Allah'ın ihsan ve kereminin bollaştığı, bolluk ve bereketin arttığı Muharrem ayı, Hicri takvimin ilk ayıdır.
Hristiyanlar ve Yahudiler tarafından da kutsal sayılan Muharrem ayının, Yüce Rabbimizin bizlere af ve mağfiret dilememiz için verdiği bir imkân olduğuna dikkat çeken Van il Müftüsü Nimetullah Arvas, İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) konuştu.
Muharrem ayında vuku bulan olayları anımsatan Müftü Arvas, “Muharrem ayı hicri takviminin başlangıcı olan kameri aylardandır. Muharrem ayında olayların meydana gelmesinin çokluğu nedeniyle, Peygamber Efendimizden (sav) önceki Peygamberlerin döneminde de bazı hadisler meydana geldiği için bu aya hürmet edilmiştir. Bazı rivayetlere göre, Hz. Adem’in tövbesinin kabul olması, Hz Nuh’un tufandan kurtulması ve Hz Musa’nın Firavun'un zulmünden kurtulması gibi mucizeler meydana gelmiştir. Peygamberimiz (sav)’in de hicreti baz alınarak, Hz Ömer döneminde Kameri takviminin başlangıç ayı olarak Muharrem gelmektedir.” dedi.
“Hicretlerde büyük ders ve ibretler vardır”
Bütün peygamberlerin hicret ettiğine vurgu yapan Arvas, hicretin önemine işaret ederek, “Hicret bir yerden bir yere, dinini yaşamak amacıyla göç etmek demektir. Bütün Peygamberler hicret etmişlerdir. Göç etmelerinin sebebi ise gittikleri yerlerde rahat bir şekilde yaşayıp Allah-u Teala'ya ibadet etmek ve Allah-u Teala'nın ahkâmını insanlara tebliğ etmek içindi. Hicretlerde büyük ders ve ibretler vardır. Peygamber Efendimizin (sav) Mekke’den Medine’ye hicreti bir fetih olmuştur. Dolayısıyla bunu da düşündüğümüzde Muharrem ayının çok muhterem ve hürmete layık bir ay olduğunu anlıyoruz.” diye konuştu.
“Kerbela olayı İslam tarihinin en acı olayıdır”
Muharrem ayında sevindirici olaylarla birlikte üzücü olayların da vuku bulduğunu belirten Arvas, Kerbela olayının İslam tarihine en acı olay olarak geçtiğini vurgulayarak, “Hz Hüseyin Efendimizin bir davet üzerinden Küfe'ye doğru giderken, Kerbela yakınlarında kendisini davet edenlerin, kendisini yalnız bıraktığı ve orada Muharrem ayında şehit edilmesi hadisesi gerçekleşmiştir. Hz Hüseyi’ni Küfe’ye davet için bazı rivayetlere göre, 36 bin mektup göndermişlerdi. Bu mektup gönderenler de davet edenler de sahip çıkmadılar ve orada şehadet gerçekleşmiştir. Bu İslam tarihine en üzücü olay olarak geçmiştir.” şeklinde konuştu.
Aşure orucu tutanlar dikkat!
Muharrem ayında Aşure orucunun önemini anlatan Arvas, oruç tutma esnasında Müslümanların bazı hususlara dikkat etmesinin gerektiğini belirterek, “Peygamberimiz (sav) Medine’ye teşrif ettikten sonra Yahudilerin Aşure gününde oruç tuttuğunu görür ve sorar; ‘Sizler bugün niçin oruç tutuyorsunuz?’ dediler ki; ‘Musa bugün Kızıl Denizi’ni yararak Firavun’un şerrinden kurtulmuştur. Biz şükür gereği olarak şükran orucunu tutuyoruz.’ Peygamber Efendimiz (sav) buyurdu ki; ‘Biz Allah’ın Peygamberi olan Musa’ya sizden daha çok yakınız, çünkü bütün Peygamberler bir ailedendir.’ Bundan dolayı Peygamberimiz aşure günü oruç tutmayı tavsiye etmiştir. Fakat 9, 10 ve ya 10, 11’inci günlerinde oruç tutmayı tavsiye etmiştir. Bunun hikmeti ise ibadet dahi olsa gayri müslime benzememek içindir.” şeklinde uyardı.
“Hicret günahlardan göç etmektir”
Arvas, “Hicret gayr-i müslimlerin diyarından Müslüman diyarlarına göç etmek, bir de günahlardan göç etmektir. Kur’an-ı Kerim de bununla ilgili ayetlerde vardır, hicret günahlardan kaçmaktır. Nitekim Peygamberimiz (sav) ‘Gerçek muhacir Allah’u Teala’nın yasaklarından kaçan kimsedir’ şeklinde buyurmuştur. Cenab-ı Allah bizi günahlardan kaçan Peygamberimizin sırrına nail olan gerçek muhacirlerden eylesin.” temennilerinde bulundu. (Yılmaz Sönmez-İLKHA)
