Masonluk nedir?
Özgür Masonlar Büyük Locasının web sitesinde Mason nedir sorusuna cevap olarak; "Bir kötülük ya da şeytanlık yapma işi ve bu işi sık sık yapan kişilerin topluluğu veya dinsizlik ifadelerine yer verildi.

Masonların internet sitesindeki yeni mason tanımı çok tartışılacağa benziyor. Kendi sitelerindeki mason ve masonluk tarifine bile şaşıran masonlar, tanımda geçen bir kötülük ya da şeytanlık yapma işi ve bu işi sık sık yapan kişilerin topluluğu veya dinsizlik ifadelerine bir açıklama getiremiyor.
Mason kimdir size göre? Türkçedeki mecazi anlamı bakımından, dinsiz ve tanrıtanımaz, kötü insan mıdır? Peki ya masonluk? O da Mecazi anlamda olmak üzere; bir kötülük ya da şeytanlık yapma işi ve bu işi sık sık yapan kişilerin topluluğu veya dinsizlik demektir. Kime göre? Masonların kendi tanımlamalarına göre. Türkiyedeki iki mason locasından biri olan Özgür Masonlar Büyük Locasının tanımına göre bu böyledir. Evet, şaşırtıcı değil mi?
Masonluk, üzerindeki sır perdesi kalkmadıkça tartışılmaya devam edilecek. Bugün bile gerek Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası veya Özgür Masonlar Büyük Locası üyeleri ile telefonda konuştuğunuzda isim bahşetmiyorlar, bu gizlilik gerekçesi ile. Hatta Salih Evcilerli, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locasında büyük üstad olduğu zaman bir husus hakkında telefonla konuşmak istemiş, bir muhabir nasıl büyük üstadı arar imasıyla bize cevap bile vermemişti. Bu sefer merakımızı artıran, bizzat Özgür Masonlar Büyük Locasının kendi internet sitesinde yayımlamış olduğu mason sözlüğünde yer alan üstteki mason ve masonluk tanımı.
Bilindiği gibi Batıda bolca örnekleri olmasına rağmen Türk masonlarının sözlük hazırlama ve yayınlama konusunda elleri pek yatkın değil. Bunun istisnası ve ilk örneğini Türkiye Büyük Locası Büyük Daimi Heyetinin 4 Ağustos 1965 tarih ve 1937 numaralı izniyle Antoine Zolettinin hazırladığı Masonik Sözlük oluşturur. Zoletti de bu durumu Her dilde mükemmel benzeri bulunduğu halde bizde olmayan bu sözlüğü sizler için derledim diyerek sunuşta dile getirmiş.
Bulabildiğimiz bir başka masonik sözlük 1 Eylül 1977 tarihli. Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Ankara Vadisinin Uyanış Locası tarafından Bir Çırağın El Kitabı olarak üyelerinin hizmetine sunulmuş. Tam adı da Masonik Terimler Sözlüğü. Her ikisinde de mason ve masonluk tanımı vardır; ama bilinen tanımlardır bunlar.
Daha çok harici, yani masonik sözlüğe göre masonluk topluluğuna dahil olmayan yabancıların yapabileceği yukarıdaki tanımla ilk defa karşılaşıyorduk. Bunca yıldır mason ve masonluğu insanlığın barış ve mutluluğu için çalışanlar vs. şeklinde tanımlarken mecazi de olsa bu tanım nereden çıkmıştı?
Türkiyede İngiliz ekolüne yakın duran Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası ile Fransız ekolünü benimsemiş Özgür Masonlar Büyük Locası masonlarının bir araya geldiği iki loca var. İkincisi, Adalet Partisi başkanlığına aday olan Süleyman Demirele üye olmasına rağmen mason değildir belgesi verilmesi üzerine ortaya çıkmıştı. Önce, mason sözlüğünü yayımlayıp bu tanımlara mason-mahfili.org.tr resmi sitesinde yer veren Özgür Masonlar Büyük Locasına ulaşmak istedik. İlk aradığımızda yetkili kimsenin olmadığı cevabını aldık. Bir hafta sonra dedikleri saatte aradığımızda yine yetkili kimse bulunmadığı cevabı üzerine, söz hakkı anlamında üzerimize düşeni yaptığımızı, kendilerinin yardımcı olmadığını söyledik. Tam o anda bir yetkili beliriverdi telefonun ucunda. Konuştuğumuz kişi sadece yetkili idi. İsim verme konusunda gizlilik devam ediyordu. Yetkili, Evet, masonik sözlük yayınlarımızdan biridir dedikten sonra masonluk hakkındaki üç tanımlamadan biri olan Mecazi anlamda olmak üzere; bir kötülük ya da şeytanlık yapma işi ve bu işi sık sık yapan kişilerin topluluğu veya dinsizlik. tanımlamasının izahını sorduk kendisine. Yetkili de şaşırmıştı ki, Öyle bir tanımlama olmaması lazım. cevabını vermekle yetindi, Bir bakayım internet sitesine de diyerek. Üyelerinin bu tanıma tepkisini öğrenmek istiyorduk açıkçası. Aldığımız cevap şu oldu: Onu üyelerimize soracaksınız ve tabi bana sormayacaksınız.
