banner2

Uyuşturucu, hırsızlık, madde bağımlılığı gibi konularda her geçen gün yaş oranı düşmekte. Buna bir de cinayet işleyen canilerin yaş oranı düştüğünü eklemek istemem ama meydana gelen olayları bizi kara kara düşünmemize neden oluyor.
Gazetenin birinde bir haber vardı. Haberde, ‘Şanlıurfa Eyyübiye ilçesinde bulunan Harran Kapı Mezarlığı’nda ilkokul 3’üncü sınıf öğrencisi 9 yaşındaki Mehmet Emin Uludağ, 4’üncü sınıf öğrencisi 11 yaşındaki bir çocuk tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürüldü’ deniyordu. Daha da vahimi; Olayın ardından polis, 4’üncü sınıf öğrencisi şüpheli çocuğu Gazi İlkokulu’ndaki sınıfında gözaltına alarak Çocuk Şube Müdürlüğü’da psikolog gözetiminde ifadesine başvuruyor. Sorguda E.Ü., arkadaşını parası yüzünden bıçakladığını, kan bulaşan elbisesini evde değiştirip okula gittiğini itiraf ediyor.
Cinayeti işleyen çocuk 11 yaşında. Cinayetten sonra hiçbir şey olmamış gibi soğukkanlı bir şekilde eve gidiyor. Kanlı elbisesini değiştiriyor ve okuluna gidiyor. İnsanın türleri dikek diken oluyor. Bu çocuk nasıl bu kadar vurdumduymaz ve merhametsiz olabiliyor?
Bu çocuk işlediği bu cinayet ile toplumumuzun geldiği içler acısı hali gözler önüne seriyor.
Bunun çeşitli nedenleri var elbette… birkaç örnek sıralarsak; Ailedeki kavgalar.. Parçalanmış ailelerin çocukları. Sürekli kavga içinde büyüyen çocuklar hırçın oluyorlar. Ama en önemlisi televizyonların ağır şiddet içeren çizgi film ve dizilerdeki şiddet sarmalı altındalar. Her gün onlarca şiddet içeren film ve şiddet içeren bilgisayar oyunlarıyla beyinen robotlaşıyorlar. Çocuk neredeyse gerçek hayattan kopuyor. Sanal ölümlerle gerçek ölümleri bir birinden ayıramaz duruma geliyor. Bu kadar ağır şiddet yükü altında ezilen çocukta duygu diye bir şey kalmıyor.
Bu çocukları bu şiddetten bir an önce kurtulması lazım.
Yapılan bir araştırmaya göre; Köyde uslu olan çocuklar şehirde suç işlemeye meylediyorlar. Araştırmada suç işleyen her yüz çocuktan 93'ü şehirde, 7'si ise köyde yaşıyor. Uzmanlar, şehirdeki ihtiyaçların köydekine göre daha fazla olduğunu, ailelerin ihtiyaçlara cevap verememesi halinde çocukların hırsızlığa başvurduğunu belirtiyor. Uzmanlara göre şehirdeki suçların bir başka nedeni ise, macera ve kendini ispat isteği. Aynı araştırmada; özellikle 15-17 yaşları arasında suç oranının artış göstermesi gençlik dönemine giren çocukların spor ve sosyal aktivitelerden mahrum kalmasına bağlanıyor. Enerjisini legal bir yolla harcayamayan çocuk kendisini suça itiyor. Özellikle liselerde ortaya çıkan çeteler kendilerine bu şekilde taraftar topluyor.
Üç kibrit kutusu evlerimiz beton yığını şehirlerimiz var
Yine bir internet sitesindeki bir haberde şöyle deniliyordu: “Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde bağlı yaklaşık 13 bin nüfuslu Hacı Bayram Mahallesinde okul olmadığını, Okul yapımı içinde arazi bulunmadığı" yazıyordu. Bu kadar yoğun nüfusu olan bir mahallede bırakın sosyal alan, bir okul için bile yer bulanamamasın doğurduğu sonucu hesap edin!.. Burada yaşayan çocuklar için en geniş alan mezarlıklar oluyor. Oraya giden çocuk ise ölümden ve öldürmekten başka bir şey düşünemez…
Bu çocuklar bizim. Bu çocukları düştükleri bu bataklıktan kurtarmakta bize düşer. Bakın tüm ailelere sesleniyorum 0-3 Yaş arasındaki çocuklara kesinlikle televizyon izletmeyin.. Bu yaşlarda çocuk televizyonun ses ve renk uyumuna dikkat eder. Başka bir şey algılamaz. Bu durum çocuklarda konuşma geriliği ve iletişim kurma yetersizliğine yol açar.
4-7 Yaş arası çocukların izleyeceği programlar iyi belirlenmelidir. Bu çağdaki çocuklarda soyut düşünce gelişmediğinden izlediklerini gerçek sanarak uygulamaya çalışabilirler
7-12 Yaş arasındaki çocuklarda tehlike bu çağın özdeşim kurma çağı olmasından kaynaklanmaktadır. Bu çağda çocuklar kendilerine bir örnek insan seçerler ve onun gibi olmaya, onun gibi davranmaya çalışırlar. Bu nedenle bu çağda çocuklara izletilen filmler ve karakterler çocuğun gelişimini olumsuz etkileyecek türde olmaması gerekir. Çocukların algılama düzeylerine uygun ve olumlu karakterlerin yer aldığı filmler izletilmelidir. Şiddet ve cinsel içerikli filmler çocuklara izletilmemeli. Televizyonda şiddet görüntülerini izleyen çocukların, bunları hayatın çok normal ve kabul edilebilir bir parçası olarak algılar.
Birde son yıllarda hızla yaygınlaşan bilgisayar ve akıllı telefonlardaki şiddet oyunlarına dikkat edilmeli…
Biraz uzunca bir yazı oldu ama önemli üzerinde durulması gerekir.
Ahlak, erdem ve fazilet ile donatılmış nesillerin yetişmesi dileğiyle…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.