banner2
Öne Çıkanlar Urfa Türkiye Haliliye Suriye ABD

Kadir Gecesi Ramazan ayında bulunan en kıymetli gece

Ramazan-ı şerif ayı içinde bulunan en kıymetli gecedir.

Bazı âlimlere göre Mevlid gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Kadir Gecesi, bu ümmete mahsustur. Başka peygamberlere böyle faziletli bir gece verilmemiştir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Allahü teâlâ, Kadir Gecesi’ni ümmetime hediye etti, başka ümmete vermedi.) [Deylemî]

Resulullah’a “sallallahü aleyhi ve sellem”, kendisinden önceki insanların ömürlerinin ne kadar olduğu bildirilince, kendi ümmetinin ömürlerini kısa buldu. Uzun ömürlü olan diğerlerinin işledikleri salih amelleri işleyemezler diye düşününce, Allahü teâlâ ona bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi’ni ihsan etti. Allahü teâlâ, (Kadir Gecesi senin ve ümmetinindir) buyurup Habibini ferahlandırdı. (İ. Malik)

Resulullah efendimiz, (Benî İsrail peygamberlerinden 80 yıl hep ibadet eden oldu) buyurunca, Eshab-ı kiram hayret etti. Cebrail aleyhisselam gelip, (Yâ Resulallah, ümmetin o peygamberlerin, [diğer işlerin dışında] 80 yıl hep ibadet etmesine şaşıyorlar. Allah sana ondan iyisini verdi) diyerek, (Kadir Gecesi, bin aydan hayırlıdır)mealindeki âyeti okudu. (Rıyad-ün-nasıhin)

Baliğ olarak 50 yıl yaşayan kimse, 50 tane Kadir gecesi geçirir. Bir gece, 80 yıl değerinde olunca, 50x80=4000 yıl eder. 4 bin yıl ibadet etmiş gibi sevaba kavuşur. Kadir gecesi hakkındaki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar, Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.) [Deylemi]

(Sevabını Allah’tan umarak, Kadir Gecesi’ni ihya edenin geçmiş günahları affolur.) [Buhârî]

(Kadir Gecesi’nde, bir kere Kadir suresini okumak, başka zamanda Kur’an-ı kerimi hatim etmekten daha sevabdır. Kadir Gecesi’nde bir Sübhanallah, bir Elhamdülillah, bir La ilahe illallah söylemek 700 bin tesbih, tahmid ve tehlilden kıymetlidir. Bu gece koyun sağımı müddeti kadar [az bir zaman] namaz kılmak, ibadet etmek, bir ay bütün geceleri sabaha kadar ibadet etmekten daha kıymetlidir.) [Tefsir-i Mugni]

(Kadir gecesi üç defa “La ilahe illallah” söyleyen müslümanın, birincisinde bütün günahları bağışlanır. İkincisinde Cehennemden kurtulur, üçüncüsünde Cennete girer.) [Tefsir-i Mugni]

Resulullah, Kadir Gecesi’nde, (Allahümme inneke afüvvün kerîmün tühıbbül afve fa’fü annî) duasını okurdu. (Ya Rabbi, sen affedicisin, kerîmsin, affı seversin, beni de affeyle) demektir.

Ramazan ayının 27. gecesi
Sual: Kadir gecesinin 27. gece olduğu kesin midir?
CEVAP
Hayır, kesin değildir. Kadir gecesi Ramazan ayı içindedir. Kadir gecesinin hangi gece olduğu, kesin olarak belli değildir. Âlimlerimiz, (Allahü teâlâ, rızasını taatte, gazabını günahlarda, orta namazı beş vakit namazda, evliyasını halk arasında, Kadir gecesini Ramazan ayı içinde gizlemiştir) buyuruyorlar.

O halde Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için, hiçbir iyiliği küçük görmemeli! Gazabı günahlar içinde saklı olduğu için, hiçbir günahı küçük görmemeli; orta namazı kaçırmamak için, beş vakit namazı vaktinde kılmalı; evliya halk arasında gizli olduğu için herkese iyi muamele etmeli. Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bilmelidir.

