Cep telefonu kanser yapmıyormuş
 
                                CEFALO adı verilen çalışmada cep telefonu kullanımı ve çocuk beyin kanseri arasında ilişki olup olmadığı araştırıldı.
Çalışmada, beyin kanseri riskinde artış olduğuna dair hiçbir kanıt  bulunamadı.
Cep telefonları ile beyin kanseri arasında ilişki olup  olmadığını araştıran bilim adamları konuyla ilgili sonuçları Uluslararası Kanser  Enstitüsü Dergisi'nde yayımladı. Alanında ilk olan çalışma, 2004 - 2008 yılları  arasında beyin kanseri teşhisi konulan 352'si 7 ile 19 yaş aralığındaki toplam  1000 katılımcı ile gerçekleştirildi. CEFALO çalışması 1.000 çocuğun katılımıyla  Danimarka, İsveç, Norveç ve İsviçre'de yürütüldü. Denekler 2004-2008 yılları  arasında beyin kanseri teşhisi konulan, 7-19 yaş aralığındaki çocuk ve  gençlerden oluşuyor.
Çalışmaya eşlik eden bilim adamları, cep telefonu  kullanımı ile beyin tümörü belirtileri arasında ilişki olmadığını, asıl riskin  araç kullanırken cep telefonu ile konuşmak olduğunu çünkü yaralanma ve ciddi  kazaların dikkat dağınıklığından kaynaklandığını söylüyor.
CEFALO  çalışması kapsamında yapılan epidemiyolojik araştırma sonuçlarının, Dünya Sağlık  Örgütü ve Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü'nün cep telefonlarından yayılan  elektromanyetik dalgalar ile kanser riski arasında ilişki olduğunu gösteren  kanıtlar olmadığına ilişkin açıklamaları ile örtüştüğü belirtiliyor.
DSÖ  YANLIŞ ANLAŞILDI
CEFALO çalışmasında Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı  (IARC) tarafından yapılan açıklamalara da değinildi. IARC tarafından yapılan cep  telefonlarının 'muhtemelen kanserojenik' sınıfına koyulması konusunun yanlış  anlaşıldığı vurgulandı. Çalışmada, "Muhtemelen kanserojenik' ile 'kesin kanıt  yok' demek aslında aynı şeyler. Ancak bunların aynı anlama geldikleri  anlaşılmadığından bu durum kamu ve basında endişeye ve önyargıya sebep oluyor"  açıklamalarına yer verildi.
Çalışmada, IARC basın bildirisinde yapılan  açıklamalarda önemli bir noktanın atlandığına dikkat çekilirken IARC  bildirisinde aynı zamanda "cep telefonlarının muhtemelen kanserojenik  sınıflandırmasına dahil edilmesi için mevcut olan epidemiyolojik kanıtlar  yetersizdir" açıklaması yapıldığının da altı çizildi.
 
                         
            
             
            
             
            
             
            
             
            
             
            
             
            
             
            
             
            
             
            
            