-Sizleri burası dernek merkezi diye aradık zaten.
Dernek merkezi burası, ben de yetkiliyim. Ama çok merak ediyorsanız dernekler masasında bizim tüzüğümüz var, hepsi orada yazılıdır.
-Tamam da bu tanımı siz kendi inisiyatifinizle koymuşsunuz oraya.
Dediğiniz tanımı bilemiyorum, bakmam lazım.
Yetkili, Taksimdeki Gezi olayları sebebiyle kapının önünün polis dolu olduğunu, bu durumda sorularımıza sağlıklı bir cevap veremeyeceğini söyleyerek telefonu kapattı.
İkinci adresimiz Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası oldu. Telefonumuza çıkan da ismini açıklamak istemeyen bir yetkili olarak kalmak istediğini söyledi. Israr edince de Bir gün öğreneceksiniz demekle yetindi. 1999daki medyaya açılma çalışmalarından sonra sanki masonlar biraz içe kapanmaya başlamıştı. Basit mevzularda bile cevap almak zorlaşıyordu. Aynı yetkili, bu durumun Bizim bazı masonik jargonlarımız var. Bu jargonlarla konuştuğumuz zaman kendi iç samimi açıklamalarımız basında yanlış değerlendiriliyor. endişesinden kaynaklandığını söyledi. Aynı tanımı kendisine de hatırlatıp cevabını almak istedik: Masonluk dışarda nasıl değerlendiriliyor diye yapılan bir şeydir, yoksa masonluğun tarifinde asla ve asla öyle bir şey yoktur. Masonluk bütün dünya insanları ile birlikte barışı hedefleyen, herkese kardeşim diyerek iyi insanların birlikte oluşturduğu toplumdur. Kalkış noktası insan, varış noktası insan olan bir ahlaki değerlendirme kuruluşudur. Yoksa o tanımlarla bir ilgisi yok.
-Zaten çok fazla sözlük yayımlamıyorsunuz. Bu tanımı sizin de kardeş kuruluşunuz diyebileceğimiz bir kuruluş yapmış.
Bizim o grupla zaten hiçbir, örgütsel demeyeyim de masonik anlamda bir bağlantımız yok. Biz kardeş bile demiyoruz birbirimize.
-Eyvah! Ama Kardeş olarak yola çıktık diyorsunuz, insanlık için?
Kurumsal anlamda bir kardeşlik ilişkimiz yok. Ama bütün insanlar birbirleri ile kardeştir. Dolayısıyla o sözlükteki ifadeyi ben de sizinle beraber ilk defa duyuyorum. Belki bir hoşluk olsun diye yazılmıştır, belki de bizi böyle tanıyorlar ya da bizi böyle anlatıyorlar diye
Ama bizim o sözlükten hiç haberimiz olmadığı gibi onların da kendi aralarında hangi amaçla sözlüğe bunu koyduklarını inanın biz de bilmiyoruz.