Ramazan-ı şerif ayının 27. gecesini ihya etmek çok sevabdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kadir gecesini ramazanın son on gününde arayın!) [Müslim]

(Kadir gecesini, ramazanın son on gününün 21, 23, 25, 27 ve 29 gibi tek gecelerinde veya ramazanın son gecesinde arayın! Sevabını umarak Kadir gecesini ibadetle geçirenin günahları affolur.) [İ. Ahmed]

(Kadir gecesi ramazanın 27. gecesidir.) [Ebu Davud]

İmam-ı a'zam hazretleri, Kadir gecesinin, ramazanın 27. gecesine çok isabet ettiğini bildirmiştir. (Kadir gecesine rastlamış olan bir geceyi ihya eden, Kadir gecesini ihya etmiş gibi sevab kazanır) hadis-i şerifini düşünerek, sık sık vaki olan 27. gece ihya edilirse, o gece Kadir gecesi olmasa bile, büyük sevaba kavuşulur. Kadir gecesini soran bir zata, Peygamber efendimiz, (Bu yıl Kadir gecesi ramazanın ilk gecesiydi, geçti. 27. geceyi ihya et! Ramazanın 27. gecesini ihya edene, vücudundaki kıllar sayısınca, hac, umre, şehid ve gazi sevabı verilir) buyurdu. Başka birine de, (Bu yıl Kadir gecesi geçti, fakat Ramazanın 27. gecesini ihya et! Kadir gecesi sevabına kavuşursun. Şefaatten nasipsiz kalmazsın) buyurdu. Hazret-i Âişe validemize de, (13. geceydi, geçti. Kadir gecesini kaçırdıysan, 27. geceye kavuşursun. O geceyi ihya edersen, ahiret yolculuğu için, azık olarak, o geceki ibadet sana yeter)buyurdu. Hazret-i Âişe validemiz de, (Resulullah, ramazanın son on gününde çok ibadet ederdi) buyuruyor. [V. Necat]

Mübarek vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmalı, taatları, ibadetleri ve her çeşit hayratı artırmalıdır. Zira Allahü teâlâ, tarafından sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle meşgul olur. Buğzettiği kul ise; faziletli vakitlerde kötü işlerle meşgul olur. Kötü işlerle meşgul olanın bu hareketi azabının daha şiddetli olmasına ve Allahü teâlânın, ona daha çok buğzetmesine sebep olur. Çünkü o, böyle yapmakla vaktin bereketinden mahrum kalmış ve onun hürmet ve şerefini çiğnemiş olur.

Bu geceyi ihya için ilim öğrenmeli, mesela ilmihal okumalı, kaza namazı kılmalı, Kur’an-ı kerim okumalı, dua, tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevaplarını ölü diri bütün müminlere göndermeli! Kadir gecesini ihya edenin, Ramazan orucunu tutanın, haccı kabul olanın, bütün günahları affolursa da, namaz, oruç ve kul borçları ödenmiş olmaz. Bunları kaza ederek, ödeyerek borçtan kurtulmak gerekir.

Bin aydan faziletli, ne kadar kadri yüce!
Sayısız günahkâr kul, affa uğrar bu gece.

Kadir Gecesinin değeri ve değerlendirilmesi konusunda sahih bilgiler var mıdır?

Sorunun cevabı için su açıklamalara girmek zorundayız:

1. Anlamı:

Birtakım zamanlarda mesai yapanlara, normal zamanların birkaç katı fazla ücret verilir. Bazı olayların yıldönümleri ikramiye günleridir. Bazı krallar tahta çıkışları ya da işbaşına gelince cülus bahşişi dağıtırlar. Bazan genel af ilân edilir ve çok büyük cezalar dahi bağışlanır. Bazı pazar, panayır ve yerlerde yüzdeyüzleri çok âşan kârlar sağlanır... Bütün bunlar bizim Kadir Gecesi gibi zamanları anlamamızda sadece bir fikir verebilirler. Çünkü o gecenin sahibi Sanî`dir, Cevvâd`dır, Kerim`dir, Gaffâr`dır... O`nun hazinesi, cömertligi, keremi, bağışlaması başkalarınınkine benzemez. O, insanlara göre ne kadar büyükse, O`nun bahşişi ve affı da onlanrinkine göre o kadar büyüktür. Hazineler O`nun olduğuna göre, kime ne kadar vereceğini de O bilir. Işte Kadir Gecesi, O`nun Muhammed Ümmetine bir bahşişi, bir genel af ilanı ve bir ikramiyesidir. Bu, ayrıca Allah (cc)`in kullarına ne kadar acıdığını ve kurtuluşlarını nasıl istediğini de gösterir.

2. Mahiyeti ya da "Kadr" ne demektir?

Arapça bir kelime olan "Kadr"; aslında güç yetirme demek olmakla beraber, hüküm, takdir, şeref, ululuk ve tazyik anlamlarına da gelir.

