bir gelişmedir. Ancak süreci ağır bir şekilde yürütmek yerine hızlı ve sağlıklı yürütülmesi gerekir. Bölge halkına da bu konuda güven verilmesi gerekir. Ülkeyi karıştırmak isteyen karanlık odaklara karşı hükümetin fedakarlık yaparak ciddi adımlar atması gerekiyor.” dedi.

‘Kur’an’ın Kürt halkına verdiği haklar iade edilmeli’

En başından beri çözüm sürecinin hatalı olduğunu dile getirdiklerini belirten Memur-Sen Diyarbakır Şubesi Başkanı Yunus Memiş, çözüm sürecinde yeni bir yol haritasının çizilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Hükümetin ısrarla çözüm sürecini HDP ve PKK üzerinden yürütme çabasını hata olarak değerlendiren Memiş, “Yeni bir çözüm sürecinde, tüm sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin, cemaatlerin ve aklınıza kim geliyorsa hepsinin işin içinde olması gerekir. Dolayısıyla çözüm sürecinde iki ana başlık adı altında gitmek gerekir. Kur'an'da belirtmiş olan tüm hakların Kürt halkına iade edilmiş olması gerekiyor. Yeni anayasadaki eşit yurttaşlık hakkı da buna dahildir.” diye konuştu.

‘Geçmişten ders alınmalı’

Temel hakların önemine işaret eden Memiş, bu hakların PKK veya başka örgütlerle pazarlık konusu yapılamayacak haklar olduğunu belirtti.

Memiş, “Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarını katledenler mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Bu olay vicdanları yaraladı. Çözüm sürecinde yapılan hatalardan ders alıp daha güzel işler yapmak için çalışılmalıdır. Geçmişteki gibi tek taraflı çözüm süreci olmaz. Hükümetten beklentilerimiz devletliğini yapacak şekilde adımlar atmasıdır.” şeklinde konuştu.

‘Çözüm sürecinde tüm taraflar muhatap alınmalı’

İlk günden itibaren çözüm sürecindeki muhataplığın eksik olduğunun altını çizdiklerini söyleyen Diyanet-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen, çözüm sürecinde iki şekilde muhataplık olması gerektiğini dile getirdi.

Başta silahların toprağın altına gömülmesi gerektiğini vurgulayan Evsen, toplumun her kesiminde yaşayan tüm Kürtlere gidilerek, bunların olaylar karşısındaki tavır ve davranışlarının dikkate alınması gerektiğini belirtti.

Evsen, "Tabi hükümet ilk başladığında ‘Kervan yolda dizilir’ hesabıyla bu işe başlamıştı. Bu işin ayağı eksik kalmıştı. Biz defalarca iletmemize rağmen ne yazık ki istediğimiz şekilde kanat önderlerine, sivil toplum kuruluşlarına ve farklı yapılanmalara bir türlü aksettirilmedi. Çözüm noktasında gidilmemişti. Bugün geldiğimiz noktada bakıyoruzki hükümet söylemiş olduğumuz noktaya gelmiş durumda. Silah bırakma noktasında PKK devlet için muhataptır. Halkın geriye kalan kısmı için eğer siyaset yapılacaksa HÜDA PAR, HAK PAR, HDP ve diğer yapılanmaların göz önüne alınması, bunlarla görüşmesi daha uygundur.” diye konuştu. 

‘Bölgenin değerleri ile hiç bağdaşmayan sanatçılar, ‘Akil insan’ olarak sunuldu’

Çözüm sürecinin içeriğini kimsenin bilmediğine dikkat çeken Anadolu Gençlik Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahman Ergin, süreç vesilesiyle bölgede huzur ortamının hissedildiği kısa dönemin, sürecin infilaka ve çözülme sürecine dönüştüğüne işaret etti.

Temel insan hak ve hürriyetlerinin pazarlık yapılmadan ve karşılık beklenmeden verilmesi gerektiğine vurgu yapan Ergin, “Tarafların bir rant elde etme kaygısı gütmesi sonucu süreç bu hale gelmiştir. Sadece bir kitle muhatap alınmış; bölgedeki alimler, medreseler, İslami STK'lar, kanaat önderleri vs. muhatap alınması gerekirken alınmamıştır. Bölgenin değerleri ile hiç bağdaşmayan birtakım sanatçılar, halka akil insanlar heyeti olarak sunulmuştur. Ayrıca süreç var denilerek bölgede ciddi bir emniyet ve istihbarat zafiyeti de oluşturulmuştur.” ifadelerini kullandı.

‘Bölge halkı savaştan bıktı’

Bölge halkının artık savaştan bıktığını ve mağdur durumda olduğunu belirten Ergin, ekonomik hayatın bölgede adeta çöktüğünü ve halkın artık huzur istediğini söyledi.

Arap’ın, Acem’in, Kürt’ün ve Türk’ün Müslüman olarak kardeş olduğunu hatırlatan Ergin, "Aklıselim sahiplerinin, kanaat önderlerinin ve temsil yeteneği olan tüm kişilerin bu süreci doğru okuması, sessiz kalmaması, akan kanın durması ve hiçbir insanımızın ölmemesi için seferber olması gerekir. Olaylar kontrolden çıktıktan sonra yaşanılan acılar ve kayıplar çok daha büyük boyutta olacaktır.” dedi.  (M. Sıddık Bilge/Emrah Deniz - İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.