TRT Haber özel programına katılan İbrahim Kalın TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Yaşar Taşkın Koç'un sorularını cevapladı.
Ortadoğuda bundan sonraki öngörümüz nedir? Diye soru soran Taşkın Koç’a cevap veren Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Kalın, Burada tabii başkalarının hesapları kitapları nedir ne değildir bunları Elbette biz kulak kabartmak çok dikkatli okumak takip etmek zorundayız. Ama asıl önemlisi biz ne yapıyoruz bu soruyu sormamız lazım. yani bence Ortadoğu'nun İslam dünyasının 100 yıldır sormadığı soru bu. Biz ne yapmalıyız? Biz yüzyıldır Başkalarının ne yapacaklar, Ne yaparlar, ne derler sorularıyla bir zihin yapısı oluşturduk. reflekslerimizi Buna göre verdik” dedi.
İŞTEKONUŞMALARINDASATIR BAŞLARI..
Doğu Guta ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın, daha önce Sayın Cumhurbaşkanımız söylemişti. Oradan çıkan sivilceleri hani biz alalım tedavisini yapalım diye ama bu bombardımanlardan önceydi. Yani şu anda önceliğimiz kere bu hava saldırıları sonlansın. Yani oradaki 300 500 terörist bahane gösterilerek binlerce insanı kolektif bir şekilde cezalandırmak kabul edilemez. İnsan ile değil bu konudaki 2401 sayılı BM kararının uygulanması için yoğun diploması trafiği devam edeceğiz. Belki BM Genel Sekreteri ile teması olabilir. Diğer ülkeler ile tekrar temas olabilir. Yani olabilir bu konularla ilgili Bunun üzerinde çalışmaya devam edeceğiz ama hani Bunu sadece Türkiye tek başına yapamazsın dünya kamuoyunun diğer ülkelerinde biraz devreye girmesi gerekiyor.
MİLİS GÜÇLER VEKÂLET SAVAŞÇILARI ARTABİLİR
Suriye savaşını bu noktaya getiren dinamikler bu savaşın ve başka çatışmaların devam etmesini de sağlayabilir Ama bir kere bir tespit olarak koyalım ortaya özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin İsrail Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile oluşturduğu İran karşıtı hat Bu gerilimleri biraz daha tetikleyebilir derinleştiren bilir bölgemizde ve buna karşı İran işte Rusya ile Suriye rejimi ile yaptığı ittifakı daha da güçlendirip özellikle milis Güçler vekâlet Savaşçıları ve devlet dışı aktörler üzerinden bölgedeki operasyonlarını daha da arttırabilir. bu neye yol açar Bu bir kere bölgedeki devletlerin daha da zayıflamasına hatta bazılarının İflas etmiş devlet sıralayınız söyle durumuna düşmesine sebep olabilir ki bunda örneklerini gördük. Suriye'de İflas etmiş bir devlet var. iç savaş var. Ne kadar toparlayabilir? Lübnan'da koalisyon hükümetleri oldu hatırlayan 1975 ile 90 arasındaki Lübnan iç Savaşı'nın sonuçları. işte tam 25 yıl sonra 28 yıl sonra hala hissedilmeye devam ediyordu. 40 yıldır 45 yıldır Lübnan'da da tam manası ile bir istikrar sağlanabilmiş değil. Yemen’in durumu ortada. şimdi baktığınız zaman bölgeye ortada bir yönetilemez bir sorunu var. Bu bölgede benzer durumlar felaket tecrübeleri maalesef yaşandı. şimdi bunlardan ders çıkartmak lazım.
Bu süreç, Orta ve uzun vadede herkesi güvensiz kılan herkesi Hedef haline getiren herkesin enerjisini tüketen bir süreçtir. yani Suriye'nin yerle bir edilmesi Irak'ın sürekli güvenlik tehditleri ile yaşaması yemenin şu anda içinde bulunduğu durumda olması adeta fiilen bölünmüş olması iç savaşın devam etmesi. Libya'nın ikiye Hatta üçe bölünmüş olması. Mısır'ın durum ortada.
Toplumsal olarak durumu ortada vs bütün bunları baktığınız zaman hani buradan bir takım silah şirketleri Karlı çıkabilir. Kısa vadeli Orta vadeli bir takım çıkarımlar elde edebilir. faydaları elde edebilir. Ama uzun vadede baktığınız zaman inanın bu hiç kimsenin faydasına değildir. yani oyunu farklı bir şekilde kurmak lazım.
Burada tabii başkalarının hesapları kitapları nedir ne değildir? bunları Elbette biz kulak kabartmak çok dikkatli okumak takip etmek zorundayız. Ama asıl önemlisi biz ne yapıyoruz bu soruyu sormamız lazım. Bence Ortadoğu'nun İslam dünyasının 100 yıldır sormadığı soru bu. Biz ne yapmalıyız? Biz yüzyıldır, Başkalarının ne yapacaklar, Ne yaparlar Acaba, ne derler? sorularıyla bir zihin yapısı oluşturduk reflekslerimizi Buna göre verdik. Ve bunu siyasetimizde eğitim politikalarımız da kültür tasavvurumuz da medeniyet anlayışımızda 1. Kriter haline getirdik. Temel hatamız bu. bizim Şimdi artık ‘onların bir oyun planı varsa Bizimde bir oyun planımız var’ diye bilmemiz lazım. Onlar şöyle şöyle şöyle mi oyun kuruyorlar, Biz de Kendi çıkarlarımız ülkemizin milletimizin hakların menfaati için biz de şöyle bir oyun kurmalıyız diye hem haklı hem de öz güvene dayanan bir yaklaşım içerisinde olmamız lazım.
Biz ne yapmalıyız sorusunu sorabilmek için Biz kimiz sorusunun cevabını da zihnimizde net verebilmemiz lazım. Yani kendimize ait tasavvurumuz, idrakimiz, medeniyetin tınısı olmalı. Geçmişimiz tarihimiz kültürümüz bütün bunlarla beraber yoğurarak harmanlayarak bir politika yaptığınız zaman bu hakikaten anlamlı sürdürülebilir Meşru bir politika haline gelir. şimdi konuşuyoruz yani hani kısa vadede Yarın bu olur Bir ay sonra bu Olur tabii ki bunları konuşalım ama bakın bir on yıl sonra 20 yıl sonra 30 yıl sonra nerede olacağımıza dair Hadise göre baka bilmemiz lazım O yüzden de bizim kendi bölgesel ittifaklarımızı güçlendirmeli lazım” dedi.