Hüküm anlamını düşünmekle Kadir Gecesine, hüküm ve takdir gecesi denir ki, Duhân sûresinde geçen, "Kur`ân`ı Kerim`in indirildiği, büyük işlerin belirlenip hükme bağlandığı..." söylenen gece buna işaret eder. Ancak Kur`ân`ı Kerim olaylara göre yirmi üç küsür senede indiğine göre, Kadir Gecesinde indirilmesi, topluca dünya semasına indirilmesi demektir.

Şeref ve ululuk anlamını taşıması, bu gecenin bin aydan daha şerefli ve daha büyük olduğu veya kadri kıymeti ve şerefi olmayan birisinin dahi o geceyi ihya etmekle şeref ve değere kavuşacağı içindir (Kurtubi, XX/131).

Tazyik anlamına gelmesi ise, o gece meleklerin inmesi ile yeryüzünde büyük bir izdiham ve daralmanın olmasındandır. Bu ayrıca, sonu kurtulus olan büyük ve şerefli olayların, büyük şiddet ve baskılar sonucu olabileceğini de gösterir. Kadir Gecesi`nde bu üç anlam da vardır ve "Kadir Gecesi" tabirinin sûrede üç yerde tekrarlanması buna işaret ediyor olabilir.

3. Zamanı:

Cuma gününde "Icabet Saati", ameller içerisinde Allah`ın rızası, günahlar içerisinde gazabı, Kıyametin kopma zamanı, insanın nerede ve ne zaman öleceği, beş vakit namaz içerisinde "Vüstâ" namazı, Allah`ın isimleri içerisinde "Ismi Azâm"ı, kulları içerisinde salih ve veli kulu gizlendiği gibi Kadir Gecesi`nin hangi gece olduğu da gizlenmiştir.(bk. Kurtubî XX/137) Bunun hikmetlerinden birisi, insanların ona güvenip diğer zamanlarda isyana dalmamaları, bir diğeri de yine buna bağlı olarak, Kadir Gecesine tesadüf etme ümidiyle bütün bir Ramazanı ihya etmelerini istemek olabilir. Ama yine de en sağlam rivayetler onun Ramazan`da ve Ramazan`ın da yirmiyedinci gecesinde olduğuna işaret eder. Çünkü "Kadir" suresinde Kur`ân-ı Kerim`in Kadir Gecesinde indirildigi, Bakara suresinde de Ramazanda indirildigi bildirilir. Demek ki, Kadir Gecesi Ramazan içerisinde bir gecedir. Gerçi birçok sahabi ve büyük imam Kadir Gecesinin Bedir Savaşı günü olan Ramazan`ın onyedinci gecesi, ayrıca yirmi, yirmibir, yirmiiki... yirmidokuzuncu gecesi olduğunu rivayet etmişlerdir, ama yirmiyedinci gecedir diye rivayet edenler daha açık ve daha çoktur. Diğerlerinin rivayetlerini, o seneki Kadir Gecesi`nin o güne rastladığı şeklinde anlamalıdır. Kadir sûresinde üç defa tekrarlanan "Leyletü`1-Kadr - Kadir Gecesi" ifadesinin harflerinin toplamının yirmiyedi etmesi, kezâ aynı surede Kadir Gecesini gösteren "Hiye - o" zâmirının surenin yirmiyedinci kelimesi olması da buna işaret ediyor olabilir. Allah Rasûlü`nün Ramazanın son on gününü itikafa girip cehd ve gayretle geçirmesi, Kadir Gecesinin hem o günlerde olduğuna, hem de kesinlikle bir geceye tahsis edilemeyeceğine işaret eder. Zaten Allah Rasûlü "Kadir gecesi bana gösterildi de sonra unutturuldu" buyurur.

Kadir Gecesi Kur`ân-ı Kerim`in indirildigi gece olduğuna göre o bir kez olmuş geçmiştir diye akla gelebilir. Ancak Kadr sûresinde, "o gece melekler iner de iner..." denmesi, "inmiştir" denmemesi onun tekerrür ettiğini gösterir. Öyleyse bunu; Kur`ân`ı Kerim indigi için o gece Kadir Gecesi oldu, şeklinde değil de, Kur`ân`i Kerim`in inmesi Kadir Gecesine rastladı şeklinde anlamalıdır.

Şah Veliyyullah`a göre ise Kadir Gecesi ikidir; biri bütün sene içerisinde, diğeri ise Ramazanın son on günü içerisinde saklıdır (Sah Veliyullah Dehlevi, Hüccetüllah`i1-Baliğa, N/55).

Kadir Gecesinin bir takım işaretlerinin olduğu da söylenmiştir. Gece, saf, sakin ve ay varmış gibi aydınlıktır. Çok soğuk ve çok sıcak olmayıp mutedildir. Sabahında güneş göz kamaştırmayıp, şekli belli olarak ay gibi ve soluk doğar, kızarık doğar (bk. Ibn Kesir, VNI/466).

