banner2

Geçmiş tarihlerde insanlar bir yerden bir yere gitmek isterken, bazen yaya, uzak yerler ise bineklerle yolculuk yaparlardı. Yolculuk toplu halde olunca bu yolculuğa kervan yolculuğu denirdi. Konaklamak için bu yol güzergâhında hanlar yapılırdı. Yolculuk yapanlar bu mekânlarda hem kendileri hem de binekleri istirahat edelerdi. Yol güzergâhlarında sebil çeşmelerde bulunurdu. Bu kervan yolcularının korkulu rüyası ıssız yerde eşkıyalar yani hırsızlardı, yol kesicilerdi. Bu eşkıyalar gelip geçenleri haraca bağlardı. Karşı çıkanlar dayak yerdi, malı, bineği gasp edilirdi. O devir bitti bize ibret tabloları kaldı.

Yirminci asırdayız. Teknoloji devrindeyiz. Globalleşen dünyada yaşıyoruz. Dünyada olan ufak bir şey hemen görülüyor. İnsanlar öğrenme fırsatını buluyor. Geçmiş devirlerdeki eşkıyalık, soygun ilkeldi. Şimdi ise medeni hırsızlık, gasp, sömürme Dünyada devam ediyor. Yalanla algılarla, paralı, satılık kalemşorlarla Saddam’da Kimyasal silahlar var diye (Kimyasal silahları Saddam’a veren de kendileri) Amerika ve eşkıya ortaklar Irak’ı işgal ettiler. Milyonlarca Müslüman’ı katlettiler, Namuslar kirletildi, göçler, gözyaşı, yokluk, sömürme halen devam ediyor. Bu eşkıyalık, hırsızlık, hem de devletler eliyle yapılan eşkıyalığı, gaspı, sadece Irak mı? Afganistan aynı yöntemlerle senelerdir bu hırsızların tasallutunda, kan akmaya devam ediyor. Yemen, Libya, Mısır, Mynmar, Doğu Türkistan, Mazlum Filistin, şu an gündemde olan Suriye ayni akıbetlerin ızdırabını çekiyor. Uydurulan kılıf Arap baharı, Demokrasi yalanlarıdır. Bu kelimeler bahane hırsızlık, eşkıyalık şahane.

Sözde medeni, güçlü görünen şer ittifakları ile ekseriyet İslam beldeleri talan ediliyor. Nifak tohumları ekiliyor. Bu şer ittifaklarının eşkıyalıklarının ayrı ayrı maşaları teröristleri var her biri benim teröristim iyidir diyor. Eşkıyalık, hırsızlık devam ediyor. Bu eşkıya ruhluların kervan soyguncu, hırsızlardan ne farkı var. Dolar Silahı ile ülkemizi, ekonomisi zayıf olan ülkeleri hizaya getirmek isteyen zihniyet eşkıya ve hırsızların ta kendileridir. Dolar düşünce dolar alan, Dolar yükselince dolar bozanlar eşkıya ve hain hırsızlardır. Bankalardan mesajlar geliyor. Altın, dolar, avronuzu hemen bozun diye. Behey gafiller biz mazlum halkın ne altını ne de doları var. Biz ayağımızı yorganına göre uzatan kanaatkâr insanlarız. Ayağımızı uzatmamak hayatımızın kader pusulasıdır... Keşmekeşlikten, dumanlı havadan istifadeyle Karaborsacılık yapanlar, malı stoklayanlar dinimizde Melun diye tarif edilir.

Bu taifede kervan hırsızları gibidir. Türkiye’nin her tarafında marketler var, ticaret ahlakını bozan kapitalizmin emici hortumları olarak görüyorum. Bu marketlerin iyileri var kötüleri var. Eşkıyalık hırsızlık buralara da bulaşmış, namuslu, doğrulukla kar elde edenler, istihdama öncü olanlar müstesnadır. Tüm tüketim Maddelerine zam yapılmış, hırsızlar, arsızlar, eşkıyalar için sanki gün doğmuş. Olan bitenlerde suç sadece satanlarda mı? Hayır, suçun katmerlisi ilgili yöneticilerdedir diye düşünüyorum. Saldım çayıra mevlam kayıra düşüncesi hâkim. Yani denetim yok, kontrol yok, Dolarla ilgisi alakası olmayan ürünlere zam yapanlara cezai yaptırımlar yok. Böyle olunca da fırsatçılar istedikleri gibi at koşturuyorlar. Uyarılar bir nebze işe yaramış gibi, basından okudum çok yerlerde denetimler hızlandırılmış sevindirici haber, lakin her kesim, tüm esnaf denetlenmeli haksız kazanç elde edenler açıklanmalı afişe edilmelidir ki halk onlardan alışveriş yapmayarak cezalandırsın. Başka çaresi yok. Devlet devletliğini yapacak ki halkın desteğini alsın ve güçlü

olsun. Bir Devletin arkasında halkın desteği ve gücü yoksa o devlet çökmeye mahkûmdur. Eskiden hırsızlık, eşkıyalık dağ başında yapılırdı şimdi masa başında yapılıyorsa göz yumanlar hırsızların ortağıdır. Mevlam hepimizi hırsızlardan, arsızlardan, masa başı eşkıyalardan korusun… Selamla kalın selamette kalın.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.