banner2

                                           

Halk arasında her zaman, en kötü durumlara teselli amacı ile kullanan bir kelime var, bu kelime; “Allah can sağlığı versin!” kelimesidir.

AK Parti Hükümeti ile beraber sağlık alanında devrim niteliğinde diyeceğimiz çok güzel iyileştirmeler oldu. Artık herkes istediği her sağlık kuruluşunda muayene olabiliyor. Her isteyen istediği eczaneden ilaç alabiliyor.

Bu güzel hizmetleri 7-8 yıl öncesini bilenler, bunun ne kadar büyük hizmet olduğunu biliyorlar. Sağlık güvencesi olmayanların sigorta hastanelerinin çevresinden geçmesi dahi söz konusu değildi. Sağlık güvencesi olan bir insanın ise bir kalem ilaç alabilmesi için 2 gününü hastanede geçirmesi gerektiğini bilmeyen yoktu.

Ama şimdi o kötü günlerden eser kalmamış. Buna rağmen Şanlıurfa’da sağlık alanında son birkaç ayda nerdeyse her hafta bir vukuat yaşanıyor.

Poşet içerisinde ölü bebek teslimini mi dersiniz! Hasta yakınını döven hemşireler mi dersiniz! Hastasına hakaret eden doktor mu dersiniz! Doktorunu döven hasta mı dersiniz. Hastası ile ilgilenmeyen sağlık müdürü mü dersiniz!.. (bunlar basına yansıyan iddialardır) Kısacası sağlıkta arbede yaşanıyor.

Her gün biraz daha sinirler geriliyor. Her gün biraz daha arbedenin dozu artıyor. Artık Şanlıurfa sağlık kuruluşlarında yaşanan bu kötü vaziyet hastaların psikolojisini bozuyor. En küçük bir olumsuzlukta kendisini haksızlığa uğramış hissediyor. Bu da tatsız olayların yaşanmasına neden oluyor.

Bunun bir de sağlık çalışanların psikolojisine yansımaları var. Gecesini gündüzüne katarak çalışan sağlık çalışanları, ellerinden olmayan olumsuz durumlar sonucunda hakarete uğramaları, hatta dövülmeleri onların üzerinde olumsuz etki yapmaktadır.

Bu sorunları çözmekle uğraşması gereken Sağlık müdürlüğü ne yapıyor?

Onlar şimdi meşguller.

Bu sorunlarla meşgul olduklarını sanmayın. Onlar mahkeme kararı ile geri gelen Balıklıgöl Devlet Hastanesinin Başhekimi İzzet Korkmaz’ı mahkemeye direnme pahasına, suç işleme pahasına, görevden alınan Başhekim Şahin Yaztürk’ü Başhekim sıfatı ile izine ayrılma kâğıdını imzalamakla meşguller.

Onlar bir kurumu başıboş bırakma ve iki başhekimi belirsiz bir durumla karşı karşıya bırakmakla meşguller.

Kime ne hastalardan. Kime ne sağlık çalışanlarından. Kime ne 3 çocuğun aynı kuvöze konulduğu, hastalar için yatak olmadığı hastanelerdeki fiziki şartlardan!..

Kime ne doktor eksikliğinden, personel eksikliğinden, hastane eksikliğinden!..

Onlar şimdi meşguller!..

Onlar neyle mi meşguller? Onlar sağlık sorunları dışında her şeyle meşguller!..

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.