4. Niçin Bin Ay?

Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır denilmesi, bin ayın onun hayrının ölçüsünü vermesi için değil, hayrının çok fazla olduğunu göstermek içindir. Çünkü "daha hayırlı" olunca, onun hayrının bin ayla beraber dahasının, yani fazlalığının da olduğu anlaşılır. Işte bu fazlalığın miktarını ancak Allah (cc) bilir. Bununla beraber "bin ay" denmesi konusunda bazı rivayetler de vardır. Müslümanların eski Israil Ogullarından bir erin bin ay cihad etmesine, ya da dört kişinin seksen yıl (yaklaşık bin ay durmadan ibadet etmelerine gıpta etmeleri, veya Allah Rasûlü`nün kendi ümmetinin ömürlerini kısa görüp bu kısa ömürde yeterli ahiret azığı hazırlayamayacaklarından endişe etmesi, "Bin Ay" denmesinin sebebidir. Böylece Allah (cc), Elçisi Muhammed (sav)`i ve onun ümmetini mükafatlandırmıştır denir.(Bu rivayetler için bk. Elmalılı, VNI/5972)

5. Nasıl Değerlendirilir?

Kadir Geceşinin Muhammed (sav) ümmeti için , Arafe ve cuma da dahil, bütün gün ve gecelerden üstün olduğunu hemen herkes kabul etmiştir. Ancak Allah Rasulü`nün kendisi için Miraç Gecesi daha üstündür (Elmalılı, VNI/5983). Öyle ise böyle bir geceyi değerlendirmenin kazancı da elbette çok büyük olacaktır. Allah Rasûlü: "Kim inanarak ve sırf Allah rızası için Kadir Gecesinde kalkarsa geçmiş günahları bağışlanır" (Buharî, iman, I/I5, Savm NI/23; Müslim, salat, N/175) buyurur. Demek ki, bu geceyi değerlendirmenin birinci şartı kalkmak, yani uyumamaktır. Kalkılıp ne yapılacağı konusunda bir tahsis yapılmamıştır. Namaz kılmak, Kur`ân okumak, dua etmek ve tefekkürde bulunmak sünnetle sabit olan şeylerdir. Allah Rasulü bunların hepsini yapmıştır (bk. Elmalıli, VNI/5982). Ramazanın son on günü gelince o geceyi ihya eder, çoluk-çocuğunu kaldırır ve ibadet konusunda çok gayret gösterirdi (Ibn Kesir, VNI/471). Keza, Ramazanın son on gününde itikafa girmesi de Kadir Gecesi`ni bulmaya ve ihya etmeye yönelik bir sünnettir. Bu yüzden hepsinden bir parça yapmak belki en güzelidir. Aişe (ra) validemiz Allah Rasulüne (sav) Kadir Gecesi`ne rastlanıldığında ne söylenmesi gerektiğini sormuş ve: "Allahümme inneke afüvvun tuhibbül-afve fa`fü-annî: Allah`ım, Sen çok bağışlayıcisin, afvi seversin, berii bağışla" (Müsned, VI/182) de, cevabını almıştır. Demek ki o gecede yapılacak duaların en güzeli bağışlanma isteğidir. Yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılmak, o geceyi ihya etmek anlamına geleceğinden asgari olarak bunu yapmalıdır. Allah Rasulü belki de buna işaret etmek için, "Kadir Gecesi yatsı namazında cemaatte hazır bulunan ondan nasibini almıştır" buyurur (Kurtubî, XX/138). Bununla beraber Ramazanın her gecesinde yapılacak bu duanın çok büyük bir ihtimalle Kadir Gecesine rastlayacağından, kabul olması kuvvetle umulur. Bu yüzden, "ondan mahrum olan, çok büyük bir şeyden mahrum olmuştur." buyurulur (Müsned, N/230, N/385, 425; Ibn Kesir, VN/464). Ayrıca insanın bu müstesna gün ve gecelere saygısınin ifadesi olarak Ramazan`da diğer bütün günlerden daha gayretli, Kadir Gecesinde ise Ramazandakinden de daha gayretli olması gerekir. Hatta Kadir Gecesinin gündüzünü dahi diğer günlerden daha çok dua ve ibadetle geçirmek sünnet, bütün müslümanların sorunları için çare duasında bulunmak müstehaptır.(Nevevî, E1-Ezkar,163)

Kaynak Sorularlaİslamiyet.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.