Yenişafak yazarı Abdülkadir Selvi, Cumhurbaşkanının görev süresiyle ilgili son  günlerde yaşanan tartışmalarla ilgili çarpıcı bir iddiada bulundu.   Selvi, bugünkü yazısında cumhurbaşkanının seçimi sürecinde yeni bir '367  krizi' yaşanacağını ileri sürerek, bunun öncülüğünü de CHP lideri  Kılıçdaroğlu'nun yapacağını belirtti. Selvi yazısında "367 Sabih'ten sonra 367  Kemal'e hazırlıklı olun. Ocak ayında Meclis'ten yasa çıkacak. Şubat ayında CHP,  Anayasa Mahkemesi'nin kapısına dayanıp, YSK'ya itirazda bulunacak." ifadesine  yer verdi.
  İşte Abdülkadir Selvi'nin o yazısı...
  367 Kemal
  Özal'ın vefat ettiği saatlerde Başbakan Demirel, Aydın'daydı.
  Ölüm haberini alır almaz hemen Ankara'ya hareket etmişti.
  Kendisine eşlik eden Aydın Milletvekili ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'le  birlikte durum değerlendirmesi yapıyorlardı.
  Demirel, araçta yanına oturttuğu İsmet Sezgin'e döndü ve beklenen soruyu  sordu.
  "Cumhurbaşkanlığı konusunda ne düşünüyorsun? " diye sordu. O dakikalarda  daha Özal'ın ölüm yeni duyulmuştu.
  "Cumhurbaşkanlığı makamı temsil makamı. Siz ise icranın içinden geldiniz.  Yollar yaptınız, barajlar kurdunuz. Sizin icranın başında olmanız lazım"  dedi.
  Demirel, "İsmet" dedi ve başladı anlatmaya:
  "Birkaç kez bu imkan önümüze geldi. İcranın başında kalalım diye yukarıya  çıkmadık. Sonra dönüp bunu bize bir töhmet olarak kullandılar (Özal'ı kast  ediyor). Şimdi de elimizin tersiyle itersek, bunun korktuğu bir şey var  herhalde. Bir kusuru var ki istemiyor derler."
  "Çankaya kimsenin elinin tersiyle iteceği bir yer değildir" diyen Demirel  Cumhurbaşkanlığı konusunda ilk işaretini Aydın-İzmir yolunda İsmet Sezgin'e  vermişti.
  Özal'ın ani ölümü muhafazakar kesimde bir arayışı başlatmıştı.
  Çankaya'ya kim çıkmalı?
  Cumhurbaşkanı olacak kişinin kriterleri ne olmalı?
  Demirel, koalisyon ortağı İnönü'nün desteğini sağlamıştı ama seçilmek için  yeterli değildi.
  Onun için herkesle görüşüyor, desteğini almaya çalışıyordu.
  Muhsin Yazıcıoğlu'nun liderliğini yaptığı BBP'nin de Meclis'te 7  milletvekili vardı.
  Ökkeş Şendiller anlatıyor:
  "Demirel ısrarla görüşmek istedi.
  Başbakanlığa gittik. Bizi, 'Demokrasi kahramanları hoş geldiniz' diye  karşıladı.
  Cumhurbaşkanlığı konusuna nasıl bakıyorsunuz diye sordu.
  Muhsin Başkan kriterlerimizi sıralamaya başladı.
  1-Sivil olmalı
  2-Alnı secdeye değmeli
  3-Demokrasiye inanmalı
  4-Halkla arasına mesafe koymamalı
  5-Millet iradesini ezdirmemeli
  Muhsin Başkan sözlerini bitirince Süleyman bey, 'Sizin tarif ettiğiniz adam  benim' dedi.
  Başkan, 'Sizin adaylığınız net değil ama' diye karşılık verince, 'Yok  sizden bir şey gizleyecek değilim. Çankaya benim hakkım' diye cevap verdi. 'Ben  sapına kadar Müslümanım, buraya demokrasi mücadelesi vererek geldim. Demokrasi  mücadelesi vermekten sırtım yarar (sırt yarası) oldu' diye anlatmaya  başladı.
  Bunun üzerine Başkan, 'Turgut Özal milletle kucaklaştığı için katafalkında  4 yaşındaki çocuk dahi dua ediyordu. Çankaya'ya çıkacak kişi bunu dikkate  almalı' dedi.
  Demirel o sırada ceketini açtı, 'Başkan sizden 7 oy istiyorum' dedi. Muhsin  Başkan, 'Siz bizi demokrasi kahramanı olarak karşıladınız. Bizim  arkadaşlarımızla görüşmemiz lazım' karşılığını verdi.
  Bunun üzerine, 'siz burada 4 cengaversiniz. Sizin sayınız değil benim için  misyonunuz önemli' dedi."
  BBP heyeti bir bakıma Demirel'e "aday olma" demek için gitmişti ama içeride  az daha kalsalar, Süleyman Bey onlara, "Adayımız sensin" dedirtecek kadar  damardan girmişti.
  Demokrasinin simgesi olarak Çankaya'ya çıkan Demirel, 28 Şubat'ın mimarı  olarak inmişti.
  Türkiye 11 Cumhurbaşkanı seçti. Ama sancısız seçilene rastlanmadı. Uğruna  darbelerin yapıldığı Çankaya kavgasının altında yatan neden ise net.
  Çankaya'da ya millet olacak ya da millete rağmen orayı gasp edenler.
  Bakmayın siz 5 yıl denilmesine, 7 yılın tartışmaya açılmasına, halk değil  Meclis seçsin denilmesine.
  Kavganın özü bu.
  Şimdiden haber vereyim. Hayırlı olur mu bilmem o yüzden hayırlı uğurlu  olsun demeyi eksik bırakayım ama yeni bir 367'miz geliyor.
  367 Sabih'ten sonra 367 Kemal'e hazırlıklı olun.
  Ocak ayında Meclis'ten yasa çıkacak. Şubat ayında CHP, Anayasa  Mahkemesi'nin kapısına dayanıp, YSK'ya itirazda bulunacak.
  Ama unutulmasın Şubat ayı kısa çeker.
  367'lik günlerin ömrü kısaldı, demokrasinin gücü yükseldi.
  Kaynak: Abdülkadir SELVİ / YENİŞAFAK