DİSK, KESK, TMMOB’un grev kararı, PKK’nin halka zorla kepenk kapattırması HDP/DBP’nin de buna destek vermesi zor günler geçiren Kürt halkını bir kez daha mağdur etti. Sendika üyesi doktorların çalışmaması nedeniyle birçok sağlık kurumunda acil hastalar dışında hasta kabul edilmedi. DBP’li belediyeler toplu taşıma araçlarını çalıştırmadı, çöpleri toplatmadı.
Önceki akşamdan itibaren esnafı gezerek tehdit eden PKK yandaşları bugün de açan işyerlerine giderek kapatmalarını istedi.
PKK yandaşlarının tek tek dolaşarak tehdit ettiği okul servislerinin ve bazı sendika üyesi öğretmenlerin çalışmaması nedeniyle de okullarda eğitim verilemedi.
DBP’li belediyelerin toplu taşıma araçlarını çalıştırmamaları nedeniyle başta Diyarbakır olmak üzere birçok yerde halkın mağdur olduğu görüldü. Özellikle de Eğitim Araştırma Hastanesi, TOKİ ve benzeri yerlere gitmek isteyenler taksi tutmak zorunda kaldı. Çöplerin toplanmaması nedeniyle de birçok yerde cadde ve sokaklarda biriken çöp birikintileri hem sağlığı tehdit etti, hem de kötü görüntüler oluşturdu.
“Belediye halkı cezalandırıyor”
Eğitim Araştırma Hastanesine gitmek için uzun süre otobüs bekleyen Kerem B, işi halka hizmet olan belediyenin hemen hemen her hafta PKK’nin bu tür eylemlerine destek vermesinin halka zarar verdiğini belirterek, “Ben hastaneye gideceğim fakat bir saattir otobüs bekliyor. Şimdi belediye otobüslerinin çalışmadığını öğrendim, hastaneye giden başka şehir içi minibüs veya otobüsü de yok. Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum. Belediyenin bunu yapmaya hakkı yok. Bu tür eylemlerle yine Kürtler cezalandırılıyor.” Sözleriyle tepkisini dile getirdi.
“Sendikalar suç işliyor”
Diyarbakır’da bazı öğretmenlerin çağrıya uyarak okullara gitmemesine tepki gösteren öğrenci velilerinden Fırat Ç, yapılan eylemlerin Kürt halkına zarar verdiğini ifade etti. PKK ve yandaşlarının çağrısıyla hareket eden öğretmen ve doktorların halkı mağdur ettiğini belirten Fırat Ç, “PKK’nin çağrısıyla hareket eden sendikalar ve bunların üyeleri aslında suç işliyorlar. Aldıkları grev kararıyla, PKK’nin boykot çağrılarını yasal kılıfa uydurmaya çalışıyorlar. Çocuklarımızı eğitmesi gereken öğretmenlerin militan gibi hareket ederek PKK’nin çağrılarına uyması kabul edilemez. Ben veli olarak bu öğretmenler hakkında suç duyurusunda bulunacağım, tüm velilerin de suç duyurusunda bulunması gerekir. Bununla beraber milli eğitim ve sağlık müdürlüğünün de yaşanan mağduriyeti göz önünde bulundurarak harekete geçmesi gerekir.”
Selahattin Eyyübi hastanesinde muayene olamadan geri dönen hastalardan Berat D. ise, savaşta bile sağlık hizmeti verildiğini belirterek doktorların çalışmayarak halkı mağdur etmesine anlam veremediğini söyledi.
Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde gittikleri hastaneden geri dönmek zorunda kalan hastalar, büyük mağduriyet yaşadıklarını belirterek bu gibi eylemlerin zaten mağdur olan halkın mağduriyetini arttırmaktan başka bir işe yaramayacağını söyledi.
Doktorların grev kararına tepki gösteren Çınarlılardan Ferit Kaya, “Çınar’a bağlı Yarımkaş (Kanipank) Mahallesinden yaklaşık 50 kilometre uzaklıktan Çınar Devlet Hastanesine geldik. Doktorlar grev kararı aldıklarını belirterek, acil bölümler dışında hasta kabul etmiyorlar. Hasta iki çocuğumu hastaneye getirdim, birine serum bağlandı. Fakat sadece acil doktoru ilgileniyor, çocuk uzmanı ilgilenmiyor. Bu tür kurumların grev yapmaları vatandaşların mağduriyet yaşamasına sebep olduğundan grev kararı almaları doğru değil. Vatandaşların mağduriyet yaşamasına sebep oluyorlar.” şeklinde konuştu.
İlçe merkezine yaklaşık 50 kilometre uzaklıktan hastaneye gelen Mehmet Türkoğlu da, “Çınar’a bağlı Yarımkaş (Kanipank) Mahallesinden hasta olan çocuğumuz için Çınar Devlet Hastanesine geldik. Doktorlar grev kararı aldıklarını belirterek, acil bölümler dışında hasta kabul etmediler. Bu durumdan dolayı da mağduriyet yaşıyoruz. Bu tür kurumların grev yapmaları uygun değil.“ ifadelerini kullandı.
(İLKHA)
