Filistin-Gazze ve Mavi Marmara Konferansı
Ş.Urfa Suruç ilçesi Anadolu Gençlik Derneği Suruç Temsilciliğinin Mavi Marmara Saldırısının 3. yıldönümünde Filistin-Gazze ve Mavi Marmara konulu Konferans düzenledi.

Ş.Urfa Suruç ilçesi Anadolu Gençlik Derneği Suruç Temsilciliğinin Mavi Marmara Saldırısının 3. yıldönümünde organize ettiği Filistin-Gazze ve Mavi Marmara konulu programda konuşan Mavi Marmara yolcusu İHH İl Temsilcisi Behçet Atila; Şehid Şeyh Ahmed Yasin şikayeti geri alsın diye Mavi Marmara gemisiyle Gazzeye doğru Akdenize açıldık dedi.
Gazze ablukasını kırmak için yola çıktık. Allaha şükürler olsun Ümmetin üzerindeki başka ablukaları da kırmış olduk.
Ş.Urfa Suruç ilçesi Anadolu Gençlik Derneği Suruç Temsilciliğinin Mavi Marmara Saldırısının 3. yıldönümünde Ahmed-i Bican Camii avlusunda organize ettiği Filistin-Gazze ve Mavi Marmara konulu program, Mehmet Koç hocanın Kuranı Kerim tilavetiyle başladı . Sonra Anadolu Gençlik Derneği Suruç Şube Başkanı İsmail Yıldızın Filistin ve Mavi Marmara ile ilgili Anadolu Gençliğin yaptığı faaliyetlerden bahsederek Kudüsün Müslümanlara ait olduğunu ve bizlere HZ Muhammedin(SAV) Hz Ömerin ve Selahaddin-İ Eyyubinin emaneti olduğunu ve bizlerinde bu emanete sahip çıkması gerektiğinden bahsederek konuşmasını bitirdi. Ardından Anadolu Gençlik Derneği Suruç Temsilciligi tarafından hazırlanan Mavi Marmara ve Filistin Sinevizyonu gösterildi.Mavi Marmara yolcusu İHH İnsani Yardım Vakfı İl Temsilcisi Behçet Atila konuşmacı yaklaşık bir buçuk saat süren bir sunum yaptı ve önemli tespitlerde bulundu. Atila konuşmasında şunları kaydetti Biz Gazze ablukasını kırmak için bu yolculuğa çıkmıştık. Gazze ablukası henüz kalkmamıştır. Abluka kalkıncaya kadar da Mavi Marmara durmayıp yoluna devam edecektir dedi.
Konuşmasında Şeyh Ahmet Yasine sık sık vurgu yapan Atila; Şehid Şeyh Ahmed Yasinin hayatını okunduğunda çıkan en net sonuç şudur. Hiçbir bahaneciye bahane bırakılmamıştır. Felçli bir insanın dahi Siyonist İsrail terör devletine karşı neler yapabileceğini sergilemiştir. Bu nedenle Bu şehidin hayatını tüm detaylarıyla okuyalım öğrenelim. Defalarca hapse atıldı, suikastlere uğradı ama yılmadı. Onu asıl üzen ise Siyonist Terör devleti İsrailin saldırganlığı değil ümmetin sessizliği idi. Bu nedenle 2003 yılında kaleme aldığı mektubunda ümmeti Allaha şikayet ediyordu Şehid Şeyh Ahmed Yasin rahmetullahi aleyh. Biz de 2010 mayısında büyük şehid belki şikayetini geri alır diye yola çıktık. Çünkü o sarsıcı mektubunda ümmete yakıştırdığı sıfat sus pus ve bön ümmet idi. Allah için ve ümmetin namusu için kızacak kimse yok mu diye soruyordu. Filistinlileri bu sus pus ve bön ümmete yakıt yapacağız diyordu. İşte Mavi Marmara şehidleri de kendilerini yakıt yaptılar, 9 şehid vererek bu yakıta biraz daha yakıt kattılar. Rabbim şehadetlerini kabul etsin. Ey büyük şehid Şeyh Ahmed Yasin! dilerseniz bizimle olun diye haykırmıştın ya işte bizde sizinle olduk ve sizinle olmaya devam edeceğiz inşallah. Ne olursun şikayetini geri al, yoksa mahşerde halimiz nice olur. Bırakın savaşçı onuruyla ölelim diyordu ve öyle öldü, öyle şehid oldu. Allah yolunda harcanın bir ömür 22 mart 2004 te şehadetle taclandı. Rabbim şehadetini kabul etsin. dedi.