banner2
Öne Çıkanlar Urfa Türkiye Haliliye Suriye ABD

Suriye’de kalıcı bir ateşkes anlaşmasının söz konusu olmadığına dikkat çeken Şeyhanlıoğlu, yapılan ateşkesin tüm tarafları kapsayan bir ateşkesin olmadığını, Rusya’nın Esed’in ve ABD’nin çıkarına olan geçici bir sürecin yaşandığını söyledi.

ABD ve Rusya’nın kendi çıkarları doğrultusunda bir mutabakat sağladığını ve iki tarafın da Suriye’yi pay etmiş durumda olduğunu söyleyen Şeyhanlıoğlu,  ABD ve Rusya’nın 1916 Sykes-Picot anlaşması gibi Suriye’de PYD ve Esed konusunda kendi aralarında anlaşma içerisine girdiklerini belirtti.

Ateşkes anlaşmasıyla beraber Türkiye’nin saf dışı edilmiş durumda olduğuna vurgu yapan Şeyhanlıoğlu   “Şu ana kadar Cenevre’de üç tane süreç yaşandı. Üçü de Esed’in, Rusya’nın ve ABD’nin istediklerini elde edemediklerinden dolayı başarısız oldu.  Çünkü piyasada muhalifler vardı. Fakat şu anda bu muhalifler bertaraf edildi. Halep’te sıkıştırıldı, Bayırbucakta temizlendi, Rusya’nın istediği Lazkiye ve Şam’a kadar olan hat Rusya tarafından kontrol altına alındı. Bu nedenle ABD ile uyuşma haline girdiler.” ifadelerini kullandı.

Ateşkesin Türkiye’yi olumsuz etkileyeceğini savunan Şeyhanlıoğlu, “Suriye üçe bölünüş durumdadır. Rojava bölgesinde istedikleri laik, seküler ve batıcı bir devlet söz konusu, bir diğeri onların istediği bütün vahşetlere imza atabilecek ve ilerde de ortadan kaldırabilecekleri bir yapı DEAŞ söz konusu ve Şam’dan Lazkiye'ye kadar içine alan Nusayri devleti söz konusu. Böylelikle Ortadoğu için parçalanmanın ilk resmi süreci olacak. Son yayınladıkları haritada Arabistan da aynı şekilde 8 veya 10 parçaya bölünmüş durumda, Libya zaten fiilen ikiye bölünmüş durumdadır. Büyük Ortadoğu denilen proje maalesef parçalanmış küçük Ortadoğu sürecinin en kötü süreci olarak ortaya çıkmış olacak.” şeklinde konuştu.

Batının asıl korkusunun mülteci sayısının artması ve Avrupa’nın nüfus yapısının, siyasal ve sosyal dengesinin bozulması olduğunu dile getiren Şeyhanlıoğlu, Suriye’deki ateşkesin sebeplerinden birinin de bu olduğuna dikkat çekti.

Rusya’nın ve Amerika’nın PYD’ye çok büyük roller verdiğinin altını çizen Şeyhanlıoğlu, “Batı dünyası 100 yıl önce dörde bölmüş oldukları Kürtleri şu anda diriltip diğer ülkelere karşı kullanmaya çalışıyor. PYD bu anlamda numune bir örgüttür. Türkiye’ye rağmen ABD’nin PYD’ye 'terör örgütü değil' demesinin başka bir izahatı yoktur. PYD ve PKK tek örgüttür Salih Müslim, Abdullah Öcalan ve Murat Karayılan bunların hepsi aynı tencerede kaynamış insanlaradır.  Ve bütün dindar ve muhafazakâr insanları bertaraf etmiş durumdadırlar.” dedi.   (Yunus Sırat/M. Sıddık Bilge - İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.