Bu yeni mason ve masonluk tanımı karşısında yetkilisi diyebileceğimiz mason mahfillerinden yeterli bilgi alamayınca bu hususlarda pek çok kitaba imza atmış gazeteci ve tarihçi araştırmacı kimliği ile bilinen Orhan Koloğluna ulaştık. Koloğlu, masonluk üzerine dünyanın çeşitli ülkelerdeki arşivlerde bilgi-belge topladığını, Türkiyedeki mason kuruluşlarının da kapılarını kendisine açtığını ama ritüellerden ziyade masonluğun İslam dünyasına girişi ve sömürgeci oyunu üzerinde çalışmalar yaptığını hatırlattı. Böyle bir tanıma hiç rastlamadığını ekleyen Koloğlu, Böyle bir şey bana biraz garip geldi. Söyleyecek bir şey bulamıyorum. demekle yetindi. Anlaşılan bu tanım onu da şaşırtmıştı. Masonluğun tekrar içine döndüğünü söyleyen Koloğlu, masonik düzenin başka bir ayağına dikkatlerimizi çekti. Amerikalı James Wassermanın Masonik Washingtonun Sırları kitabının kendisine yeni bir pencere açtığını, ABDnin bir İngiliz kolonisi olduğu çağda masonluğun oraya sömürgeci mantıkla getirildiğini söyledi.
Koloğlu, masonluğun İslam dünyasına bu maksatla girdiğini daha önce kitaplarında anlatmıştı ama Amerikaya da bu amaçla nüfuz etmiş olması onu şaşırtmıştı: Bugün masonluğun en yaygın olduğu ülke Amerika. Öyle olduğu halde masonluk tarihini yazan Amerikalı Masonluk Amerikaya sömürgeciler tarafından sömürgecilik için getirilmiştir diyor, İngilizleri suçluyor. O Amerikalının kitabında ben bunları görünce aklım başımdan gitti. Yani güya biliyor geçiniyordum ve ayıptır söylemesi bütün İtalyan, Fransız, İngiliz mason arşivlerinde çalıştım. Ama tabi her şeye ulaştığımı da söylemek mümkün değil. Çok şey öğrendim ama o kadar. Koloğlu, iki yıl önce çıkardığı İslam Aleminde Masonluk kitabını bu bilgi üzerine kaleme alır: Bunları mesela bilmiyordum. Humeyniye kadar 23 tane İranlı başbakan masonmuş. Türkiyede çıksa çıksa 3 tanesi ancak mason çıkar. Humeyni ile masonluk tamamen yasaklanıyor. O kitabı görünce masonluğun İslam coğrafyasına sömürge için geldiğini anladım. Benim kitaplarımda Osmanlıya sömürgecilik için geldiği kaydı vardı. Ama şaşırdım, İslam dünyasında o kadar yaygın olduğunu bilmiyordum ve Amerikaya sömürgecilik için girdiğini yeni öğrendim. Biliyorsunuz Amerikan cumhuriyeti kurulmadan önce İngiliz ve Fransızlar arasında paylaşılmış bir ülke. İngilizler oraya masonluğu, kendilerine bağlı tutmak için getiriyorlar.
Sömürgeci zihniyetler bunda başarı da sağlıyor anlaşılan. Onu da masonluğun aslında bir üst derece kuruluşu olan Türkiye Fikir ve Kültür Derneğinin Bülten isimli yayınında yer almış, ABDdeki Hakim Büyük Amir Crowlesin önce Atatürke yazdığı fakat göndermediği, cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra İsmet İnönüye yazdığı mektuptan anlıyoruz. Arşivlerinin 115. sıra numarasında muhafaza edildiği notu düşülen 18 Mart 1939da kaleme alınan İngilizce mektupta Crowles, Türkiyede yasaklanmış masonluk hakkında İnönüye düşüncelerini aktarırken, o tarihte Amerikada 20 bin değişik masonik grupta çalışan 3 milyon civarında mason bulunduğunu anlatıyor. Hayatta veya ölmüş milyonlarca mason arasında sadece birinin hıyanetten hüküm giydiğini de hatırlatan Crowles, İnönüye yazdığı mektubunda, Mısırda ziyarette iken Atatürkün kendisini davet ettiğini, ancak vakit bulamadığı için gelemediğini, buna mukabil Amerikada Türkiye lehine övücü neşriyatta bulunduğunu anlatıyor. Ve Türkiyede masonik faaliyetlerin durdurulmasından sonra övücü neşriyatın yapılmadığını, bunun sonucunun da Müthiş Türk tabirinin artık duyulmaması ve yazılmaması olduğunu belirtiyor. Crowles, masonların yaptıklarının iyilik olduğunu da anlattıktan sonra mektubunu, İnönüye, Türkiyedeki kardeşlerimiz, masonik faaliyetlerine yeniden başlamayı istemektedirler, ben de onlara yardımcı olmak içindir ki, size müracaat etmekteyim. diyerek bitiriyor.
Kaynak: Bugün