Filistin Lideri Şeyh Ahmet Yasin'in duasının bulunduğu sinevizyon ve Mavi Marmara sürevini anlatan sinevizyon gösterimi ile devam etti. Daha sonra Şanlıurfa’dan Mavi Marmara gemisine katılan aktivistlerin konuşmaları ile sona erdi.
Programda, Mavi Marmara gemisinde bulunanlardan İHH İnsani Yardım Vakfı Şanlıurfa Temsilcisi Behçet Atila, Gazze’deki Müslümanların çok zor şartlar altında yaşadıklarını, kendilerinden yardım beklendiğini ve de Piri İntifada Şehid Şeyh Ahmed Yasin’in “Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helak olmuş ölüler!..Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felaketler karşısında?..Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak?..” çağrısına cevaben Mavi Marmara gemisine katıldıklarını belirtti.
Atila, Kanaatimce Mavi Marmara gemisini Şeyh Ahmet Yasin’nin duası harekete geçirdi. İHH’nın başını çektiği, vicdan sahibi insanların ve çok sayıda İslami STK’nın katıldığı bu insanlığın vicdanının simgesi olan gemi yola çıktı, gerekeni yaptı, yapmaya devam ediyor” dedi.
ACAR: O Süreçte Biz De Dâhil Olmaya Gayret Ettik
Gazzeye Yol Açık kara konvoyunda bulunan Av.Ali Acar, kara yolunda giderken Mavi Marmara fikrinin nasıl ortaya çıktığını anlattı. Acar, "O zamanlar ben de İHH’ya doğrusu çok tanımıyordum. Beraber de çalışmamıştık. Sadece yardımlarını duyuyordum. O süreçte biz de dâhil olmaya gayret ettik. Konvoy Avrupa'dan başladı. Türkiye'deki katılımlarla beraber hatta Suriye'den, Ürdün'den katılımlarla beraber 500 araçlık bir konvoy.. Bu kara konvoyunda ilk başta Suriye, Halep, Şam gibi yerlerden geçerek Ürdün'e, program her gün değiştiği için hatırlamakta güçlük çekiyorum. O 30 günlük süreçte Akabe'ye kadar gidildi. Bu 500 araçlık konvoy ve 500-600 kişilik konvoy çeşitli yerlerde mola vermek zorunda kalabiliyordu. Her gittiğimiz yerde de bir program çerçevesinde sunumlar yapılıyordu. " dedi.
YAŞAR: Hepsinin De Niyeti İnsani Çünkü Hepsi Müslüman Değildi
Mavi Marmara Gemisi'nde bulunan diğer aktivist Eyüp Yaşar, " Mavi Marmara bana göre Nuh'un Gemisi'nden sonra ona benzerliği var. 37 ülkeden insanlar vardı. Hepsinin de niyeti insani çünkü hepsi Müslüman değildi. İçinde Yahudi'si de vardı, Hıristiyan'ı da vardı gemide bulunanların hepsinin Müslüman olmadığını ama niyetlerinin insani olduğunu söyledi. Yaşar, "Kara konvoyunun da eziyeti, meşakkati anlattıklarında, bir de canlı bir şekilde duyunca onlar içinde bayağı fazlaymış. Mavi Marmara bana göre Nuh'un Gemisi'nden sonra ona benzerliği var. 37 ülkeden insanlar vardı. Hepsinin de niyeti insani çünkü hepsi Müslüman değildi. İçinde Yahudi'si de vardı, Hıristiyan'ı da vardı. Değişik fikirden insanlarda vardı ama hepsinin amacı birdi. Dünyada eşi benzeri bulunmayan, bugün dünyanın her tarafına hemen hemen yardım götürülebiliyor. Sadece Gazze hariç. Bunlarda onu bildikleri için ellerini vicdanlarına koyup gelmişlerdi" diye konuştu." dedi.
Cuma Aytış: Amerika'nın Gayri Meşru Çocuğu İsrail, Gazze'yi Açık Hava Hapishanesine Çevirmiş.
Gemide bulunan Cuma Aytış da, " Mavi Marmara'da insanların ortak vicdanı dedik çünkü orada bir abluka var. Gazze açık hava hapishanesi. Amerika'nın gayri meşru çocuğu İsrail, Gazze'yi açık hava hapishanesine çevirmiş. Bu insanların ortak vicdanı tabii sızlıyor. Bir şeyler yapılması gerekiyordu. Bunu da İHH İnsani Yardım Derneği'nin böyle bir organizasyonu gerçekleştirmiş olması, bizim o organizasyonda bulunmamız bizi onurlandırmıştır" şeklinde konuştu.
Mavi Marmara Gemisi'nde bulunan diğer aktivist Mustafa Avşar da şehitlerden bahsetti.
Program, Behçet Atila’nın “Mavi Marmara” adlı şiiri son buldu.
