Tunus'un ateşi Cezayir'i de yakıyor
 
                                Tunus'taki gerginlik, Cezayir'e de sıçradı. Ben Ali'nin 'Demir yumruğu' Arap yoksulluğunun da üzerine inmiş oldu.
Tunus'ta 26 yaşında bilgisayar mühendisi Muhammed Buozizi,  seyyar sebze meyve tezgahıyla ailesini geçindirmeye çalışıyordu. Ancak  zabıta memurları izin sertifikası olmaması nedeniyle tezgahına el koydu.
Buozizi bunun üzerine kendini yaktı. Ağır yaralanan Buozizi, 4 Ocak'ta hayatını kaybetti. Bunu 2 üniversiteli işsizin intiharı takip etti. Buozizi'nin ölümüyle fitillenen gösteriler, halk isyanına dönüştü.
5 Ocak'ta Buozizi'nin cenaze törenine 5 bin kişi katıldı, Buozizi Tunus'taki halk isyanının simgesi haline geldi. Sidi Buoizi'de başlayan ve kısa sürede tüm ülkeye yayılan protestolar nedeniyle Tunus Devlet Başkanı Ben Ali, Suudi Arabistan'a kaçtı.Yolsuzluklara , insan hakları ihlallerine ve baskılara bulanmış 23 yıllık 'Demir Yumruk' iktidarı çöktü.
 
Tunus'un  ardından Cezayir'de de halk 2003 depremi sonrası kendilerine 1 milyon  konut sözü verilmesine rağmen yolsuzluk ve ilgisizlik nedeniyle sözün  yerine getirilmemesi ve temel gıda maddelerinin fiyatlarının  yükselmesiyle birlikte sokağa döküldü. Güvenlik güçleriyle çatışan çok  sayıda protestocu hayatını kaybetti, 400 güvenlik gücü ve 800 protestocu  yaralandı, binlerce kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlar  arasında da çok sayıda 18 yaş altı çocuklar bulunuyor. Hükümetin  olayları yatıştırmak için şeker ve yağ fiyatlarında geçici olarak  indirime gideceğini açıkladı. Ancak temel gıda maddelerinin fiyatlarının  artması sadece bir kıvılcımdı. Çünkü Cezayir'de sorunlar bununla  bitmiyor. 35,6  milyon nüfuslu ülkenin yüzde 75'ini 30 yaş altı gençler  arasında işsizlik, yüzde 30'lara ulaşmış bulunuyor. Halk eğitim ve  sağlık alanında yapılan birçok düzenlemeye, yolsuzluğa, iltimasa da  karşı.
 
Cezayir'de özellikle gençler protestoların başını  çekiyor. Birçok zengin mahallesinde marketler yağmalanıyor, kuyumcular  talan ediliyor, karakollara molotof  kokteylleriyle saldırılıyor. Ülkede  Fransa'ya da öfke büyük, Cezayir, Fransa'nın eski sömürgesi.
Protestocular  Fransa'ya olan öfkelerini de  Fransız otomobil markası Renault'un  otomotiv fabrikasına ateşlerle saldırarak gösterdi. Ancak Cezayir  hükümeti geri adım atmıyor, protestolar devam ediyor. Cezayir İçişleri  Bakanı Dahu Uld Kablia, ' Yaptıkları cezasız kalmayacak' diyor.  Cezayir muhalefet partisi ise Seçilmiş tüm kurumların Fesh edilmesini,  Anayasanın referandum ile değiştirilmesini ve erken seçime gidilmesini  talep etti, 22 Ocak 2011 Cumartesi barışçıl bir yürüyüş yapılacağını  bildirdi.
 
Cezayir, 60'lı yıllarda uzun bir savaş sonrası  Fransa'dan bağımsızlığını kazandı. Ancak bu bağımsızlık hiçbir zaman  politik ve ekonomik alanda gerçekleşmedi.1989 yılında tekrar halk  ayaklanmaları yaşanmış ve bağımsızlığı kazanan Ulusal Kurtuluş  Güçlerinin dışında çok partili yaşama geçildi.
 
ARAP YOLSULLUĞU
Tunus,  Cezayir, Fas, Mısır, Sudan, Yemen, Filistin gibi ülkelerde resmi  kayıtlara göre işsizlik, ancak gerçekte  işsizlik yüzde 20'lerin  üstünde. Rap Ligi ve BM kalkınma Programı'nın (UNDP) yaptığı bir  araştırmaya göre ise, işsizlik yüzde 40 civarında ve bunun  yüzde  20'sini de gençler oluşturuyor.
Tunus ve Cezayir nüfusu çok genç  ülkeler, protestoların başını da gençler çekiyor. IMF'nin  araştırmasına  göre Cezayir'de halkın yüzde 75'ini 30 yaşın altındakiler oluşturuyor.
Tüm  Arap dünyasında 140 milyon insan yoksulluk sınırının en altlarında  yaşıyor ve çoğunu da gençler oluşturuyor. Çoğu zaman da bunlar bir  şekilde eğitim görmüş gençlerdir. Çoğu Arap ülkesinde yeni liberal  politikalar yani özelleştirme, devletin ekonomiden elini çekmesi, gıda  ve enerji sübvansiyonların kaldırılması gibi kemer sıkma politikaları  uygulandı.
Halklar o dönemde protestolarla bunların bir kısmını  geri aldırdılar. Ama şimdi iktidarlar daha da sıkıştı ve sübvansiyon  yükünü taşıyamaz hale geldiler. Para değerleri düştü. Petrolü olmayan  ülkeler daha zor durumda. Petrolü olanlardaki problem ise petrol  gelirlerini halka yansıtamamaları.
BUOZİZİ ARAPLARIN DEMOKRASİ ÖNDERİ Mİ OLACAK?
Tunus  ve Cezayir'deki ayaklanmaların diğer Arap ülkelerine de sıçrayacağından  endişe ediliyor. Her iki ülkedeki olaylarda halkın kendi iktidarını  belirlemek istediği konusunda ısrarcı olduğunu gösteriyor. Arap halkları  kendi iktidarlarını batının ve ABD'nin müdahalesi olmadan seçebilecek  mi, bilinmez ama Tunus'ta göstericilerin kazandığı zafer, yolsuzlukla  baş eden diğer Arap ülkelerine de umut vaat ediyor.
Rotahaber Hülya ULUDAĞ 
 
                         
            
             
            
             
            
             
            
             
            
             
            
             
            
             
            
             
            
             
            
            