banner2

                                               

Bu yıl 56.sı 22-23 Ekim’de Gaziantep’te yapılan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti meslek içi eğitim seminerine katılmak için iki günlüğüne Gaziantep’teydim.

Program Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Başkanı Abdullah Sabri Kocaman, Türkiye Gazeteciler Cemiyet Başkanı Orhan Erinç, Gaziantep Büyük Şehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey ve Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı’nın Açılış konuşmaları ile başladı.

Seminerin birinci gününde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Turgay Olcayto “Gazetecilik Nereye?” ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hukuk Danışmanı Fikret İlkiz, “Medya ve Hukuk” konusunda birer konuşma yaptılar. Gerçekten gazetecilik mesleği açısından çok faydalı bilgiler verdiler.

Ayrıca Anadolu Ajansı Redaktörü Abdurrahman Antakyalı, “Haber Fotoğrafı Seçiminde Editör Tercihleri” sunumu sanırım seminerde en çok ilgi gören konu oldu. Slayt halinde yapılan sunum ve fotoğraflardaki gerçek, sahte fotoğraf kareleri gerçekten çok ilginçti.

İkinci gün Beyaz Sayfa Gazetesi’nin sahibi Erdal Çelik’in başkanlığını yaptığı son oturumda Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Feyza Hepçilingirler’in “Yerel Medya ve Dil Hataları” konusu, bence en çok tartışılan konu oldu. Yerel gazetelerde çıkan haberlerdeki dil hatalarını anlattığı bölüm gerçekten çok faydalı oldu. Ama dil üzerine yaptığı yorum tepki topladı.

Hepçilingirler’in Türkçe dışında bütün dillerin Türkçeyi istila etmeye çalıştığını, Türkçenin bağımsız olabilmesi için mutlaka yabancı kelimelerden arınması gerektiğini, Türkiye Türkçeden ibaret olabileceği beyanında konuşması, bazı tepkilere neden oldu. Bir gazeteci arkadaşın söz isteyerek; “sizin bu konuşmanız, bir ulusal gazetenin, ‘Türkiye Türklerindir’ söylemine benzemektedir. Bende dil bölümü mezunuyum. Hocalarımız hep derdi, dil canlı bir varlıktır. Dıştan gelmiş sözcükleri bünye hazmediyorsa, artık onlar yabancı kelime değil” demesi karşısında, Hepçilingirler; “yapmayın o kadarda değil” dedi.

Soru cevap bölümünde bende Hepçilingirler Hanıma soracaktım; ama bazı arkadaşlar yanlış anlaşılma olur diye sormama müsaade etmediler.

Dil konusunda uzman değilim; ama dil’i faşistleştirmektense, cahil kalsam daha iyidir. Buradan soruyorum; “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti” Feyza Hepçilingirler’in yönetiminde olduğu bir cemiyettir. Şimdi bu üç kelimenin Türkçe mi, yoksa değil mi? ona bakalım…

Türkiye: 1.coğrafî bir terim olarak Türkiye kelimesi, 6. yüzyıl Bizans kaynaklarında kullanılmıştır. Bizanslılar, Orta Asya’ya Türkiye diyorlardı. 9. ve 10. yüzyıla ait kaynaklarda volga'dan orta Avrupa’ya kadar uzanan yerler Türkiye diye geçmektedir. Demek ki Türkiye Kelimesini ilk kullanan Bizans’tır.

Gazeteciler: “Kanuni Sultan Süleyman zamanında vuku bulan Osmanlı-Venedik harpleri esnasında, Venedik hükümetinin emriyle yazılan ve memleketin muhtelif yerlerinde halka okunarak, harbin seyri hakkında bilgi veren, Venedik Mektupları’nı okuyan kimselere ödenen en küçük Venedik parası “gazetta”dan bugünkü “gazete” kelimesi çıkmıştır. Türkiye’de uzun yıllar “gazete” karşılığı olarak “ceride” kelimesi kullanılmıştır.” Gazete kelimesi de Venediklerden çıkmıştır.

Cemiyet kelimesi ise: Arapça kökenli bir kelimedir. Topluluk, birlik, heyet anlamlarına gelir. Eski dilde Cem'iyyet olarak geçer. Kökünden de anlaşıldığı gibi ``cem olmadır`` yani manevi birlik teşkil eden topluluk” demektir. Şimdi buradan sorsam Feyza hanıma; “yabancı dediğiniz kelimelerin tamamını çıkartırsanız, geriye kaç tane Türkçe kelime kalır acaba?..

Bilmem anlatabildim mi?

Her şeye rağmen çok faydalı ve güzel bir seminer oldu. Çok faydalı bilgiler edindik. Umarım bundan sonraki seminerlerde dilin önemi anlatılırken, faşizm derecesine varılmadan, dilde kullanılan hatalar anlatılır. Bu daha faydalı olur, hem dinleyeler için hem de Sayın Hepçilingirler için…

Bir de önerim olacak. Bundan sonra yapılacak olan seminerlerde, yerel muhabir ve editörlerden oluşan ve yerel sorunları birde yerel çalışanların ağzından sunulursa, hem yerel çalışanların tecrübe paylaşımı, hem de TGC yönetimi için faydalı olur diye düşünüyorum. Yerel muhabir ve editörlerin sorunları onların ağzından dinlemiş olurlar. Bu de bu gibi seminerlerin daha da gelişimini sağlar diye düşünüyorum.

Not: Öncelikle bizi 2 Günlüğüne ağırlayan Gaziantep Grand Otel personeline gösterdiği misafirperverliğinden dolayı teşekkür ederim.

Ayrıca Gaziantep Ticaret Odasına, Büyük Şehir Belediyesine, Valiliğine ve misafirperverliklerini esirgemeyen tüm Gazianteplilere teşekkür ederim.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.